COVID-19 VE SİNDİRİM SİSTEMİ
COVID-19 hastalığı enfekte kişilerde asemptomatik görünümden; solunum yetmezliği, şok, çoklu organ disfonksiyonu gibi kritik formlara kadar bir sürü semptoma neden olmasıyla biliniyor. Tipik olarak, sindirim sistemi belirtileri, solunum semptomları olan kişilerde daha sık görülüyor.
Enfeksiyonun teşhisi sırasında sindirim sorunlarının görülme sıklığının %2 - %57 arasında olduğu belirlendi. En sık bildirilen semptom ise kusma, bulantı, karın ağrısı ve tat ve iştah kaybı ile birlikte görülen diyare. Özellikle, sindirim semptomları görülen COVID-19 hastalarında daha fazla ateş, halsizlik, nefes darlığı ve baş ağrısı görüldüğü rapor edildi.
SINDIRIM SISTEMINDE ACE-2
Birkaç araştırma COVID-19’un esas hedef proteinin anjiyotensin dönüştürücü enzim-2 (angiotensin-converting enzyme 2, ACE-2) olduğunu doğruladı. ACE-2, ağırlıklı olarak solunum yolundaki alveolar epitelyal hücrelerde üretilmekle birlikte, çeşitli sindirim sistemi hücrelerinden de salınır. Son yapılan araştırmaya göre, 150’den fazla farklı hücre tipinde ACE-2 üretimi olduğu belirlendi; en yüksek üretim ise özellikle ince bağırsak, kolon ve duodenumda bulunan enterositlerde. Araştırma, kolondaki enterositlerde üretilen ACE-2 seviyelerinin, solunum sistemindekinden yüz kat daha fazla olabileceğini gösterdi.
BAĞIRSAKLAR
COVID-19, solunum sistemine girdiği gibi, sindirim sistemine de ACE-2 reseptörü üzerinden dahil olur. Bu etkileşim ZO-1, okludin ve klaudin gibi bariyer proteinlerinin işlevini değiştirerek, sözü edilen organlarda bariyer fonksiyonunun bozulmasına yol açıyor olabilir.
Bariyer fonksiyonu bozukluğu, bir sıra enflamatuar olayları tetikler. Bu olaylar,enfekte bölgedeki nötrofil, makrofaj ve T hücre infiltrasyonunun yanı sıra, salınan kemokin ve sitokinlere göre de kategorize edilir. Sindirim sisteminde sitokin üretiminin etkileri arasında disbiyozis, intestinal enflamasyonda alevlenme ve intestinal mukozal bariyerde hasarlanma vardır.
KARACIĞER
Karaciğerde safra kanalı epitelyal hücresi olan kolanjiyositler de ACE-2 üretir. Önceki araştırmalara göre, bu protein karaciğeri enflamasyondan korumak için ortaya çıkar ve onun delesyonu – silinmesi hepatik steatoz, oksidatif stres ve karaciğerde enflamasyon şiddetlenir. Bu nedenle, COVID-19’da azalmış ACE-2 seviyeleri, özellikle komorbid karaciğer hastalığı olan kişilerde, karaciğer disfonksiyonuna götürebilir.
Bu güne kadar bir sıra COVID-19 hastasında karaciğer hasarı; hipoalbüminemi, uzamış protrombin zamanı (PPT) ve hiperferritinemi ile kendini gösterdi. Diğer karaciğer disfonksiyonu belirteçleri olan aspartat transaminaz (AST), alanin transaminaz (ALT), gama glutamil transferaz (GGT) ve alkalin fosfataz (ALP) da ek göstergeler olarak ele alınmakta.
Genel olarak ise, COVID-19 hastalarında karaciğer hasarının oluşma mekanizmalarını açıklayamayan bilgi eksikliği mevcut. Araştırmacılar, karaciğer disfonksiyonunun birincil veya hasara, ilaca bağlı ikincil enfeksiyona bağlı olduğunu ileri sürse de, sonraki çalışmaların bu hipotezi doğrulaması gerekiyor.
PANKREAS
ACE-2 aynı zamanda, proenflamatuar sitokinler olan interlökin 6 ve 8 (IL-6, IL-8) ve antienflamatuar etkisi olan interlökin-10 (IL-10) seviyelerini artırarak pankreas için koruyucu rol oynar.
ACE-2’nin ekzokrin salgı bezlerinde ve ada hücrelerinde bulunuyor oluşu ile, COVID19’un pankreasa girmesinin mümkün olduğu öne sürülüyor. Yapılan çalışmalar sonucu, virüsün pankreasa girişi ile, hem glukoz metabolizmasını hem de beta hücre fonksiyonunu bozabildiği ortaya konuldu. Pankreas disfonksiyonunun görüldüğü COVID-19 hastalarında özellikle, yükselmiş serum amilaz ve lipaz seviyeleri görüldü.
YÖNETIM
COVID-19 teşhisi sonrası, tedavi edecek olan hekim, dikkatli bir şekilde hastanın beraberinde sahip olduğu sindirim bozukluklarını veya sindirim semptomlarına neden olacak başka bir nedenin olup olmadığını doğrulamalı. Hastanın sindirim semptomlarının esas nedeninin COVID-19 olduğu belirlendiğinde ise esas yaklaşım destekleyici tedavidir.
Örnek olarak, şiddetli diyare tedavisi intravenöz yoldan sıvı ve elektrolit yönetimini içerir. Buna karşın, şiddetli bulantı, kusma yaşayan COVID-19 hastaları metoklopramid, ondansetron, prokloroperazin gibi parenteral antiemetiklerle tedavi edilmektedir. Sonuç olarak ise, COVID-19 ile ilgili sindirim semptomlarının nasıl tedavi edileceği ile ilgili özel bir yönerge henüz yayımlanmadı. Orijinali News-Medical’den alınmıştır.
Kaynak: https://www.news-medical.net/health/ COVID-19-and-the-Gastrointestinal-Tract.aspx