Madenler Olmadan Dünyayı Karbondan Arındırmak Mümkün Değil
Eylül 2021
Karbon salınımını önlemek amacı ile tüm dünyada öncelik olarak belirlenen enerji dönüşümü için belirlenen hedefleri gerçekleştirmek adına gerekli olan emtiaları tedarik etmek için dünyanın daha fazla madene ve maden üretimini arttırmaya ihtiyacı olduğu belirtiliyor.
Kanadalı maden üreticisi Hudbay Minerals'ın Finans Müdürü Steve Douglas, Kanada Sabit Gelir Konferansı'nda yaptığı açıklamada, güvenilir tahminlerin tümü bakırın önümüzdeki üç veya dört yıldan itibaren beş ila yedi milyon tonluk bir arz açığı ile karşı karşıya kalacağını gösterdiğini aktararak bakır olmadan herhangi bir enerji dönüşümü olamayacağının altını çizdi. Enerji dönüşümüne katkı sağlayacak metaller için uygun bir tablo oluşmakta olduğunu kaydeden Douglas: “Çevresel bakış açısı ile dikkat çekecek olsa da maden üretimine katkıda bulunacak birçok endüstriyi teşvik etmeniz ve birçok madenin inşa edilmesine izin vermeniz gerekecek. Madenler olmadan dünyayı karbondan arındıramazsınız. Yatırımcıların metal üreticilerinin çevresel referanslarına daha fazla ağırlık vermeleri ve yerel topluluklarla ilişkiler de dahil olmak üzere sosyal konuların mercek altına alınmasıyla madencilik endüstrisi günümüzde daha zorlu bir hale geldi. Yaşanan tüm bu zorluklar arz kesintileri ve artan hammadde maliyetlerini gibi bir dizi sorun ortaya çıkmasına neden oluyor.” şeklinde görüş belirtti. Küresel piyasaların 2021 yılının başından bu yana bu sorunlarla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken bir diğer Kanadalı şirket olan Iamgold'un CFO'su Daniella Dimitrov, Douglas'ın açıklamalarına paralel olarak: “Kesinlikle bu yılın başlarında yükselen ve en yüksek seviyelere ulaşan kereste, çelik ve her ne kadar fiyatları bir miktar düşüş göstermiş olsa da demir cevheri gibi bazı emtialarda bu durumu tecrübe ettik." dedi. Emtia tedariği ve fiyatlarında yaşanan sorunları hatırlatan Dimitrov aynı zamanda görülen enflasyonun tedarik zincirindeki bozulmadan kaynaklandığını belirtti. Toronto merkezli Iamgold'un Kanada Ontario'nun kuzeyinde yer alan bir maden işletmesindeki çalışmaların da artan maliyetlerden etkilediğini aktaran Dimitrov: “İnşaata 2020 yılının Temmuz ayında başladık ve bakırda, çelikte, özellikle işçilikte az önce bahsettiğimiz maliyet baskılarından bazılarını kesinlikle deneyimledik. Aynı zamanda bu durumla enerji maliyetlerinde de karşılaştık. Üstelik bu durum sadece Kanada'da değil, Güney Amerika ve Afrika'daki operasyonlarımızda da karşımıza çıktı.” dedi. Dimitrov aynı zamanda Covid-19'un üretkenlik üzerindeki etkilerinin işçilik maliyetlerini arttırdığını da belirtti.
Covid-19'un sektördeki olumsuz etkilerinden bir diğerinin ise lojistik sorunlar olduğu ifade eden Steve Douglas, konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Küresel nakliye maliyetlerinin tavan yapması nedeniyle insanları sözleşmelerini yerine getirmeye zorlamamız gereken birkaç durum oldu. “Küresel nakliye fiyatlarında üç ve dört kat artış hikayeleri duyduğunu da sözlerine ekleyen Douglas , yaşanan gecikmeler nedeni ile Kanada'daki bir maden işletmesinde değirmen yenileme işlemlerinin sekteye uğradığını aktardı. Tüm gecikmelerin bir maliyeti olduğunun altını çizen Douglas, bu gecikmelerin karışıklık yarattığını ve ek maliyetler ortaya çıkardığını kaydetti.