FERMENTE GIDALAR VE BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI
Diyet, bağırsak mikrobiyotasını modüle eder. Bu durum da bağışıklık sistemini etkileyebilmektedir. Sistem profiline yapılan diyet müdahalesi, diyet-mikrobiyotabağışıklık eksenindeki bağlantıları ortaya çıkarır. Yapılan çok sayıda çalışma, diyetin bağışıklık sistemini ve genel sağlığı etkileyebilecek bağırsak mikrobiyotasını şekillendirdiğini göstermiştir. Düşük mikrobiyom çeşitliliği obezite ve diyabet hastalıkları ile bağlantılı olabileceği öne sürülmektedir. Yüksek lifli diyetler daha düşük ölüm oranları ile ilişkilendirilirken, fermente gıdaların vücuda alınması kilo korumaya yardımcı olmanın yanı sıra diyabet, kanser ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltabilir.
Bu yıl yayımlanan bir araştırmaya göre; fermente gıdalar açısından zengin bir diyet, bağırsak mikrobiyom çeşitliliğini artırdığı ve moleküler inflamasyon belirtilerini azalttığı bildirilmektedir. Araştırmacılar, önceki çalışmalardan potansiyel sağlık yararları belirlenen lifli ve fermente gıdalara odaklanmıştır. Mikrobiyota hedefli iki farklı diyetle beslenmenin (bitki bazlı yüksek diyet lifi ve fermente gıdaların), sağlıklı yetişkinlerde insan mikrobiyomunu ve bağışıklık sistemini nasıl etkilediğini araştırmak amaçlanmıştır.
Klinik araştırmada, 36 sağlıklı yetişkin, fermente veya yüksek lifli gıdaları içeren bir diyete rastgele atanmıştır. Üç haftalık deneme öncesi dönemde, diyetin 10 haftasında ve katılımcıların istedikleri gibi yedikleri diyetten sonraki dört haftalık dönemde toplanan kan ve dışkı örnekleri analiz edilmiştir. Farklı iki diyet, bağırsak mikrobiyomu ve bağışıklık sistemi üzerinde farklı etkilerle sonuçlanmıştır. Kapsamlı bağışıklık profili oluşturma dahil olmak üzere mikrobiyom ve konakçının omik ölçümleri ile birleştirilmiş, 17 haftalık randomize çalışmada diyete özgü etkiler bulunmuştur. Yoğurt, kefir, fermente süzme peynir, kimçi ve diğer fermente sebzeler, sebze salamura içecekleri ve kombuça çayı gibi gıdaların tüketimi, daha büyük porsiyonlarda daha güçlü etkilerle birlikte genel mikrobiyal çeşitlilikte bir artış sağladığı görülmüştür. Bunun üzerine, diyette basit bir değişikliğin sağlıklı yetişkinlerden oluşan bir çalışma grubunda mikrobiyotayı tekrarlanabilir şekilde yeniden şekillendirebileceğinin ilk örneklerinden birini sağladığı şeklinde yorum yapılmıştır.
Mikrobiyota hedefli diyetler bağışıklık durumunu değiştirebilir ve sağlıklı yetişkinlerde iltihabı azaltmak için umut verici bir yol sağlayabileceği belirtilen yorumlar arasındadır. Çalışma bulgularında daha yüksek fermente gıdanın olduğu gruba atanan çalışmadaki tüm katılımcılar arasında tutarlı olduğu görülmüştür. Fermente gıda grubunda dört tip bağışıklık hücresi daha az aktivasyon gösterdiği belirtilmiştir. Kan örneklerinde ölçülen 19 inflamatuar protein seviyeleri de azalmıştır.
Bu proteinlerden biri olan interlökin 6, romatoid artrit, tip 2 diyabet ve kronik stres gibi durumlarla ilişkilendirilmiştir.
Buna karşılık, baklagiller, tohumlar, kepekli tahıllar, kabuklu yemişler, sebzeler ve meyveler açısından zengin, yüksek lifli bir diyete atanan katılımcılarda bu 19 inflamatuar proteinin hiçbiri azalmamış, ortalama olarak, bağırsak mikroplarının çeşitliliğinin de sabit kaldığı tespit edilmiştir.
Analiz sonuçlarına göre, diyet lifinin bağırsakta daha faydalı bir etkiyle birlikte mikrobiyota çeşitliliğini artırması beklenirken tek başına yüksek diyet lif alımının mikrobiyota çeşitliliğini artırmak için yetersiz olduğu görülmüştür. Bununla birlikte yüksek lifli diyet, stabil mikrobiyal topluluk çeşitliliğine rağmen mikrobiyomu kodlayan glikan parçalayıcı karbonhidrat aktif enzimleri artırdığı tespit edilmiştir. Lif alımının dışkı örneklerinde daha fazla karbonhidrat oluşumuna yol açtığı görülmüştür. Buna ek olarak, mikrobiyotanın karbonhidratları parçalama kapasitesini artırmak için lif tüketen mikroorganizmaların bilinmesi gerektiği belirtilmiştir. Diyette fermente gıda yönünden fazla beslenmenin, sağlık ile ilişkili olan bağırsak mikrobiyota çeşitliliğini artırdığı bulunmuştur. Diyetlerin mikrobiyomu değiştirdiği ve inflamatuar proteinleri azalttığı moleküler mekanizmaları araştırmak için farelerde çalışmalar yürütülmesi planlanmaktadır. Ayrıca, yüksek lifli ve fermente gıdaların, insanların mikrobiyomunu ve bağışıklık sistemini etkilemede sinerji oluşturup oluşturmadığını test etmek için buna yönelik diyet planlama çalışmaları yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Diğer yandan farklı diyetlerin bağışıklık ve mikrobiyom profilleri ile birlikte incelenmesinin bireyselleştirilmiş ve popülasyon çapında bir içgörü sağlayabileceği iletilmiştir. Fermente gıda tüketiminin immünolojik ve metabolik hastalıkları olan hastalarda, hamile kadınlarda ve yaşlı bireylerde iltihabı azaltıp azaltmadığını veya diğer sağlık belirteçlerini iyileştirip iyileştirmediği konusunun incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Mikrobiyotayı gıda ve takviye alımlarıyla iyileştirmenin birçok yolu olduğu söylenmektedir. Gelecek araştırmalarda farklı diyetlerin, probiyotiklerin ve prebiyotiklerin farklı gruplarda mikrobiyota ve sağlığı nasıl etkilediği konularının ele alınmasına gereksinim vardır.
Kaynaklar • Wastyk, H. C., Fragiadakis, G. K., Perelman, D., Dahan, D., Merrill, B. D., Feiqiao, B. Y., ... & Sonnenburg, J. L. (2021). Gut-microbiotatargeted diets modulate human immune status. Cell. • https://neurosciencenews.com/fermenetedfood-microbiome-inflammation: Erişim Tarihi: 20.07.21