AKLINIZDAN NELER GEÇİYOR?
24 saat boyunca aklınızdan geçen her düşüncenin bir kaydı olsa ortaya nasıl bir tablo çıkardı acaba? İşte bunu merak eden Kanadalı araştırmacılar, ilk kez insan beyninde bir düşüncenin izlediği yolu ortaya koydular. Bilim insanları bu sayede bir fikrin ne zaman başladığını ve bittiğini anlayarak, ortalama bir insanın zihninde günde 6 binden fazla düşüncenin meydana geldiğini hesaplandı. Sonuçlar oldukça ilgi çekici.
Hepimiz gün içerisinde bir işle uğraşırken tamamen alakasız, gelişigüzel düşüncelere kapılıyoruz. Mesela dostunuz size heyecanla erkek arkadaşıyla ilk buluşmasını anlatırken aklınıza aniden üç-dört saat önce marketten almayı unuttuğunuz yumurta gelebilir. Ya da güneşli bir günde neşeniz yerinde sahilde koşarken, sebepsizce çocukken yaşadığınız utanç verici bir olay gözlerinizin önünde canlanabilir. Yaşamayan var mı bunları?
Nörologlara göre beynimizdeki düşüncelerin %50’si spontane gelişiyor. Yani dış dünyadan aldığımız herhangi bir uyarıcıdan bağımsız olarak oluşuyor. Beynimiz spontane düşünceler üretmek için hiç durmadan çalışıyor ve bu da aklımıza gelen her türlü görüntü, fikir, hayal ve sorunun yarısının istemsizce oluşmasına ve davetsiz bir şekilde zihnimizde belirmesine yol açıyor.
Ortada hiçbir sebep yokken zihninizde beliren bir kaza görüntüsü, ölüm ya da terk edilme korkusu, topluluk içinde rezil olma endişesi ve geç kalma, kovulma, düşme, dışlanma gibi felaket senaryolarının zihninizde belirerek oynaması sizi bir panik haline soktuğu gibi kontrol edemediğiniz takdirde bu tür durumların gerçekleşerek başınıza gelme şansını da arttırıyor aslında. Bu nedenle aklımızın içinde olan biteni düzenlemek ve olumsuz düşünceleri içimizde herhangi bir korku ya da endişe
Siz de farkındasınız ki istemsizce oluşan düşüncelerin bir kapatma şalteri yok. Eğer olsaydı bile oluşumlarını engellemek, yaratıcılık ve problem çözme becerileri açısından bindiğimiz dalı kesmek anlamına gelirdi. Bu noktada yapabileceğimiz tek şey, davetsizce aklımızda canlanan düşüncelerimizi olumlu tarafa çekmek ve orada tutmak için çabalamak olabilir.
Sadece şunu biliyorum; kendinizi sürekli ve her durumda mutlu olmak zorunda hissetmeden yaşayın. An’da kalın. Bardağın dolu tarafını boş verin.