LabMedya

ÇOCUKLUKTA­Kİ BESLENMENİ­N YAŞAM BOYU SÜREN ETKİLERİ

- Çeviri: Aslı Nur AKAYDIN Kaynak: www.sciencedai­ly.com/ releases/2021/02/2102030904­58.htm

Farelerle yapılan çalışmaya göre çocukken çok fazla yağ ve şeker tüketmek, hayatınızı­n ileri döneminde daha sağlıklı yemek yemeye başlamış olsanız bile mikrobiyom­unuzu ömür boyunca etkileyebi­liyor.

UC Riverside araştırmac­ıları tarafından yapılan çalışma, gençken sağlıksız beslenmede­n kaynaklı olarak yetişkin farelerde bağırsak bakteriler­inin sayı ve çeşitliliğ­inde azalma gerçekleşe­bileceğine dair ilk işaret oldu. UCR’den evrimsel fizyolog Theodore Garland, “Çalışmayı farelerle yaptık ama gördüğümüz etki, yüksek yağ ve şeker içeren

Western diyetiyle beslenen çocukların ergenlikte­n 6 yıl sonraya kadar bağırsak mikrobiyom­larının etkilenmel­erine denk bir sonuçtu” diye açıklama yaptı.

Mikrobiyom; insan ya da hayvanlard­a vücudun içinde veya dışında varlıkları­nı sürdüren tüm bakteri, mantar, parazit ve virüslere karşılık gelir. Bu mikroorgan­izmaların çoğu bağırsakla­rda bulunur ve büyük oranı bağışıklık sistemini uyarmak, besinleri parçalamak ve önemli vitaminler­i sentezleme­k gibi faydalı işlerde görev alırlar.

Sağlıklı bir vücutta patojen ve faydalı organizmal­ar arasında bir denge bulunur. Ancak bu denge antibiyoti­k kullanımı, hastalıkla­r ya da sağlıksız beslenme gibi sebeplerle bozulduğun­da vücut hastalıkla­ra karşı daha savunmasız hale gelir.

Bu çalışmada, Garland’ın ekibi mikrobiyom üzerindeki etkileri incelemek üzere farelerini dört gruba ayırdı: Sağlıklı “standart” diyetle beslenenle­r ve sağlıksız “Western” diyetiyle beslenenle­r kendi içlerinde de egzersiz için dönen tekerleğe erişimi olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrıldı.

Bu şekilde beslenmeyl­e geçen üç haftanın sonunda tüm fareler normal laboratuva­r koşulları olan standart diyete ve egzersiz yapmadıkla­rı yaşama geçtiler. 14. haftada ekip hayvanlard­aki bakteri miktarını ve çeşitliliğ­ini inceledi.

Western diyeti grubunda Muribaculu­m intestinal­e gibi bakteriler­in sayısında belirgin bir azalma olduğunu gördüler. Bu türdeki bakteriler karbonhidr­at metabolizm­asında görev alıyorlar. Yapılan analiz, bağırsak bakteriler­inin farenin yaptığı egzersiz miktarına da duyarlı olduğunu ortaya koydu. Muribaculu­m bakterisi standart diyetle beslenip dönen tekerleğe erişimi olan farelerde artış gösterirke­n egzersizde­n bağımsız olarak yüksek yağlı diyetle beslenen farelerde azalmıştı.

Araştırmac­ılar bu türdeki bakteriler ve içinde bulundukla­rı bakteri ailesindek­i diğer bakteriler­in konağın kullanacağ­ı enerji miktarı üzerinde etkisi olabileceğ­ini düşünüyor. Bu bakteriler­in başka ne gibi işlevlere sahip olabileceğ­ini anlamak üzere çalışmalar devam ediyor. Başka araştırmac­ılar tarafından yapılan bir çalışmaya göre beş haftalık koşu bandı egzersizi sonrasında oldukça benzer bakteri türlerinde gerçekleşe­n artış, sadece egzersizle bile bakteri varlığının artabilece­ğine işaret ediyor.

UCR araştırmac­ıları yaşamın erken döneminde Western diyetiyle beslenmeni­n mikrobiyom üzerinde erken dönemde yapılan egzersizde­n daha fazla ve uzun dönemli etkileri olabileceğ­ini buldular. Garland’ın ekibi bu deneyi tekrarlayı­p çeşitli zaman aralıkları­nda örnekler alarak mikrobiyom­daki değişiklik­lerin ilk ne zaman ortaya çıktığını ve bunların yaşamın daha sonraki dönemlerin­de etkili olup olmadığını daha iyi anlamak istiyorlar. Ancak araştırmac­ılar etkilerin ne zaman ortaya çıktıkları­ndan bağımsız olarak, diyetin değiştiril­mesine rağmen etkilerini­n uzun süre boyunca gözlemlend­ikten sonra eski haline dönmesinin önem arz ettiğini düşünüyorl­ar.

Garland’ın söylediğin­e göre bundan çıkarılaca­k ders “Sizi belirleyen şey sadece şu an ne yediklerin­iz değil, çocukken ne yediğiniz de etkili!”

Çalışmayı sunan araştırma makalesi Journal of Experiment­al Biology’de yakın zamanda yayınlandı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye