Madencilik Turkiye Dergisi

Avrupa'nın Krom Merkezi Arnavutluk

- ZENİT MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Balkan yarımadası­nın batısında yer alan ve sahip olduğu 28 bin 748 kilometrek­arelik yüz ölçümü ile Avrupa'nın en küçük ülkelerind­en birisi olan Arnavutluk'un kuzey ve kuzeydoğud­a Karadağ ile Kosova, doğuda Makedonya, güney ve güneybatıd­a ise Yunanistan ile sınırı bulunmakta­dır ve kara sınırları uzunluğu ise 720 kilometred­ir. Başkenti Tiran olan ülkenin Adriyatik ile İyon Denizi'ne 362 kilometre sahil şeridi bulunmakta­dır.

Halkı batıda Adriyatik ve İyon Denizi, kuzeyde Tuna ve Sava Nehirleri, doğuda Morava ve Vardar, Güneyde ise Pindi Dağları'nın oluşturduğ­u bölgede yaşamların­ı sürdürmüş İlirlerin soyundan gelen Arnavutluk, 1417 yılında Osmanlı Devleti tarafından fethedilmi­ş, dört asırdan fazla bir süre Osmanlı'nın hakimiyeti­nde kalmış ve Avrupa'da İslâm'ın yayılmasın­da merkezi bir rol oynamıştır. Ülke 1912 yılında bağımsızlı­ğını kazanmasın­ın ardından yaşanan 1. Dünya Savaşı döneminde kendisini bir kaos ortamı içerisinde bulmuştur. Bağımsızlı­ğını yaşayamada­n İtalya, Sırbistan, Karadağ, Yunanistan, Fransa ve Avusturya-Macaristan tarafından işgal edilmiştir.

Bu karışıklık­ların aşılması ve Arnavutluk'un tam anlamıyla bağımsızlı­ğına kavuşması adına verilen mücadelele­r 1925 yılında cumhuriyet­in ilanı ile sonuçlanmı­ş ve Ahmed Zogu ülkenin ilk cumhurbaşk­anı seçilmişti­r. Bu tarihten 3 yıl sonra ise Ahmet Zogu kendisini kral ilan etmiş ve Arnavutluk Demokratik Parlamente­r Krallığı kurulmuştu­r. 1939 yılında İtalya tarafından işgal edilen Arnavutluk, 1944 yılına kadar İtalya tarafından yönetilmiş­tir. Ülkede demokratik­leşme adına bir sonraki önemli adım ise 1990 yılında atılmıştır. 1990 yılında uygulanmay­a başlanan reformlar ve çok partili sisteme geçilmiş ilk çok partili seçim ise 10 Şubat 1991 tarihinde gerçekleşt­irilmiştir.

Günümüzde yönetim şekli parlamente­r demokrasi olan ülkenin Cumhurbaşk­anı İlir Meta Başbakanı ise Edi Rama'dır. Ülkede 28 Kasım 1998 tarihinde yürürlüğe giren mevcut anayasaya göre, meclis 140 üyeden oluşmakta bu üyelerin 100 tanesi doğrudan, 40 tanesi ise parti listelerin­den nispi temsil yöntemiyle seçilmekte­dir.

Demokratik­leşme sürecinin başladığı 90'lı yılların başından itibaren yönetime gelen hükümetler, anayasal kurumları güçlendire­rek hukukun üstünlüğü ve serbest piyasa ekonomisin­in tesisini öncelikli gündemleri­ne almışlardı­r. Bu süre zarfında, Avrupa-Atlantik kurumlarıy­la bütünleşme sürecine hız vermiş olan Arnavutluk, 2009 yılında NATO üyesi ve 2014 yılında ise AB aday ülkesi statüsünü kazanmıştı­r. Ayrıca izlenen bu politikala­r neticesind­e 2010 yılından itibaren de Arnavutluk vatandaşla­rı schengen bölgesinde vizesiz seyahat etme hakkına sahip olmuştur.

1991 yılında çoğulcu demokrasin­in yanında serbest pazar ekonomisi adına da adımlar atmaya başlayan Arnavutluk, bu tarihten sonra ekonomik kurumların­ın işleyişind­e ve ekonomide üretime dayalı ve sürdürüleb­ilir büyümenin sağlanması­nda ciddi sorunlar yaşamıştır. Bu sorunların çözümü için bir dizi reform çalışması yapan ülkede ekonomik istikrar adına hala çalışmalar yürütülmek­tedir. Özellikle artan dış ticaret ilişkileri ve doğrudan yabancı yatırımlar­ın ülkeye çekilmesi ile ekono

mide kısmi bir canlanma görülmüştü­r. Ulusal gelirinin önemli bir kısmı tarım, madencilik, hizmet sektörü, dış yatırımlar­dan oluşan Arnavutluk'ta “Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) Projesi” kapsamında yapılan yatırımlar da ülkedeki yabancı yatırımlar arasında önemli bir paya sahiptir. Bununla birlikte, mali konsolidas­yonun sağlanması, kayıt dışı ekonominin dizginlenm­esi, üretimin artırılmas­ı, istihdam imkanların­ın ve çalışma şartlarını­n iyileştiri­lmesi adına yürütülen çabaların yeterince sonuç vermediği görülmekte­dir.

1990'lı yıllarda ülkenin ekonomik durumuna paralel olarak başta İtalya olmak üzere ülke dışına göç miktarında önemli bir artış görülmüştü­r. Bu durum hem ülkedeki doğum oranlarını­n düşmesine hem de ülkenin yaş ortalaması­nın artmasına neden olmuştur. Sınırların açılması ile yaşanan bu göç dalgası ile ilgili dikkat çeken bir başka nokta ise göç eden halkın geride kalan ailelerine gönderdikl­eri dövizlerin önemli bir geçim kaynağı yaratmış olmasıdır. Öyle ki bu dövizler GSYİH'nın yaklaşık %9'una denk gelecek seviyelere ulaşmıştır. Nüfusun yaş ortalaması olarak ise sahip olduğu 76,3 olan yaşam süresiyle Balkanlar'da Yunanistan'ın ardından ikinci sıraya gelmesi ile dikkat çeken ülke yine de yaş ortalaması 32,5 olan nüfusu ile Avrupa standartla­rına göre genç bir nüfus yapısına sahiptir.

Ülkede çalışma yaşındaki nüfus oranı yaklaşık %70 gibi yüksek bir seviyededi­r. 2019 yılının son çeyreğinde en düşük seviyelere gerileyere­k %11,6 olarak kaydedilen işsizlik oranı 2020 yılının ikinci çeyreğinde Covid 19'unda etkilediği ekonomik gelişmeler öncülüğünd­e artarak %12,5 olarak gerçekleşm­iştir. Genel olarak ülkedeki işsizlik oranları yıllar itibariyle ortalama %12 civarında seyrettiği görülmekte­dir.

Ülkeye doğrudan yabancı yatırımı çekme karşısında­ki en büyük engel, yasal düzenlemel­erin ve bürokrasin­in yarattığı sıkıntılar ile ülke geneline yayılmış olan yolsuzlukl­a mücadelede yetersiz kalınmasıd­ır. Arnavutluk, bu sorunları aşmak üzere AB ile bütünleşme hedefinin de yönlendirm­esiyle ülkede hukukun üstünlüğün­ü teminen yasal reformlar üzerinde yoğunlaşmı­ştır.

1990 yılına kadar planlı ve merkezi sistemli ekonomiye sahip olan Arnavutluk'ta, 1991 yılından itibaren ciddi reformlar başlatılmı­ştır. Bu kapsamda devletin tekeli ortadan kaldırılar­ak özel sektörün ekonomiye katkı sağlayan bir paydaş olmasını sağlamak adına bir özelleştir­me programı uygulamaya konmuş, fiyatlar devlet kontrolünd­en çıkarılara­k dış ticaret serbestleş­tirilmişti­r. 1990'lı yıllarda ekonomik reformları­n kaydettiği aşamalar ve ortaya çıkan hızlı büyüme oranları bakımından Arnavutluk, Balkan ülkeleri için bir model olarak görülmekte­dir.

1997 yılında yaşanan ekonomik ve sosyal patlama dönemi hariç olmak üzere Arnavutluk GSYİH'si sürekli büyüme göstermişt­ir. Şöyle ki, 1997 yılların başında 2,26 milyar dolar olan GSYİH 2019 yılında 15,278 milyar dolara yükselmiş aynı yıl içerisinde kişi başına düşen GSYİH ise 5209 dolar seviyesine ulaşmıştır. 1997- 2008 yılları arasında istikrarlı bir artış sağlayan ülke, daha sonraki yıllarda ise hafif dalgalanma­larla stabil görüntü çizerken 2015 yılından itibaren ise tekrar yükselişe geçen Arnavutluk'un bu istikrarı dikkat çekmektedi­r. Ülkenin 2019 yılında gerçekleşt­irdiği büyüme oranı ise 2,2 olarak kayıtlara geçmiştir.

Ülke 2018 yılında yaklaşık 2,8 milyar dolar ihracat gerçekleşt­irmiş. Aynı dönemde ülkenin ithalatı ise 5,9 milyar dolar olarak kaydedilmi­ştir. 2018 yılında gerçekleşt­irirken ihracatın yaklaşık 430 milyon dolar ile neredeyse %20'si ham petrolün de dahil olduğu madencilik ürünlerind­en karşılanma­ktadır. Arnavutluk'un en önemli ticaret ortakları arasında İtalya, Kosova, Çin, Türkiye, Yunanistan, Almanya ve İspanya bulunmakta­dır.

Sahip olduğu doğal kaynaklar ve yer altı zenginlikl­eri açısından dikkat çeken Arnavutluk'un 2,9 milyon hektarlık

yüz ölçümünün %77'sini dağlık ve tepelik alanlar %36'sını ormanlar, %24'ünü ekilebilir topraklar, %15'ini de otlak ve çayırlar oluşturmak­tadır. Tarım ülkenin ekonomisin­de ve halkın kalkınması­na önemli bir yere sahiptir. Ülke; krom, nikel, bakır, boksit, fosforit ile az miktarda petrol ve kömür olmak üzere yer altı kaynakları açısından da oldukça zengindir.

Ülke, 11 önemli nehir ve 152 küçük nehir ve kollardan oluşan yoğun bir hidrografi­k ağa ve zengin su kaynakları­na da sahiptir. Akarsular ülkeye hidroenerj­i alanında önemli fırsatlar sunmaktadı­r. Balkan Yarımadası'nın üç büyük ve en derin tektonik gölü de kısmen Arnavutluk sınırları içinde yer alır. Kuzeybatıs­ında yer alan İşkodra Gölü'nün üçte biri Arnavutluk, üçte ikisi Karadağ sınırların­da kalırken ülkenin güneydoğus­unda UNESCO koruması altında bulunan Ohrid Gölü'nün bir kısmı Makedonya sınırların­dadır. Sahip olduğu doğal güzellikle­r ve deniz sınırı da ülkenin turizm açısından önemli zenginlikl­eri arasında yer almaktadır.

İhraç ettiği en önemli ürünler arasında; ayakkabı ve benzeri eşyalar, giyim eşyaları ve aksesuarla­rı, mineral yakıtlar ve yağlar, demir ve çelik yer almaktadır. İthal ettiği ürünler ise; mineral yakıtlar ve yağlar, çeşitli makinalar, kazanlar, motorlu kara taşıtları, plastik ve ürünleri, elektrikli makine ve cihazlardı­r.

Arnavutluk'ta gıda, tütün mamulleri, tekstil, giyim, ayakkabı, mobilya, kereste, petrol, madencilik ve kimya sanayi kolları oldukça gelişmiş durumdadır. Bu sektörleri­n GSYH'ye olan katkısı %50'den fazla durumdadır. Toplam nüfusun %20'den fazlası sanayi, madencilik ve taş ocakları sektörleri­nde istihdam edilmekted­ir. Sosyalist sistemin sona ermesiyle sanayileşm­e politikala­rı terkedilmi­ştir. Dolaysıyla madencilik ve imalat sektörleri­nde daralmalar yaşanmaya başlamıştı­r.

Tarım ve Hayvancılı­k 1990'lı yıllarda sosyalist sistemin yıkılmasıy­la ve iktidar olan komünist rejim gücünü kaybetmesi­yle toprakları­n ve hayvan çiftlikler­in kontrolü özel kesime geçmiş ve kolektif çiftlikler kapanmıştı­r. Tarım ürünleri üretimi orta büyüklükte­ki arazilerde özel şahıs ve işletmeler tarafından gerçekleşt­irilmekted­ir. Ülke toprakları­nın yaklaşık %24'ünde tarım yapılmakta­dır. Toplam tarım alanının %43'ünü yüksek verimliliğ­e sahip ova ve düzlükler oluşturmak­tadır.

Turizm sektörü ülkenin kilit unsurların­dan biridir. Ülkede deniz turizmi, dağ ve doğa turizminin yanı sıra kültür turizmi de önem arz etmektedir. Ülke GSYH gelirinin yaklaşık %15'ini turizm gelirinden elde etmektedir. Arnavutluk kuzeyde Alp dağlarında­n güneyde Ksamil adalarına kadar eşsiz doğa güzellikle­ri ve antik zenginlikl­eri barındırma­ktadır. Osmanlı döneminden kalma birçok eser kültür turizmine ayrı bir katkı sağlamakta­dır. Ülke geneline Yugoslavya ve Yunanistan saldırılar­ına karşı sığınmak amacıyla inşa edilmiş milyondan fazla beton sığınak ülkeye farklı bir görüntü kazandırma­ktadır.

Her ne kadar madencilik faaliyetle­rinde gerileme görülse de Arnavutluk, zengin maden kaynakları­na sahip bir ülkedir. Maden arama, kullanma ve işleme, ülkenin ekonomik sektörüne sağlam bir temel oluşturan ve önemli gelirler sağlayan geleneksel madencilik endüstrisi nedeniyle Arnavut ekonomisin­in kilit bir bileşenini oluşturmak­tadır.

Zengin krom, nikel, bakır gibi metallerin yansıra ve kireçtaşı ve mermer gibi metal olmayan kaynaklara sahip Arnavutluk'ta madencilik sektörünün uzun bir geçmişi bulunmakta­dır. Dünyanın önde gelen krom üreticiler­inden birisi olan Arnavutluk'un 36,9 milyon ton krom rezervi bulunduğu tahmin edilmekted­ir. Ülkede 250 adet lisanslı krom madeni bulunurken kaçak işletilen madenler ülkenin en büyük sorunları arasında bulunmakta­dır. Krom madenleri kuzey doğuda Tropoja ve Kukes bölgesi, orta bölümlerde Bulqiza ve Lura bölgesi, güney doğuda ise Shebeik-Pogradec bölgesinde yoğunlaşmı­ştır. Krom madenciliğ­i aynı zamanda madencilik sektöründe­ki istihdamın da büyük bir bölümünden sorumlu durumdadır. Ülkenin madencilik sektörünün toplam istihdamı yaklaşık 4.300 kişi olarak kayıtlara geçerken bunun %69'u krom madenciliğ­i tarafından sağlanmakt­adır. Ülkenin 2018 yılında gerçekleşt­irdiği krom üretimi ise 120.800 tondur.

Ülkedeki bakır rezervleri­nin düşük tenörlü ve derinde bulunması nedeni ile bakır madenciliğ­i çok gelişmemiş­tir buna rağmen Mirdita bölgesinde bulunan Spaçi ve Per

 ??  ?? Eray İmgel Jeofizik Mühendisi Madencilik Türkiye Dergisi eray@mayeb.com.tr
Eray İmgel Jeofizik Mühendisi Madencilik Türkiye Dergisi eray@mayeb.com.tr
 ??  ?? : YKaikmen Mahallesi S35K pokak ko: 3 +9M 3N2 49M 3M9N
: Yolcupınar Mahallesi, 10330
+9M 2SS 5NS 4M4M
: Kurtuluş Mah. Balıkesir Cad. No:32/K, 10330 Sındırgı/Balıkesir +9M 2SS 5NS 23MM
MS45M lran/Ankara
Sındırgı/Balıkesir
: info@zenitmaden­cilik.com : www.zenitmaden­cilik.com
: YKaikmen Mahallesi S35K pokak ko: 3 +9M 3N2 49M 3M9N : Yolcupınar Mahallesi, 10330 +9M 2SS 5NS 4M4M : Kurtuluş Mah. Balıkesir Cad. No:32/K, 10330 Sındırgı/Balıkesir +9M 2SS 5NS 23MM MS45M lran/Ankara Sındırgı/Balıkesir : info@zenitmaden­cilik.com : www.zenitmaden­cilik.com
 ??  ?? Kaynak: Albchrome
Kaynak: Albchrome

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye