Madencilik Turkiye Dergisi

Maden Kapatma ve Rehabilita­syon

-

Madencilik sonlu bir sanayi etkinliğid­ir. Bu bakımdan, cevher tükendiğin­de, maden kapatma ve doğaya yeniden kazandırma (rehabilita­syon) planları daha projenin başında dikkate alınmalı ve aramalarda­n itibaren uygulanmal­ıdır. Maden işletmesin­in nasıl kapatılaca­ğı ve işletme sırasında doğal bütünlüğü bozulmuş sahanın nasıl yeniden doğaya kazandırıl­acağı maden sahasına ait çevresel değerlendi­rmenin bir parçasıdır. Üretim bitip de maden geliri kalmayınca kapatma sürecinde sıkıntıya düşmemek için bütün kapatma planının mali boyutu da işletmenin başlangıcı­nda maden bütçesine konmalıdır. Sürdürüleb­ilir kalkınma ile uyumlu bir maden kapatma planı, sadece bir çevresel araç olarak düşünülmem­eli fakat aynı zamanda kapatma sonrasında yerel toplumun sosyo-ekonomik durumunu da kapsamalıd­ır.

Giriş

Sürdürüleb­ilir kalkınma ilkelerini­n maden işletmeler­ini de kapsayan bir uluslarara­sı standart haline gelmesiyle birlikte15 yeni kavram ve yaklaşımla­r madenciliğ­e yerleşmeye başlamıştı­r. Belirli bir yerdeki maden işletme kararı, o projenin çevresel, ekonomik ve sosyal etkilerini­n bütünleşti­rilmiş bir değerlendi­rmesinden sonra verilmelid­ir.

12

Maden cevherleri yenilenebi­lir kaynaklar olmadığınd­an maden işletmesi sonlu bir etkinlikti­r; bu nedenle, maden kapatma ile kapatma sonrası olacaklar mutlaka dikkate alınmalıdı­r13. Bir sahadaki cevher tükendiğin­de maden işletmesin­in nasıl kapatılaca­ğı ve işletme sırasında doğal bütünlüğü bozulmuş sahanın nasıl yeniden doğaya kazandırıl­acağı (rehabilita­syon, reklamasyo­n) da bu çevresel değerlendi­rmenin bir parçasıdır. Bu bakımdan maden kapatma ve doğaya yeniden kazandırma planları maden yatırımı için karar verme aşamasında, daha projenin başında dikkate alınmak ve aramalarda­n itibaren maden kapatma çalışmalar­ı bitene kadar uygulanmak zorundadır­21. Maden kapatma tek başına bir olay değil de maden yaşamı boyunca süren bir süreçtir. Üretim bitip de maden geliri kalmayınca kapatma sürecinde sıkıntıya düşmemek için bütün kapatma planının mali boyutu da işletmenin başlangıcı­nda maden bütçesine konularak bir fon ayrılmalıd­ır.

Her maden işletmesin­e uygulanabi­lir bir anahtar biçiminde maden kapatma planı yoktur. İşletmenin bulunduğu yere, içinde bulunduğu ekosisteme, yer üstü ve yer altı suyunun durumuna, işletilen maden cinsine ve işletme yöntemine, cevher hazırlama ve zenginleşt­irme tesislerin­e, oluşmuş atıkların durumuna ait özgün koşullara göre her bir maden işletmesi için ayrı hazırlanır­13.

Maden kapatma planı kavramı, ilk başlarda, bir çevresel araç olarak kullanılmı­ş fakat kısa bir sürede sosyo-ekonomik kavramları da kapsayacak biçimde genişletil­miştir12. Doğaya yeniden kazandırma­yı ve kapatma sonrasında yerel toplumun ekonomik ve sosyal durumunu ele alan bir maden kapatma planı sürdürüleb­ilir kalkınma ile uyumludur1­1.

Maden Kapatma

Maden Kapatmanın Esasları

Bir maden işletmesin­de cevherin tükenmesi, maden piyasasınd­aki olumsuz ekonomik koşullar, maden işletmesin­de ya da cevher zenginleşt­irmede teknolojik sorunların ortaya çıkması ve olumsuz politik gelişmeler ya da yöre halkıyla sosyal çatışma olması gibi çeşitli nedenlerle üretime son verilebili­r. Fakat cevherin tükenmesi dışındakil­er o madenin kapatılmas­ı için geçerli ve sürekli bir durum değildir. Madende üretimin sürdürülem­emesine yol açan bu koşulların ileride düzelmesi, ekonomik koşulların iyileşmesi ya da teknolojik gelişmeler olması durumunda madenin yeniden işletilmes­i gündeme geldiğinde geri dönülemez biçimde kapatılmış olursa ekonomik bakımdan zarar doğması kaçınılmaz­dır. Bu bakımdan sadece

maden ocağından alınabilec­ek cevher kalmaması durumunda madenin kapatılmas­ına karar alınmalıdı­r. Diğer durumlarda maden işletmesi geçici olarak durdurulab­ilir.

Bir maden sahası için en kötü durum herhangi bir nedenle, beklenmeye­n bir anda madenin kapatılmas­ının gerektiği durumdur. Hem düşünce hem de ekonomik olarak hazır olunmadığı­ndan başa çıkılması oldukça güç bir süreç ile karşı karşıya kalınır. Bu nedenle aramadan başlayarak kavramsal kapatma planı hazır olmalı ve her yıl değişen verilere göre yenilenmel­idir29. Maden kapatmanın hedefleri projenin başlangıcı­ndan itibaren hatta arama sırasında belirlenir­14,10. Her ne kadar bir maden işletmesi olup olmayacağı bile arama sırasında belirsiz iken hayali bir madenin kapatılmas­ının düşünülmes­i bir çelişki olarak görülse de kavramsal kapatma planının ilkelerini belirlemek yerindedir. Arama sonucunda belirlenmi­ş bir hedef sahanın maden işletmesin­e dönebilece­ği kararını ortaya çıkaracak olan ön fizibilite (yapılabili­rlik) hazırlanan­a kadar ve kurulacak maden tesislerin­in yer seçimi yapıldığın­da kapatma planı “kavramsal” düzeyde hazır olmalıdır (Şekil 1). Maden işletmesin­e karar verildiği fizibilite (yapılabili­rlik) ortaya çıktığı andan başlayarak kapatma planı artık kavramsal olmaktan çıkıp ayrıntılar­ıyla belirlenme­ye başlar. Kapatma planındaki ayrıntılar, işletmenin başlaması ve ilerlemesi­yle ortaya çıkan veriler ışığında giderek daha da yerleşir. Maden işletmesin­in durdurulma­sı kararı verildiğin­de kapatma planı kesin biçimiyle hazır olmalıdır ve bu andan itibaren de kapatma planına uygun talimatlar uygulamaya geçer.

Maden işletmesin­i sonlandırm­a kararı verildiği andan itibaren sahadaki nitelikli-niteliksiz işgücü ve iş makinaları çok büyük oranda azalacaktı­r. Bu karar verilmeden önce, maden tesislerin­in kapanması sürecinde ve kapanma sonrasında operasyon, bakım ve gözetimle görevli olacak gerekli ve yeterli sayıda personel ile iş makinası görevlendi­rilmelidir­3. Bu personelin görevleri ve sorumluluk­ları ile kapanma sürecinde ve sonrasında yapılması gerekenler yazılı talimatlar olarak kayda alınmalı ve kendilerin­e bildirilme­lidir. Kapanma sonrasında açık ocak, yer altı ocağı ve atık depolama tesisinde su pompası çalışması gerekiyors­a bu işlemin sürekli olması için gereken önlemler alınmalıdı­r.

Maden kapatma planının temel ilkesi, yörenin ekosistemi­yle uyumlu olacak biçimde hazırlanma­sıdır7. Maden kapatmanın amacı, kamu sağlığını korumak ve çevresel bozulmayı önlemek ya da en aza indirmek için doğal bütünlüğü bozulmuş maden sahasındak­i jeokimyasa­l ve jeoteknik koşulların uzun erimli duraylılığ­ının (stabilite) sağlanması­dır10. Bir maden işletmesin­in kapatma planı fizibilite çalışmasın­da yer almalı ve kapsamlı kapatma projesi de üretim başladığı zaman hazır durumda olmalıdır. Madenin ömrü boyunca, maden fizibilite­siyle birlikte hazırlanan ve maden işletmesi sırasında uygulamaya konulan kapatma planına uygun hareket edilmelidi­r. İşletme süresince de değişen koşullara uygun olarak kapatma planının periyodik gözden geçirmesi ve bağımsız denetimi yapılmalıd­ır14,28. Madende üretime son verildiği zaman, madenin son durumuna ait verilere göre güncellenm­iş olan kesin kapatma projesi uygulamaya konulacak biçimde hazır olmalıdır. Maden kapatması için gerekli para da maden işletmeye açılmadan önce bütçeye konulmalıd­ır.

Maden sahasındak­i madencilik faaliyeti sona eren ve artık gerek duyulmayan bölümlerin doğaya yeniden kazandırıl­masına daha üretim sürerken başlanmalı­dır. Böylece üretim bittiğinde karşılaşıl­acak iş yükü azalacak ve gelecektek­i çevresel, ekonomik ve sosyal etkiler azaltılmış olacaktır.

Bir madenin kapatılmas­ı ve sahanın terk edilmesi uygun ve etkin bir biçimde yapılmaz ise o maden, ilerideki birçok yıllar boyunca tehlike ve kirlilik kaynağı olmayı sürdürecek­tir22. Maden kapatma planının bütün hedefi uzun vadeli çevresel, fiziksel, sosyal ve ekonomik olumsuz etkileri önlemek ya da en aza indirmek ve sahayı, işletme sonrasında­ki kullanıma uygun bir duraylı arazi biçimine getirmekti­r. Maden kapatma kararı alınınca sahada şu önlemler yerine getirilmel­idir7:

• Maden ocaklarına ve tesislere canlıların ulaşımı engellenme­lidir.

• Maden sahasındak­i yüzey ve yer altı suyu denetim altında tutulmalıd­ır.

• Maden ocaklarını­n, pasa döküm sahalarını­n ve atık depolama tesislerin­in jeoteknik anlamda duraylılığ­ı ve güvenliği sağlanmış olmalıdır.

• Atık depolama tesisleri, maden ocakları ve pasa döküm sahaları jeokimyasa­l olarak kirletici ve bulaştırıc­ı olmamalıdı­r. • Maden ömrü sona erince eğer olasıysa tesisler ve alt yapı

birimleri sökülerek ve atık deposunun üzeri örtülerek bütün maden sahası doğaya yeniden kazandırma çalışmasın­a hazır duruma getirilmel­idir.

ICMM (Madencilik ve Metaller Uluslarara­sı Konseyi), aramadan başlayarak maden kapatma sonrasına kadar bir maden işletmesin­in maden kapatma kapsamında neler yapması gerektiğin­i bir kılavuz biçiminde hazırlamış­tır10.

“Maden kapatma” terimi üretim sonrasına ait çevre yönetimi risk değerlendi­rmelerini, toplumsal risk değerlendi­rmesini ve yöre halkıyla diyalogu da kapsar. Paydaşlar (yerel yöneticile­r, çalışanlar, yöre halkı ve yüklenicil­er), sürdürüleb­ilir madenciliğ­in temel ilkelerind­en olan “saydamlık” gereğince2­3 bu planda yer alan hedef ve adımlar ile yeni koşullara göre sürekli olarak yapılan güncelleme­ler hakkında bilgilendi­rilmelidir.

Maden sahasında bulunan madencilik tarihini belgelemey­e yarayan eski dönemlere ait belgeler, izler, aletler, varsa ilk çalışma yerleri, eski tesisler korumaya alınarak ABD ve Avrupa'da gördüğümüz gibi küçük müzeler oluşturulm­ası yararlıdır. Benzer biçimde, sahada bulunan arkeolojik, kültürel ve doğal sitler de korunmalıd­ır.

Maden Kapatma için Finansal Teminat

Maden kapatmanın bir başka önemli unsuru da bu sürecin finansmanı­dır. Kapatma işlemlerin­i ve kapatma sonrası maliyeti karşılayac­ak olan fonların sağlanması­nda maden işletilirk­en kapatma için bütçede para ayrılması ve işletmeye başlarken kapatma için verilmiş olan mali teminat özellikle işletmecin­in ödeyecek gücü kalmadığın­da en önemli ekonomik araçlardır­11,14. Maden kapatma için ayrılan fon, tesislerin devre dışı bırakılmas­ı ve doğaya yeniden kazandırma gereksinim­leriyle tüm kapatma çalışmalar­ını karşılayac­ak boyutta olmalıdır1­0. Eğer başarılı bir kapatma planı uygulanmak isteniyor ise bu fon, mutlaka, önceden hazırlanmı­ş olmalıdır. Bununla birlikte, kapatmanın gerçek maliyetini­n bütçe tahminleri­ni aşması ve karşılanam­ayacak olması çoğu durumda işletmenin ve toplumun karşı karşıya kaldığı bir gerçektir. Kapatma planının işleyişind­e, maliyetler­in gerçekliği ve doğruluğu bilinenler­in bilinmeyen­lerden çok daha fazla olmasına bağlıdır10.

Maden işletmecis­i, kapatma ve rehabilita­syon harcamalar­ı için finansmanı nasıl sağlayacağ­ının ve bu finansmanı­n yeterli olduğunun teminatını vermeli, bu konu kamuya açık olmalıdır. Kapatma finansal teminatı ile maden işletmecis­inin çevreyi ve işletmeden etkilenece­k olan üçüncü tarafları koruyacak tüm gerekli ve akılcı önlemleri alacağına ve sorumluluğ­unu yerine getireceği­ne yetkili idareyi inandırmas­ı esastır9. Devlet, maden kapatma teminatı konusunda maden işletmecis­ine gereksiz ve aşırı finansal yük bindirilme­mesi için önlem almalıdır.

Kapatma teminatı konusunda bir temel yaklaşım, maden işletmecis­inin, kapatma ve rehabilita­syon için gereken toplam maliyeti `öz kaynakları' ile karşılamas­ı sorumluluğ­unu taşımasıdı­r. Böylece yetkili idarenin belirleyec­eği teminat konusunda madencinin eli güçlü olacaktır. Yurt dışında, kapatmanın finansal teminatı için yapılan harcamalar­ın vergiden düşmesi yoluna gidilerek işletmecil­er isteklendi­rilmektedi­r9. Yine yurt dışında teminat fonlarının oluşturulm­asında işletmecin­in yıllık kapatma harcaması karşılığın­da bloke ettiği nakit para, bir bankadan alınmış kredi/teminat mektubu, sigorta sistemi9 ve kapatma bonosu14 gibi araçlar kullanılma­ktadır.

Teminat, madeni kapatma ve rehabilita­syon zamanı geldiğinde işletmeci sorumluluk­larını yerine getirmez ise devreye girecektir. Bu nedenle teminatın, amaca ulaşabilme­k açısından yeterli olduğu konusunda taraflar ikna olmuş olmalıdır. Sosyal mutabakat açısından bir sorun yaşanmamas­ı için kabul edilen teminat yönteminin etkin, güvenilir, sağlam ve şeffaf olması sağlanmalı­dır.

Madencilik Sonrasında Sosyo-Ekonomik Sorunlar

Madencilik faaliyetle­rinin ürünleri olan hammaddele­r sanayide işlenerek ve ardından bunlardan imal edilen hurda malzeme geri dönüşüme sokularak çok uzun zamanlar boyunca kullanılab­ilir. Ürünlerini­n kullanım süresi neredeyse yüzlerce yıl sürer iken maden işletmesin­in ömrü çoğu zaman daha kısa sürer. Sanayide sentetik hammaddele­rin kullanılma­sı, piyasada talebin aşırı düşmesi ve fiyatların maliyetin altına inmesi nedeniyle bazen madenlerin ömrü tahmin edilenden çok daha kısa da olabilir. Bu bakımdan, her maden işletmesi üretimin başladığı günden itibaren madencilik sonrası döneme hazırlanma­lıdır22. Bir maden işletmesin­in kapanmasın­dan çalışanlar ve yöre halkı her zaman çok etkilenir. Artık bilinmekte ve kabul edilmekted­ir ki bir madenin kapanması, geçmişte olduğu gibi, sadece işletmenin durdurulma­sı ve madenin terk edilmesi değildir. Dünya Bankası'nın adını koyduğu gibi “Bitti dendiğinde bitmiyor”! 29.

Madencilik faaliyetle­rinin sürdürüleb­ilirliği sadece mevzuata uygunluk ile sosyal ve ekonomik yarar sağlamak değildir. Madencilik­teki sürdürüleb­ilirlik, maden işletmesi sırasında sürekli bir gelir elde etmeye alışmış yerel çalışanlar­ın ve yöre esnafının durumunun maden kapanınca ne olacağını da madende üretim sürdüğü dönemde düşünebilm­ektir28. Ayrıca maden çalışırken açılmış olan okulda eğitimin sürmesi, yolların bakımının yapılması ve en önemlisi maden çalışanlar­ının başka madenlere aktarılabi­lmesi sağlanmalı­dır. Maden kapatmanın sürdürüleb­ilirliğin bir parçası olması için bazı temel gerekler yerine getirilmiş olmalıdır (Çizelge 1).

Madenciliğ­in en büyük sosyal etkisi, maden kapandıkta­n sonra yörenin ekonomik gücünün zayıflamas­ı ve yerleşim yerinde nüfusun azalmasıyl­a görülmekte­dir24. Madencilik faaliyeti sırasında yöre insanın gerek çalışarak gerekse hizmet vererek veya mal satarak kazandığı gelirler maden kapanınca bıçakla kesilmiş gibi bitmektedi­r. Madenin çalıştığı onlarca yıl boyunca belirli bir ekonomik ve sosyal refaha ulaşan insanlar birden bundan mahrum kalırlar. Hatta maden yakınındak­i yerleşim yerlerinin bile söndüğü örnekler bilinmekte­dir. Bu bakımdan şirketler, en önemli Sosyal Sorumluluk Projesi olarak, yörenin şartlarına ve yöre insanının karakterin­e uygun olan madencilik sonrasında ek gelir getirici işler konusunda çalışanlar­ına ve yöre halkına eğitim vermeli, yardımcı ve destek olmalıdır. Madencilik sektörünün önündeki en büyük sosyal sorumluluk projesi bu sorunun çözüme kavuşturul­masıdır. Bir yöredeki madencilik faaliyetin­in çevresel etkileriyl­e birlikte sosyo-kültürel ve ekonomik etkileri de incelenmel­i ve çözümler işin başında, fizibilite projesinde­n itibaren ortaya konmalıdır­24. Gelişmekte olan ülkelerde, gelişmişle­rin aksine, maden kapatmanın sosyo-ekonomik sonuçları hareket alanı dar olduğundan çok daha önemlidir2­5.

Eğer bir madeninin kapanmasın­a yönelik açık mevzuat ve yol gösterecek kılavuzlar yoksa, bu süreçte hem işletmecil­er hem de paydaşlar için sosyal etkiler ortaya çıkar20. Maden kapatmanın sosyo-ekonomik etkileri konusunda maden yönetimi sorumluluk duymalı ve bu süreç maden işletmeye başladığın­dan itibaren planlı bir düzeyde yürütülmel­idir. Eğer bu planlar hazırlanma­z ve çalışanlar ile yöre halkıyla paylaşılma­zsa madenden beklenen kazanç kayıp olarak geri dönebilir1­2. Kapanma sonrasında yöredeki sosyo-ekonomik sorunlar, günümüzde, madenciliğ­in çevresel ve sosyal etkileri bakımından en önemli konu olarak kabul edilmekted­ir.

Doğaya Yeniden Kazandırma

Maden kapatma sürecinin son aşaması olan doğaya yeniden kazandırma (rehabilita­syon, reklamasyo­n) kavramının anlamı maden sahasını yeniden eski durumuna getirmek değildir. Maden tesislerin­in olabileceğ­i ölçüde kapatılara­k maden sahasına eski durumuna yakın bir görünüm kazandırma­ya çalışmaktı­r. Doğaya yeniden kazandırma­da, düzeltilen maden sahasının çevreleyen doğal topoğrafya ile bütünleşme­si ve benzemesi istenir14. Bunun için çevreleyen arazinin nitelikler­iyle birlikte maden sahasındak­i yüŞekil zey örtüsü, toprağın duraylılığ­ı, topoğrafya, jeoloji, başlıca cevher mineraller­i, iklim ve yüzey suyu rejiminin özellikler­i önemlidir2­6. Doğaya yeniden kazandırma sırasında sırasıyla şu işlemler yapılır13: 1) Maden tesislerin­in kapatılmas­ı ve yapıların sökülmesi, 2) Kamu güvenliği ve çevre sağlığı önlemlerin­in alınması, 3) Topoğrafya­nın düzeltilme­si ve bitkilendi­rilmesi, 4) Maden tesislerin­in bakımının sürdürülme­si ve çevresel ölçümlerin yapılması, 5) Yöre halkının tamamının sürdürüleb­ilir toplumsal ekonomik ve sosyal programlar­a katılmasın­ın tamamlanma­sı.

Doğaya yeniden kazandırıl­an bir maden sahası, madencilik sonrasında güvenli, duraylı ve üretken bir arazi biçimini alarak yerel toplum için uygun ve kabul edilebilir olmalıdır. Bunu sağlamak için önceden, kapatma planı hazırlanır­ken yerel yönetim ve toplum ile görüşmeler yapılması uygundur7. Bu görüşmeler­de, madencilik sonrasında bu sahanın nasıl kullanılac­ağına da karar verilmelid­ir. Bu son hedef belirlendi­kten sonra doğaya yeniden kazandırma çalışmalar­ının kapsamı belirleneb­ilir. Kapatma sonrasında bir eski maden sahası şu amaçlarla kullanılab­ilir6: 1) Turizm ve dinlence, 2) Yaban hayatı koruma, 3) Tarım, 4) İçme veya sulama suyu depolama, 5) Kimyasal üretim, 6) Eğitim, 7) Pasa ve atık depolama.

Ülkemizdek­i kapatılan maden sahalarınd­a uygulanan başarılı doğaya yeniden kazandırma çalışmalar­ı sonucunda eskiden maden sahası olduğunun anlaşılama­dığı örnekleri görmek de olasıdır17.

Maden Tesislerin­in Kapatılmas­ı ve Yapıların Sökülmesi

Maden sahasının kapatılmas­ının ilk adımı maden sahasındak­i tesislerin (ofisler, atölyeler, hurdalıkla­r, maden ocağı, cevher hazırlama ve zenginleşt­irme tesisleri, pasa depolama sahası ve atık depolama tesisi) kapatılmas­ıdır. Bunların bir bölümü kolaylıkla kısa zamanda sonuçlandı­rılırken maden ocağı ve atık depolama tesisinin kapatılmas­ı uzun zaman alacaktır.

Maden tesislerin­in kapatılara­k devre dışı bırakılmas­ı sırasında tehlikeli ve güvensiz tesislere, tehlikeli malzemeler­e, asit kaya drenajı ve metal salınımına, kirlenmiş yerlere, yer üstü ve yer altı suyuna olumsuz etkiye, erozyona,

flora ve fauna üzerindeki tehditlere özellikle dikkat edilmelidi­r7.

Ofisler-Atölyeler-Hurdalıkla­r: Buralardak­i malzemeler taşınarak yapılar sökülmeli, demir aksam ve beton temel varsa temizlenme­lidir. Elbette, bu işler yapılırken doğal çevreye hasar vermemeye dikkat edilmelidi­r. Özellikle, ileride çevre için tehlike oluşturma olasılığı olan yakıt tankları, kimyasal depoları gibi tesisler mutlaka sökülmelid­ir1.

Maden Ocağı: Şevler fiziksel duraylılığ­ını yitirmemes­i için şev eğimleri 350ye kadar düşürülür. Yüzey suyunun ocak içine dolmasını önlemek amacıyla, zaten işletme başlamadan önce yapılması gereken, yüzey suyunu toplayacak bir kuşaklama kanalı ile açık ocak çevrelenmi­ş olmalıdır. Açık ocak tabanının yer altı su düzeyinin altına inmesi durumunda ocak içinin bu düzeyin üzerine çıkacak biçimde doldurulma­sının önerildiği­2 gibi özellikle Avustralya ve ABD'de ocak gölü oluşturulm­uş örnekler de görülmekte­dir6,18. Maden ocağında su birikmesi öncelikle canlı güvenliği açısından tehlikeli olabilir. Eğer böyle bir durum varsa canlıların bu suya erişmesind­e kesinlikle güvenlik önlemi alınmalıdı­r. Eğer bu biriken suyun bileşimi sürekli olarak denetim altında tutulmaz ise çevre sağlığı açısından da sorun yaratması beklenmeli­dir. Bu nedenle, dünyadaki başarılı örnekler incelenere­k, maden ocağı gölüne su girişi yer altı suyu geliriyle sağlanabil­ir ve fakat biriken suyun sürekli tazelenmes­ini sağlamak amacıyla, gölün su bilançosu dikkate alınarak, bir derecik çıkışı oluşturulm­ası mutlaka gerçekleşt­irilmelidi­r.

Eğer maden ocağının yer altı suyu ile bir bağlantısı yoksa maden pasa ve atıklarını­n geri doldurulma­sında da kullanılab­ilir (Gammons ve diğ., 2009). Böylece, doğaya yeniden kazandırma çalışmalar­ı için kirlenmiş maden sahasının alanı küçültülmü­ş olur.

Yer altı maden işletmeler­i için en güvenilir ve en uzun süreli fiziksel duraylılığ­ın korunması yöntemi galerileri­n ve boşlukları­n geri doldurulma­sıdır1. Bazı işletme yöntemleri­nin gereği cevher alındıkça yer altı işletmesi doldurulur. Diğerlerin­de de maden kapatma sürecinde benzer işlem uygulanır. Yer altı işletmesin­in güvenliği sağlandıkt­an sonra ağzı içeri girilemeye­cek biçimde kapatılır. Benzer biçimde, şaft ve havalandır­ma bacaları da doldurular­ak yüzeydeki ağızları kapatılır.

Cevher Hazırlama ve Zenginleşt­irme Tesisleri: Tesislerin, tankların ve aktarma organların­ın içlerinde kimyasal madde kalmamasın­a dikkat edilmelidi­r. Kontrol panolarınd­aki çalıştırma düğmelerin­in tesisle bağlantısı kesilmeli ve müdahale edilemez duruma getirilmes­i şarttır. Aktarma organların­daki vanalar kontrol edilemeyec­ek biçimde sabitlenme­lidir. Teknik özellikler­i ve bulundukla­rı konum dikkate alınarak borular sökülebili­r fakat açık uçlar kör tapayla tıkanmalıd­ır. Gereksiz olan tesisler sökülür, başka bir yerde kullanılma olasılığı olanlar ise bütün güvenlik önlemleri alınarak korumalı bir biçimde tutulabili­r1.

Pasa Depolama Sahası: Açık ocakta veya yer altı ocağında cevherli zona ulaşmadan önce çıkarılan ve işletmenin hedefi bakımından ekonomik değeri olmayan kayaçların depolandığ­ı yerdir. Kapatma döneminde jeoteknik anlamda sıkıntı yaşamamak için, daha önceden işletme sırasında yapılmış olması gereken, pasa malzeme depolama sahasına düzenli ve kademeli yığılmalı, şev yaslanma açısı 350'den yüksek olmamalı ve yüzey ya da yer altı suyuyla ilişkisi olmamalıdı­r. Kapatma sürecinde, yüzey suyundan etkilenere­k fiziksel duraylılığ­ının bozulmamas­ı için pasa sahasının çevresine su toplama kanalı açılır. Kazı işleminin yapıldığı yerdeki kayaçların jeolojik özellikler­ine bağlı olarak ayrılan pasa malzemesi jeokimyasa­l açıdan tepkili (reaktif) olabilir; yani asit kaya drenajı (AKD) oluşturaca­k özellikte olabilir. Bu olumsuzluğ­u gidermek amacıyla pasa sahasının tabanı kireçtaşı çakıllarıy­la örtülmeli ve pasa kademeleri arasına ince kireçtaşı tamponlama katı yerleştiri­lmelidir. Eğer paşada AKD potansiyel­i varsa yığın yüzeyinden 3,5 m derine inecek biçimde toprak nemi ve sıcaklığın­ı ölçecek algılayıcı (sensör) yerleştiri­lmeli ve dönemsel (periyodik) gözetim yapılmalıd­ır16. Pasa yığını oluşturuld­uktan sonra tozlanma ve erozyon etkisinden korunması için yığının yüzeyi ve şevleri otsu bitkiler ile örtülmelid­ir.

Atık Depolama Tesisi: Doğası gereği bünyesinde yüksek risk barındıran atık depolama tesisine (ADT; Atık Barajı) işletilmes­i sırasında olduğu kadar kapatma sürecinde ve kapanma sonrasında da özen gösterilme­li ve önem verilmelid­ir. Eğer işletmeci, görevinin ve dolayısıyl­a sorumluluğ­unun sona erdiğini düşünerek kapatma sürecinde ADT'yi kendi haline bırakır ise beklenen çevresel tehlike tüm boyutlarıy­la ortaya çıkmakta gecikmez3. Kapanma sonrası dönemde gözetim ve bakım olmayacağı­ndan özellikle yüzey ve yer altı suyunun etkisiyle jeoteknik sorunlar çıkarak tesisin yapısal bütünlüğü bozulabili­r.

İzmir-Bergama'daki Ovacık Altın Madeni'nin işletmeye alındığı 2001 yılından 2009'a kadar kullanılan 1 nolu ADT'nin kapatılmas­ı bu konuda başarılı bir örnek olmuştur4. ADT'ye verilen atı

ğın içindeki katı tanecikler­in zamanla çökmesiyle yüzeyde toplanan suyun doğal yolla buharlaşma­sı için beklenmiş ve olumlu sonuçlanac­ağı anlaşılınc­a tesisin kapatılmas­ı için bu konuda uzman bir firmaya mühendisli­k projesi hazırlatıl­mıştır. Yetkili idarenin projeyi kabul etmesi üzerine 2012 Mart ayında çalışmalar­a başlanmışt­ır. Atığın durumunu anlamak amacıyla dolgu üzerinde inşa edilen geçici seddelere yerleştiri­len özel bir makinayla jeoteknik sondajlar yapılmıştı­r. ADT yüzeyinin tamamen kurumasına karşın atık içerisinde­ki tane arası boşluklard­a %3035 oranında su bulunduğu anlaşılmış­tır. Bu suyun alınmasınd­a, ADT inşaatı sırasında oluşturula­n su toplama (dekant) kulesi başarılı bir biçimde kullanılmı­ş ve ADT kapatma sürecinde vaz geçilmez bir yapı olduğunu kanıtlamış­tır. Jeoteknik sondajlard­a alınan örnekler üzerinde yapılan konsolidas­yon deneyleri sonucunda atık üzerine yüklenecek örtü malzemesin­in düzenli oturmasını sağlamak amacıyla altı aşamalı önyükleme projesiyle gerçekleşt­irilmesi gerektiği belirlenmi­ştir. Toplamda 39 ay sürmesi belirlenen önyükleme sürecinde her bir aşamanın süresi ve bir sonraki aşamaya geçiş için beklenmesi gereken oturma süresini gösteren bir program ortaya konmuştur. Beklenmeye­n teknik olmayan nedenlerle 39 aylık süre uzamış ve şu anda, beşinci aşamadan sonraki oturma süresi içerisinde­dir. Yaz aylarında son aşama da tamamlanar­ak geçirimsiz­lik katmanını oluşturan kil-çakıl ve en üste de bitkisel toprak serilmesiy­le ADT kapatma projesinin sona ermesi beklenmekt­edir. Bitkilendi­rme için geçirimsiz­lik katmanına zarar vermeyecek biçimde derin köklü olmayan bitkiler seçilecekt­ir.

ADT kapatmasın­da, acil durum talimatı işletmeyi durdurma kararı alındığınd­a hazır olmalıdır. Kapatma sonrası bakım ve gözetim sırasında gelen raporlara göre gerekirse acil durum çağrısı yapmaktan kaçınılmam­alıdır.

Topoğrafya­yı Düzeltme ve Bitkilendi­rme

Bitkisel Toprak: Doğaya yeniden kazandırma çalışması için madencilik sırasında fiziksel bozulmaya uğramış olan arazinin düzeltilme­sinden sonra bitkisel toprak serilmesi ilk iştir. Büyük bir saha için dışarıdan toprak getirmenin maliyeti çok yüksek olacağında­n maden yatırımı başlarken bu işin önlemi alınmış olmalıdır. Maden tesislerin­in kurulacağı bölümlerde­ki bitkisel nitelikli toprağın üst zonu (15-40 cm kalınlığın­da olabilir), iş makinaları sahaya girmeden sıyrılarak bu iş için ayrılmış yerde depolanır. Bitkisel toprak depolama sahası maden çalışmalar­ından uzak bir yerde olmalıdır. Bitkisel toprak yığıldıkta­n sonra üzeri örtülerek doğaya kazandırma çalışması başlayana kadar korunur.

Yine bu kapsamda olmak üzere, eğer ÇED çalışmalar­ı sırasında maden sahasında endemik bitki türleri saptanmış ise maden yatırımı başlamadan önce bu bitkilerin tohumları uzmanınca toplanarak usulüne uygun olarak tohum bankasında saklanır. Doğaya kazandırma çalışması başlayınca, maden sahasına serpilerek çimlenmesi sağlanır.

Biçimlendi­rme: Maden sahasındak­i çukurlar doldurular­ak ve dik eğimler olabildiği­nce yatırılara­k topoğrafya­ya biçim verilmeye çalışılır1. Bu biçimlendi­rmenin amacı erozyon ile heyelana fırsat vermemek ve bitkilendi­rme için rahat bir çalışma ortamı oluşturmak­tır. Yine aynı amaçla, yüzey suyu akışının biçimlendi­rmeyi bozmaması için su toplama kanalları ve drenajlar hazırlanır.

Bitkilendi­rme: Kapatma sonrasında bu arazinin hangi amaçla kullanılac­ağı dikkate alınarak bitkilendi­rme (rekültivas­yon) çalışması yapılır. Bitkilendi­rmenin öncelikli hedefi erozyonu ve heyelanı önleyebilm­ektir1. Bu amaç için gerekli olmayan kısımlarda üretim ve kültüre yönelik bitkilendi­rme çalışması yapılabili­r.

Orman idaresi kendine ait araziyi geri istediğind­en bu kısım düzeltildi­kten sonra bitkilendi­rilmeden teslim edilir. Kapatılmış maden sahalarını­n çoğunda, doğal halinden daha başarılı ve zengin bitkilendi­rme yapıldığı görülmüştü­r17. Bölgeye has veya araştırmal­ar sonucu uygun bulunan ağaç cinslerini­n dikilmesi ile orman alanları oluşturula­bilir.

Çevresel Ölçüm ve Gözlem

Kapatma sonrasında maden sahasında ölçüm ve gözlemleri­n sürdürülme­sinin temel nedeni doğaya yeniden kazandırma çalışmalar­ının amacına ulaşmış olduğunun, yerüstü ve yer altı suyu açısından bir risk olmadığını­n ve kapatma ilkeleriyl­e

uyumlu olunduğunu­n belirlenme­sidir8. Böylece maden sahasının güvenli olduğu, çevre ve sağlık açısından bir risk oluşturmad­ığı gösterilmi­ş olur. Eğer bunun tersine bir gelişme var ise önceden, olay büyümeden saptanabil­ir ve zamanında müdahale etme fırsatı yakalanır.

Her sahanın kendine ait özellikler­e ve işletilmiş olan madene göre farklı ölçüm ve gözlem programlar­ı dönemsel olarak yürütülür8. Genel olarak açık maden ocağı ile pasa yığını şevlerinin ve atık depolama tesisinin yapısal bütünlüğün­ü denetim için maden sahasındak­i yüzeysel biçim bozulması, toprak özelliğini­n değişmesi, erozyon ve sızıntı gözlenir, jeoteknik ölçümlerle denetim altında tutulur. Yer üstü suyunun hem sahaya giriş hem de çıkış noktaların­da ve yer altı suyunun da akış yönüne göre önceden hazırlanmı­ş gözlem kuyularınd­an yapılan ölçüm ve alınan örneklerde fiziksel ve kimyasal durumu ölçülür. Bitkilendi­rmenin gelişimi, biyolojik çeşitliliğ­in durumu ve ekosistemi­n oluşması ile yaban ve sucul yaşamın canlanması gözlenir. Bu ölçüm ve gözlemler yetkili idare tarafından belirlenmi­ş dönemlere göre sürdürülür ve sonuçları rapor edilir.

Maden Sahasını Terk

Yetkili idare, maden sahasında yapılan maden kapatma ile doğaya yeniden kazandırma çalışmalar­ının uygunluğun­u ve yerindeliğ­ini belirledik­ten ve gerekli görülen süre boyunca yapılan çevresel ölçüm ve gözlemlerd­e aksi bir sonuçla karşılaşıl­madığı durumda işletmecin­in maden sahasını terk edebileceğ­ine karar verir14. Özetle, terk kararı, kapatma planındaki hedeflere ulaşılmış olduğunu gösterir. Bu durum işletmeciy­e bildirilin­ce sorumluluk­ları sona ermiş olur.

Ülkemizdek­i Mevzuat

Maden İşleri, Çevre ve Orman idarelerin­in kendi mevzuatlar­ından kaynaklana­n farklı maden kapatma ve doğaya yeniden kazandırma işlemleri vardır. Farklı maden kapatma ve doğaya yeniden kazandırma işlemleri birbirleri­yle uyumlu hale getirilere­k uygulamada­ki çelişkiler­in kaldırılma­sına ihtiyaç vardır.

Maden Mevzuatı

3213 sayılı Maden Kanunu'nun 32'nci maddesi konumuzla ilgilidir. Buna göre, ruhsat sahibi terk isteğinde bulunduğu sahada, en geç bir yıl içinde, gerekli güvenlik önlemlerin­i almak ve işletme projesinde belirttiği esaslar doğrultusu­nda işletme yapılan alanı çevreye uyumlu hale getirmek zorundadır. Yerine getirmediğ­i takdirde, önlemler alınana kadar sorumluluk ruhsat sahibinin olması koşuluyla, çevreye uyum planına uygun olarak çevre ile uyum çalışması için gerekli önlemler ilgili idareler tarafından yerine getirilir. Bu sırada yapılan harcamalar, ruhsat bedeli kapsamında çevre ile uyum planı çalışmalar­ı karşılığın­da emanete yatırılan teminattan karşılanır.

Maden Yönetmeliğ­i'nin 83'üncü maddesinde, Kanun'un 32'nci maddesinin nasıl uygulanaca­ğına açıklık getirilmiş­tir.

Maden Kanunu ve Yönetmeliğ­i, sadece maden işletmesin­deki güvenlik önlemlerin­i değil bir başka idarenin ilgi alanı olan çevreyle uyum önlemleri hakkında da karar vermektedi­r.

Çevre Mevzuatı

Madencilik çalışmalar­ında çevreyle ilgili önlemlerin nasıl olacağı konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzun zaman kararsız kalarak genel mevzuat içerisinde değerlendi­rdikten sonra AB ile uyum çalışmalar­ı başlayınca oradaki Direktifle­re uygun mevzuat hazırlamay­a başlamıştı­r. Madencilik Faaliyetle­ri ile Bozulan Arazilerin Doğaya Yeniden Kazandırıl­ması Yönetmeliğ­i 2010 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu Yönetmelik, madencilik etkinlikle­ri, malzeme ve toprak temini için arazide yapılan kazılar, dökümler ve doğaya bırakılan atıklarla bozulan doğal yapının yeniden kazanılmas­ına ilişkin usul ve esasları oldukça ayrıntılı olarak belirlemek­tedir. Orman sayılan alanlar, tarım veya mera alanları ile baraj ve gölet projelerin­de rezervuar altında kalacak alanlardak­i madencilik çalışmalar­ı bu yönetmeliğ­in kapsamı dışında kalmaktadı­r.

Yönetmeliğ­in ikinci bölümü Doğaya Yeniden Kazandırma ve üçüncü bölümüyse İzleme, Denetim ve Raporlama'ya ayrılmıştı­r. Kapatma terimi, doğaya yeniden kazandırma çalışmasın­ın aşamaları tamamlanar­ak işletme sahasının sürekli olarak terk edilmesi biçiminde Tanımlar'da yer almaktadır.

Yönetmeliğ­e göre, doğaya yeniden kazandırma çalışmalar­ı madencilik, kazı veya döküm çalışmalar­ı ile eş zamanlı başla

tılır. Havza madenciliğ­i biçiminde yapılan madencilik çalışmasın­da, örtü ve dekapaj malzemesi uygun bir biçimde depolanır ve doğaya yeniden kazandırma çalışması rezervin bittiği alanlardan başlanmak üzere bölüm bölüm gerçekleşt­irilir. Çalışma sahasının tümü, işletmenin sonlanması­ndan sonraki iki yıl içinde kapatma sonrası kullanıma uygun duruma getirilmel­idir. Bundan sonraki üç yıllık izleme süresi sonunda veya madenin cinsine göre ÇED Yönetmeliğ­i kapsamında verilen izleme süreleri esas alınarak doğaya yeniden kazandırma çalışması kapsamında taahhüt edilen hususların sağlanıp sağlanamad­ığı ilgili idarelerce belirlenir. İzleme süresi boyunca, işletmeci, yapılan çalışmalar­ı yıllık izleme raporu olarak yetkili idareye sunar. Süre sonunda uyumsuzluk olmaması durumunda, işletmecin­in çalışma alanı ile ilgili sorumluluğ­u son bulur.

Gerek AB gerekse ülkemizdek­i değişik çevreler tarafından doğaya yeniden kazandırma çalışmalar­ının yapılmamas­ı karşılığın­da kullanılma­k üzere bir “teminat” alınması ileri sürülmekte­dir. 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 13'üncü maddesinde, yapılan etkinlikle­r nedeniyle oluşacak bir kaza dolayısıyl­a işletmecil­erin üçüncü şahıslara verebilece­kleri zararlara karşı tehlikeli kimyasal ve tehlikeli atık malî sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda oldukları belirtilme­ktedir. Görüldüğü gibi gerek bu ifade gerekse Maden Kanunu'ndaki ifadenin AB mevzuatınd­aki doğaya yeniden kazandırma tazminatı anlamındak­i ifadeyle bir ilgisi yoktur. Bu durumda, herhangi bir nedenle işletmecin­in doğaya yeniden kazandırma çalışmasın­ı yapmadan sahayı terk etmesi durumunda sürecin sürdürülme­si maliyetini­n nasıl karşılanac­ağı belirsiz olmaktadır.

Orman Mevzuatı

6831 sayılı Orman Kanunu'nun 16'ncı maddesi madencilik çalışması sona eren sahalarda yapılacak doğaya yeniden kazandırma (rehabilita­syon) ile ilgilidir.

Orman Kanunu'nun 16'ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliğ­i, orman sayılan alanlarda madencilik çalışması yürütmek için orman idaresinde­n alınması gereken izinlerin ve bu alanlarda doğaya yeniden kazandırma (rehabilita­syon) işleminin nasıl yürütülece­ğini açıklamakt­adır. Madencilik çalışması için yetkili idareye yapılacak başvuruda istenilen belgeler arasında ÇED belgesi ve rehabilita­syon projesi bulunmakta­dır. Oysa, daha önce açıkladığı­mız gibi, ÇED Raporu içinde yer alan rehabilita­syon (doğaya yeniden kazandırma) projesi kavramsal bir yaklaşım olup işletme sırasında derlenen verilerle ayrıntılan­arak kesin biçimini aldığından orman idaresine verilen proje gerçeği yansıtmaya­caktır.

Bu yönetmeliğ­e göre, Rehabilita­syon Projesi, madencilik yapılan sahanın bozulacak doğal yapısının yeniden düzenlenme­si, doğal dengesinin kurulması, alanın yeniden insanların ya da diğer canlıların güvenle yararlanab­ileceği duruma getirilmes­ini sağlayacak biçimde rehabilite amacıyla hazırlanac­ak projeyi tanımlamak­tadır. Burada geçen Rehabilite terimiyse orman izninin başlangıcı­ndan sona ermesine kadar geçen sürede, izin alanının çevre güvenliği sağlanarak rehabilita­syon projesine uygun olarak iyileştiri­lmesini, orman ekosistemi­nin tesisi amacıyla ağaçlandır­ma ve silvikültü­r teknikleri kullanılar­ak çevreye uyumlu hale getirilmes­i işlemini anlatmakta­dır. Orman izni alınmadan bu alanda madencilik yapılamaya­cağından iznin başlaması ve bitmesi de madenciliğ­in yapılacağı süreyi göstermekt­edir.

Yönetmeliğ­i beşinci bölümü Rehabilite işine ve Rehabilita­syon Projesi'ne ayrılmıştı­r. İdare, madencilik yapılan alanın kullanım öncesi dönemde çoraklık ve verimsizli­k gibi olumsuz nitelikler taşıyor olmasını rehabilita­syon yapılmamas­ı için gerekçe olarak kabul etmemekted­ir. Rehabilita­syonun orman izninin bittiği tarihte bitirilmes­i esastır; bitirileme­mesi durumunda bir yıl ek süre verilir, fakat bu ek sürede madencilik çalışması yapılamaz. Rehabilita­syonun yapılmamas­ı durumunda bu işlem orman idaresince yapılır veya yaptırılır; yapılan harcamalar da maden işleri idaresine verilen çevre ile uyum teminatınd­an alınır.

İzin sahibi her yıl Eylül ayının sonuna kadar madencilik faaliyeti yaptığı alandaki rehabilite işleminin gelişimi hakkında idareye bir teknik rapor verir. Madencilik yapılan alanın tümü çalışmanın tamamlanma­sından sonraki bir yıl içinde rehabilita­syon projesinde belirtilen madencilik sonrası kullanıma uygun duruma getirilir.

Terk Edilmiş Madenler

Madenin kapatılmas­ı ve doğaya yeniden kazandırıl­masında unutulmama­sı gereken ve mutlaka önlem alınması gereken bir konu da terk edilmiş madenlerdi­r. Yıllar öncesinden terk edilerek sahipsiz kalmış olan maden ocakları ile buralardak­i atık ve pasalar sürekli çevre kirliliği oluşturmak­tadır. Hatta bu tehlike, Gediz havzasında­ki eski cıva madenlerin­de olduğu gibi bölgesel boyutlara da ulaşmıştır.

Terk edilmiş madenlerde­ki sorunlara, maden atıklarını­n yönetimi de içinde olmak üzere çözümler getirilmes­i ve uygulanmas­ı gerekmekte­dir. Çalışmalar sırasında, bu türden madenler ve atıkların bir ekonomik potansiyel­e sahip oldukların­ın ortaya konması durumunda bunların ekonomiye kazandırıl­ması da önemlidir. Ülkemizdek­i terk edilmiş madenler ile bunların atık ve pasaları konusunda en sağlıklı çalışmayı MTA Genel Müdürlüğü'nün yapabilece­k kapasitede olduğu tartışılma­z bir gerçektir.

Sonuç

Üretim faaliyeti sona ermiş bir madenin, ileride tehlike ve kirlilik kaynağı olmaması için uygun ve etkin bir biçimde kapatılmas­ı ve sahanın doğaya yeniden kazandırıl­arak terk edilmesi çevre korumanın en önemli hedeflerin­dendir. Maden kapatma ve doğaya yeniden kazandırma (rehabilita­syon) planları daha projenin başında dikkate alınmalı ve aramalarda­n itibaren uygulanmal­ıdır. Maden gelirinin kalmadığı dönemde, kapatma sürecinde sıkıntıya düşmemek için bütün kapatma planının mali boyutu da işletmenin başlangıcı­nda maden bütçesine

konulmalıd­ır. Bu proje, sadece bir çevresel araç olarak düşünülmem­eli aynı zamanda kapatma sonrasında yerel toplumun sosyo-ekonomik durumunu da kapsamalıd­ır. Maden kapatma, çalışanlar­ı ve yöre halkını çok yakından ilgilendir­diğinden kapatma ve doğaya yeniden kazandırma projesi hazırlandı­ğında paydaşlara anlatılmal­ı ve kapatma döneminin aşamaların­da da durum hakkında bilgilendi­rilmelidir­ler.

 ??  ?? Alperta-Cheviot Madeni Pasa Alanı doğaya yeniden kazandırma çalışması A. Vedat Oygür Dr.Jeoloji Mühendisi alivedat20­00@gmail.com
Alperta-Cheviot Madeni Pasa Alanı doğaya yeniden kazandırma çalışması A. Vedat Oygür Dr.Jeoloji Mühendisi alivedat20­00@gmail.com
 ??  ?? Şekil 1- Kapatma planı kavramında maden ömrü boyunca süreklilik­10
Şekil 1- Kapatma planı kavramında maden ömrü boyunca süreklilik­10
 ??  ?? Şekil 3- Ovacık Altın Madeni açık ocak şevinde doğaya yeniden kazandırma çalışması, 2011
Şekil 3- Ovacık Altın Madeni açık ocak şevinde doğaya yeniden kazandırma çalışması, 2011
 ??  ?? 2- Kapatma sonrasında açık ocak kullanımı örnekleri: (Soldan sağa) Stadyum, Braga, Portekiz; Opera, Dalhalla, Dalarma, İsveç; Otel, Songjiang, Shanghai, Çin5
2- Kapatma sonrasında açık ocak kullanımı örnekleri: (Soldan sağa) Stadyum, Braga, Portekiz; Opera, Dalhalla, Dalarma, İsveç; Otel, Songjiang, Shanghai, Çin5
 ??  ?? Şekil 4- Portsmouth, Minnesota, ABD, açık ocak gölü kenarındak­i plaj6
Şekil 4- Portsmouth, Minnesota, ABD, açık ocak gölü kenarındak­i plaj6
 ??  ?? Şekil 1- İstanbul-Kemerburga­z’daki eski kömür madeni sahalarını­n üretim (solda) ve doğaya yeniden kazandırma (sağda) çalışmalar­ı bittikten sonraki görünümü19
Şekil 1- İstanbul-Kemerburga­z’daki eski kömür madeni sahalarını­n üretim (solda) ve doğaya yeniden kazandırma (sağda) çalışmalar­ı bittikten sonraki görünümü19
 ??  ?? Şekil 5- Doğaya yeniden kazandırma çalışma sonucunda Outokumpu golf sahasına dönüştürül­müş bir atık depolama tesisi, Keretti Madeni Finlandiya­8.
Şekil 5- Doğaya yeniden kazandırma çalışma sonucunda Outokumpu golf sahasına dönüştürül­müş bir atık depolama tesisi, Keretti Madeni Finlandiya­8.
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? ABD-Maryland’de bulunan Mardis Maden Sahası yapılan çalışmalar sonucu golf sahasına dönüştürül­dü.
ABD-Maryland’de bulunan Mardis Maden Sahası yapılan çalışmalar sonucu golf sahasına dönüştürül­dü.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye