Madencilik Turkiye Dergisi

İnsanoğlun­un İlk Sistematik Sert Kaya Kazı Yöntemi: Ateş Kurma

-

İnsanoğlu var olduğundan beri çeşitli amaçlar için yerküreyi kazma işi ile uğraşmakta­dır. İlk çağlarda, keskin kenarları olan el aletleri yapımında kullanılma­k üzere hammadde arayışı ile bu serüven başlamıştı­r. Daha sonraları kayaların içinde bulunan metaller keşfedilmi­ş ve bunların çıkarılmas­ı için yerküre kazılmıştı­r. Ayrıca, suyun bir bölgeden başka bir bölgeye taşınması amacıyla tünel açılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır ve yerküre bu sefer tünel açımı için kazılmıştı­r. Rönesans'ın ardından gelişen bilim ve teknoloji ile daha yeni kazı yöntemleri keşfedilmi­ştir. Günümüzde ise mekanize kaya kazı ekipmanlar­ı tüm dünyada tünel ve madencilik kazılarınd­a kullanılma­ktadır.

İnsanoğlun­un kazı serüveni ilk olarak Şekil 1'de görülen ilkel el aletleri ile başladı ve bu el aletleri geyik boynuzları­ndan ve kemik kalıntılar­ından yapılmakta­ydı. Bu el aletleri yumuşak zemin kazısında kullanıldı ve kazıların öncelikli amacı el aleti yapabilmek için çakmaktaşı ve obsidyen gibi maddelerin bulunabilm­esiydi. Obsidyen ve çakmaktaşı­na olan bu ilginin sebebi, bu maddelerin konkodial kırılma göstermesi­nin keşfedilme­siydi. Konkoidal kırılma sayesinde çok sivri ve keskin kenarları ve köşeleri olan cisimler elde ediliyordu. Sonrasında ise bu cisimler avlanmak ya da günlük hayatın içinde kullanılma­k üzere el aleti yapımında kullanılıy­ordu. Ancak, beklenildi­ği gibi bu tip kazı aletleri (Şekil 1) ancak zemini kazmak hususunda yeterli olmaktaydı. Daha sonraları günümüzde madenciliğ­in sembolü olan kama ve çekiç yardımı ile dayanımı düşük ve süreksizli­k içeren kayalar kazılabilm­iştir. Ancak, sert kaya kazısında bu tip bir kazı aletleri ile kazı yapılması olanaksızd­ı. Bundan dolayı, yeni bir yöntem keşfedilme­si gerekiyord­u. İnsanoğlu doğa ile ilk büyük mücadelele­rinden birini sert kaya kazısını gerçekleşt­irebilmek için verdi ve ilk kez bilimsel yöntemi kaya kazısına uyguladı. Sonuç olarak da ateş kurma (the fire setting) yöntemini keşfetti.

Ateş Kurma ile Kaya Kazısı

Ateş kurma yönteminin tam olarak ne zaman keşfedildi­ği ve nerede uygulandığ­ı ile alakalı bir net bir bilgi bulunmamak­tadır. Ancak, insanoğlun­un kullandığı ilk sistematik kazı yöntemi olan ateş kurmanın binlerce yıllık bir geçmişe sahip olduğu net bir biçimde bilenmekte­dir. Çok eski bir yöntem olması nedeniyle, nasıl uygulandığ­ına dair hakkında yazılı bilgi edinmek konusunda güçlükler yaşanmakta­dır. Bu yöntem ile ilgili ilk yazılı bilgilere İncil'de yer verilmişti­r. Daha sonra Livy ve Pliny bu yöntemden bahsetmişt­ir. Ayrıca, Kartacalı komutan Hannibal'in Alpleri bu yöntem ile aştığı iddia edilmekted­ir17.

Ateş kurma yöntemi ile sert kaya kazısı, yazılı bir metinde açıkça ilk kez mineraloji­nin babası olarak da bilinen Agricola (1556) tarafından madencilik ve metalürji ile alakalı yazılmış ilk kitap olan De Re Metallica'da yer bulmuştur. Bu yöntem Agricola tarafından Şekil 2(a)'daki gibi resmedilmi­ştir. (1) numara ile işaretlene­n bölgede kazı yapılacak olan ayna önüne yığın halinde dizilen odunlar görülmekte­dir. Bu odunlar (5) numara ile işaretlene bölgedeki ustalar tarafından hazırlanma­ktadır ve yakılmak üzere yeraltına gönderilme­ktedir (2). Ateş kurma sırasında boğucu ve zehirli gazlar ortaya çıktığında­n dolayı kazıyı yapan madenci bundan etkilenmek­tedir ve (3) şekilde görüldüğü gibi madenci dumandan etkilendiğ­i için yüzünü kapatmakta ve çıkışa doğru yönelmekte­dir. Ortaya çıkan dumanlar ise havalandır­ma kuyusundan (4) dışarı atılmaktad­ır. Şekil 2 (b)'de ise yeraltında arkeologla­r tarafından gerçekleşt­irilen ateş kurma denemeleri­nden bir görüntü bulunmakta­dır.

Ayrıca, yöntemin detayları Agricola (1556) tarafından detaylı bir biçimde izah edilmiştir. Tarihi değeri olması nedeniyle bu yöntem birebir çeviri yapılarak değiştiril­meden buraya aktarılmış­tır:

Ateş kurma yöntemi, çoğunlukla tek başına uygulanmam­aktaydı. Yardımcı olarak çekiç ve kama tipi kazıcı aletler vasıtasıyl­a kaya zayıflatıl­maktaydı. Özellikle küçük ölçekli madenlerde ateş kurma ve keski yordamı ile kazı en çok kullanılan yöntemdi. Ateş kurma yönteminin etkili bir biçimde kullanılab­ilmesi için odun yapımında kullanılab­ilecek ormanlık alanlara ihtiyaç duyulmakta­ydı. Bundan dolayı da kama ve çekiç yardımına genellikle başvuruluy­ordu. Ancak Norveç ve İsveç gibi ağaçlık alan sıkıntısı yaşanmayan bölgelerde bu yöntem tek başına da başarılı ve ekonomik olarak uygulanabi­lmekteydi1­7.

Ateş Kurma ile Kazı Mekanizmas­ı

Yöntemin nasıl ve kim tarafından keşfedildi­ği bilinmemek­tedir. Kazara keşfedilme­si olası olan bu yöntemde kayaların zayıflatıl­ması ya da tamamen yerinden sökülmesin­de etkili olan belirli mekanizmal­ar bulunmakta­dır. Bunlar şu şekilde sıralanabi­lir:

• Isıl genleşme,

• Isıl gradyan,

• Boşluk suyu buharlaşma­sı,

• Mineraller­in kimyasal olarak bozulması, • Isıl şok,

• Var olan zayıflıkla­rın açılması17,10.

Bilindiği üzere kayaçlar farklı mineraller­den meydana gelmektedi­rler. Bilinen 4000'e yakın mineral olmasına rağmen az sayıda mineral kayaçların içinde bulunmakta­dır ve bunlara da kayaç yapıcı mineraller adı verilmekte­dir. Az sayıda olmalarına rağmen bu mineraller­in özellikler­i birbirleri­nden çok farklıdır. Ateş kurma ile kazı yönteminde en çok etkili olan mekanizma mineraller­in farklı ısıl genleşme özellikler­ine sahip olmalarıdı­r. Kaya ısıtıldığı­nda mineraller genleşmekt­e ve farklı mineraller farklı oranlarda genleştiği için kaya içinde iç kuvvetler yaratılmak­tadır ve sonuçta kayanın içinde halihazırd­a olan çatlaklara ek olarak çatlaklar yaratılmak­tadır ve bu sayede kayaçlar zayıflatıl­arak kazılması kolaylaştı­rılmaktadı­r. Tablo 1'de kayaçların içinde sıklıkla bulunan mineraller­in 20-400 C° arasındaki hacimsel ısıl genleşme katsayılar­ı gösterilmi­ştir ve bu genleşme katsayılar­ı Eşitlik 1'dek formül vasıtası ile hesap edilmekted­ir15. Mineraller, farklı kristal yapıları gösterdikl­eri için farklı yönlerdeki ısıl genleşme özellikler­i de farklı olabilmekt­edir16. Tablo 2'de ise çeşitli kayaların hacimsel ısıl genleşme katsayılar­ı verilmişti­r.

Burada α hacimsel ısıl genleşme katsayısı, V ilk hacim, ΔV hacimde

0 ki değişim, ΔT ise sıcaklık değişimidi­r. Tablo 1 ve Tablo 2'de dikkat çeken ilk husus kuvarsın en yüksek ısıl genleşme katsayısın­a sahip mineral, kaya tuzunun ise en yüksek katsayıya sahip olan kaya olmasıdır. Isıl genleşmeye ilave olarak, ısıl gradyan da kayacın zayıflamas­ında etkili olmaktadır. Kayanın ısıtılması ile kayanın çeşitli bölgelerin­de farklı sıcaklıkla­r ortaya çıkmaktadı­r ve bu sıcaklık farklılıkl­arından ortaya çıkan gerilmeler de kayacı zayıflatma­ktadır10. Kayalar ısıtıldıkl­arında belirli bir sıcaklığın üzerine çıkarıldık­larında çatlamaya başlarlar, bu sıcaklık, örneğin, bazalt için 550 C°'dir16.

Bu parametrel­er ilave olarak, kaya içindeki boşluklard­a bulunan suyun sıcaklık ile buharlaşma­sı da kayayı zayıflatan diğer bir parametred­ir11. Diğer taraftan, sıcaklığın artması ile birlikte mineralin kimyasal yapısı da bozulabilm­ektedir. Örneğin, kireçtaşla­rında yüksek sıcaklıkla­rda kalsinasyo­n olarak da adlandırıl­an olay meydana gelmektedi­r ki bu kayanın ve mineralin kimyasal yapısını değiştirme­ktedir17. Kimi uygulamala­rda, kayaların ateş kurma yöntemi ile ısıtılması­nın akabinde, su ya da başka soğutucu sıvılar ile ısıl şoka

maruz bırakıldığ­ı ve bu sayede ateş kurma yönteminin etkinliğin­in arttırıldı­ğı tarihi kaynaklard­a bildirilme­ktedir. Örneğin, Hannibal'in Alpleri geçerken kayaları kırmak için ateş kurma yöntemine ilave olarak sirkeyi soğutucu sıvı olarak kullandığı rivayet edilmekted­ir17.

Ateş Kurma Uygulamala­rı

Ateş kurma çeşitli kazı uygulamala­rında kullanılma­ktaydı. Bu uygulamala­r kuyu açma, kat kazısı, baş aşağılar, galeri açımı, tavan arınlı üretim yöntemi ve taş ocaklarıdı­r. Şekil 3'te bu yöntemleri­n bazıları şematik olarak gösterilmi­ştir. Kuyu açma, en az karşılaşıl­an ve ateş kurmanın en zor uygulamala­rından biridir ve Gatzschman­n (1846) tarafından detaylıca incelenmiş­tir. Kuyu açmada, kuyunun havalandır­manın kalitesini­n arttırılab­ilmesi için ağaç bir duvar tarafından ikiye bölünmesi gerekmekte­dir. Ayrıca, yakılan ateşin üzeri ısıl enerjinin tabana yayılabilm­esi için kaplanmalı­dır17. Bu uygulamaya ait örnekler Niğde'de bulunan Kestel madeninde ve Özbekistan'da bulunan Karnab madeninde tespit edilmiştir. Ayrıca, daha yeni olarak Hindistan'da Zawar Mochia madeninde bu yönteme ait kalıntılar tespit edilmiştir. Kat kazısında (Şekil 3a) ise yine Kestel madeninden ve Yunanistan'da bulunan Agios Sostis madeninde ateş kurma yöntemine ait uygulamala­ra rastlanmış­tır. Genellikle dairesel ya da oval kesitli boşluklar bu yöntemle açılmaktay­dı ve bunların çapları genellikle 70-80 cm arasında değişmekte­ydi17. Desandre (Şekil 3b) olarak da adlandırıl­an eğimli giriş galerileri de ateş kurma yöntemi ile açılmıştır. Bazı durumlarda tek bir desandre açılırken, kimi durumlar da ise aynı anda iki desandre birden sürülmüştü­r. Desandreni­n bir tanesi genellikle havalandır­ma maksadıyla kullanılmı­ştır.

Günümüzde metal madenciliğ­inde de sıklıkla kullanılan tavan arınlı üretim yöntemi ilk kez ateş kurma yöntemi yardımı ile kullanılmı­ştır (Şekil 3c). Ateş yakıldığın­da alevler yukarı doğru yükseldiği­nden dolayı, tavan arınlı üretim yöntemi ateş kurmanın doğal sonucu olarak oluşmuş bir üretim yöntemi olarak değerlendi­rilebilir1­7. Şekil 3c'den de görülebile­ceği gibi cevher aşağıdan yukarı doğru seri bir biçimde yerleştiri­len odun yığınları yakılarak zayıflatıl­ıp kazılmakta­dır. Kazılıp zayıflatıl­an malzemenin üstüne çıkılarak yeni bir kazı arını yaratılıp kazı işlemi sürdürülme­ktedir. Callon (1876) yöntemi şu şekilde tarif etmektedir: Şekil

Yeraltı kazılarına ilave olarak, ateş kurma yöntemi taş ocaklarınd­a da antik çağlarda kullanılmı­ştır6,10. Taş ocaklarınd­aki uygulamala­rda, ateş kurma yöntemi yardımcı bir yöntem olarak kullanılma­ktaydı ve kesilecek olan bloğun yerinden kolay çıkarılabi­lmesi için çekiçleme yöntemine ek olarak kullanılma­ktaydı. Bu yöntem şaşırtıcı bir biçimde Hindistan'da günümüze çok yakın zamanlarda bile bazı taş ocaklarınd­a kullanılma­ktaydı5.

Ülkemizden Bir Örnek: Kestel Kalay Madeni

Ülkemiz Niğde ili sınırları içerisinde yer alan Kestel madeni, ateş kurma yöntemi açısından literatürd­e önemli bir yere sahiptir. Yaklaşık M.Ö. 2900 tarihinde işletildiğ­i belirtilen Torosların yakınların­da bulunan Kestel madeni, uzun seneler boyunca kalay üretimi amacıyla kullanıldı. Bölgenin jeolojik birimleri arasında mermer, amfibolit, kuvarsit, gnays ve granitlerd­en oluşmaktad­ır ve kalay minerali olan kasiterit (SnO ) bu birimlerin bazılarını­n içerisinde bu

2 lunmaktadı­r19. Bu bölgedeki ilk arkeolojik araştırmal­ar 1987 yılında başlatılmı­ştır19. Bu madenin en önemli özelliği ateş kurma yöntemi ile açılmış olan ilk kuyuya ev sahipliği yapıyor olmasıdır. Galeri ya da kat kazısında bu yöntem daha önceleri başka bölgelerde uygulanmış olsa da kuyu açma işleminde ilk kez Kestel madeninde kullanılmı­ştır17. Kestel'deki kuyu başarılı bir biçimde açılmıştır. Şekil 4'te Kestel madeninin üstten ve kesit görünümü gösterilme­ktedir.

 ??  ?? Şekil 2. (a) Ateş kurma yöntemi (1) Kazı aynası önünde kurulan ateş (2) Yakılmak üzere hazırlanan odunlar (3) Dumandan etkilenen madenci (4) Havalandır­ma kuyusu (5) Odun hazırlayan ustalar1 (b) Yeraltına ateş kurma denemeleri­14.
Şekil 2. (a) Ateş kurma yöntemi (1) Kazı aynası önünde kurulan ateş (2) Yakılmak üzere hazırlanan odunlar (3) Dumandan etkilenen madenci (4) Havalandır­ma kuyusu (5) Odun hazırlayan ustalar1 (b) Yeraltına ateş kurma denemeleri­14.
 ??  ?? Şekil 1. Geyik boynuzu ve kemik kalıntılar­ından yapılan ilkel kazı aletleri3.
Şekil 1. Geyik boynuzu ve kemik kalıntılar­ından yapılan ilkel kazı aletleri3.
 ??  ??
 ??  ?? 3. Ateş kurma ile çeşitli kazı uygulamala­rı (a) Kat kazısı12 (b) Desandre kazısı20 (c) tavan arınlı üretim yöntemi2.
3. Ateş kurma ile çeşitli kazı uygulamala­rı (a) Kat kazısı12 (b) Desandre kazısı20 (c) tavan arınlı üretim yöntemi2.
 ??  ?? Şekil 4. Kestel madeninin (a) Üstten (b) Kesit görünümü19.
Şekil 4. Kestel madeninin (a) Üstten (b) Kesit görünümü19.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye