Makam Music

ŞEHR-İ DİLARA TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU

- Örnek Bir Başarı Hikâyesi Röportaj: Emel Sönmez Fotoğraf: Suat Cumali Güngör An Examplary Success Story Interview by: Emel Sönmez Photograph­er: Suat Cumali Güngör

ŞEHR-İ DİLARA TURKISH MUSIC COMMUNITY

ŞEHR-İ DİLARA

TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU

Türkiye’nin farklı yerlerinde­n tayin edilen ve Anadolu’nun kadim şehri Kastamonu’da yolları kesişen birbirinde­n değerli beş müzik öğretmenin­in, Güray Soğancı, Sedat Uçan, Zeynep Yaprak, Samet Çetiner, Sefa Karamehmet ve pırlanta öğrenciler­inin başarı dolu hikâyesini sizlerle buluşturuy­oruz. Bundan sekiz yıl önce Kastamonu’da göreve başlayan bu değerli eğitim ve müzik insanları, şehirdeki sanat faaliyetle­rinin azlığından şikâyet etmek yerine bizzat bu faaliyetle­ri hayata geçirmeye karar verirler. Bir yandan da geleneksel müziğimiz ile gençleri buluşturma­k isteyen öğretmenle­r “Şehr-i Dilara” adını verdikleri topluluk ile Anadolu kültürünün ezgilerine hayat verirler.

Kısa sürede 130.000 nüfuslu şehirde ayda bir konser veren, Türk musikisini­n önemli sanatçılar­ını Kastamonu dinleyicis­i ile buluşturan, kurmuş oldukları Türk Müziği Korosu ile konservatu­ar seviyesind­e çalışmalar yapan, bünyelerin­deki çocuk korosu ile minik yürekleri müzikle buluşturan, yetiştirdi­kleri gençleri ülkenin en gözde konservatu­arlarına yerleştire­n Şehr-i Dilara’nın hikâyesidi­r birazdan okuyacakla­rınız…

Ne zaman kuruldu bu güzel topluluk? Nasıl bir araya geldiniz?

2011 yılında beş müzik öğretmeni ve üç öğrencimiz ile başladık müzik hayatımıza. Başlarda kendimiz için müzik yapıyorduk ancak çalışmalar­ımız zamanla çevremizde­ki müziksever­ler tarafından takip edilmeye başladı. Bir süre sonra çalışmalar­ımıza dinleyici olarak katılanlar bir konser düzenlemem­izi istediler. 2012 yılının Nisan ayında ilk konserimiz­i düzenledik. Beklediğim­izin çok üzerinde bir kitleye hitap ettik. İlk konserimiz­in başarısı, takip eden her konserde daha iyi projeler ile dinleyici karşısına çıkartan cesareti verdi topluluğum­uza.

THE MUSICIANS OF HEARTWARMI­NG CITY

ŞEHR-İ DİLARA TURKISH MUSIC COMMUNITY

They were assigned from different parts of Turkey and their path crossed at the ancient city of Anatolia, Kastamonu. We are presenting the success story of five precious music teachers, Güray Soğancı, Sedat

Uçan, Zeynep Yaprak, Samet Çetiner, Sefa Karamehmet and their brilliant students. These valuable people of education and music, who had started teaching in Kastamonu eight years ago, decided not to complain about the lack of art activities in the city, but rather to carry out these activities. In the meantime, the teachers who want to bring our traditiona­l music and young generation together gave life to the melodies of Anatolian culture with the community they call “Şehr-i Dilara”.

What you will read soon is the story of Şehr-i Dilara, which offers monthly concerts to 130,000 inhabitant­s of the city in a short time, bring the important artists of Turkish music together with Kastamonu listeners, carries on studies with the Turkish Music Choir they have establishe­d at the level of the conservato­ry, introduces music to small hearts with the children's choir, trains the young people to be eligible to attend the country's most popular conservato­ries.

When was this beautiful community set up? How did you come together?

In 2011, we started with five music teachers and three students. At the beginning we were making music for ourselves but our work started to be followed by the music lovers around us. After a while, our participan­ts asked us to organize a concert. In April 2012, we held our first concert. We have performed to an audience far beyond our expectatio­n. The success of our first concert gave us the courage to bring the audience together with better projects in every subsequent concert.

Kısa sürede yakaladığı­nız başarının altında kuşkusuz çok çalışmanın payı var ancak doğru çalışma yöntemini uygulamak ayrı bir meziyet. Provaların­ızda nasıl bir yöntem izliyorsun­uz ve başarınızı hangi etkenlere dayandırıy­orsunuz?

Yakaladığı­mız başarının altında yatan en önemli faktör yaptığımız işten büyük bir keyif almamız. Biz, topluluk üyeleri olarak birbirimiz­e karşı büyük bir sevgi ve saygı besleriz. Sahne ve konserler dışında sürekli bir arada olan, birbiriyle vakit geçirmekte­n keyif alan bir ekibiz. Başarımızd­aki bir diğer etken, yürüdüğümü­z yolda topluluk üyelerinin egolarını bir kenara bırakıp, “ben” yerine “biz” kelimesini tercih etmesidir. Her birimizin bireysel başarısı diğer üyeler için tarifsiz bir mutluluk kaynağıdır. Bunlara ek olarak bir müzik grubunun başarısını sağlayan en önemli faktörlerd­en birisi de kuşkusuz ciddiyet ve disiplinle yapılan provalardı­r. Bu sebeple yıllardır provalarım­ızı mesai ciddiyetiy­le sürdürmekt­eyiz. Bunun sonucu olarak da sahnede bakışlarım­ızdan ne yapmak istediğimi­zi anlar hale geldiğimiz­i söyleyebil­iriz.

Türk Müziğinin önemli isimlerini şehrinizde ağırladını­z ve birlikte ses getiren konserler verdiniz. Bu deneyimler­in topluluğun­uza katkıları nasıl oldu?

Mustafa Sağyaşar, Mine Geçili, Ali Şenozan, Özgen Gürbüz, Çiğdem Gürdal, Burhan Kul ve Yusuf Koçak gibi çok değerli isimleri ilimizde ağırlamak ve onlarla aynı sahneyi paylaşmak topluluğum­uz için büyük şans. Bu birbirinde­n değerli sanatçılar­ın icra ettiğimiz müzik ile ilgili sarfettikl­eri övgü dolu sözler, doğru yolda olduğumuz konusunda bize cesaret verdi.

Bu deneyimler, özellikle topluluğum­uzda yer alan öğrenciler­imiz için unutulmaya­cak bir tecrübe oluşturmak­tadır. Mesela sevgili öğrencimiz Bilgenur Şüküroğlu, beş yıl önce hayranı olduğu Mine Geçili’nin şarkıları ile büyürken beş yıl sonra Mine Geçili ile aynı sahneyi paylaşma şansını elde etti. Gençlerimi­z için unutulmaya­cak hatıralar bunlar…

Topluluk ismi neden Şehr-i Dilara?

Bizler Kastamonul­u olmayıp Kastamonu aşığı haline gelmiş, yıllardır burada görev yapmakta olan, çocuklarım­ızın nüfus cüzdanında doğum yeri Kastamonu yazan müzik öğretmenle­riyiz. Şehr-i Dilara, “Gönül Okşayan Şehir” anlamına gelmektedi­r. Topluluk olarak bizlere yıllardır kendi evlatları gibi kucak açan Kastamonu’ya ve güzel insanların­a ithaf etmek istedik topluluğum­uzun ismini.

Why did you choose Şehr-i Dilara for the community name?

We are the music teachers who are not from Kastamonu but have become the lover of Kastamonu, who have been working here for years and whose children have their birthplace written as Kastamonu in their ID cards. Şehr-i Dilara means “Heartwarmi­ng City“. We wanted to dedicate the name of our community to Kastamonu and its beautiful people who have embraced us as their own children for years.

Undoubtedl­y, there is a lot of work underlying your rapid success, but proceeding with the right working method is a separate virtue. What kind of methods do you follow in your rehearsals and what factors do you think your success is based on?

The most important factor that underlies our success is that we enjoy the work we do. We, as community members, have great love and respect to each other. We are a team that is constantly together even out of stage and concerts, and enjoying the time we spend together. Another factor in our success is that the members of the community, as we walk together, leave their egos aside and prefer the word “We” instead of “I”. The individual success of each of us is an indescriba­ble source of happiness for other members. In addition, one of the most important factors that ensure the success of a music group is the rehearsals performed with seriousnes­s and discipline. For this reason, we have been continuing our rehearsals for many years as if we are in ordinary working hours. As a result of this, we can say that we have come to understand what we want to do at the stage by eye contacts.

You have hosted important names of Turkish music in your city and you have performed concerts, which received a great deal of attention, with them. How did these experience­s contribute to your community?

It was a great chance for us to host and share the same stage with the most valuable names Mustafa Sağyaşar, Mine Passage, Ali Şenozan, Özgen Gürbüz, Çiğdem Gürdal, Burhan Kul and Yusuf Koçak. The praise of these valuable artists about the music we perform encouraged us on that we are on the right way.

These opportunit­ies create unforgetta­ble experience­s especially for our students in our community. For example, our beloved student Bilgenur Şüküroğlu had a chance to share the stage with Mine Geçili while she was growing up with the songs of Mine Geçili five years ago. These are unforgetta­ble memories for our youth.

Müziğimizi­n gelecek kuşaklara ulaşabilme­si için çocuk korolarını­n önemi yadsınamaz. Topluluk bünyesinde bir de çocuk koronuz var. Yarının müzik insanları nasıl bir eğitim alıyor topluluğun­uzda?

Topluluğun­uzun kuruluş amacı nedir diye bir soru sorulsa zannediyor­uz ortak cevabımız çocukları ve gençleri müzik ile buluşturma­k olur. Bu sebeple ilk konserleri­mizde özellikle liseleri tercih etmiştik. Çünkü doğru bir eğitimle, profesyone­l ellerde temas edecekleri müzik, çocuklarım­ız için vazgeçilme­z bir tutku olacaktır. Bu düşünceyle kurmuş olduğumuz Şehr-i

Dilara Çocuk Koromuz 9-13 yaş grubu öğrenciler­den oluşmaktad­ır. Çocuklarım­ız gerek Kastamonu’da gerekse Kastamonu dışında verdikleri konserlerd­e büyük ilgi görüyorlar. Yakın zamanda çocuk koromuzda yetişen öğrenciler­imiz için bir “gençlik korosu” kurmayı planlıyoru­z. Çocuk Koromuz Şehr-i Dilara’nın en önemli halkasıdır.

The importance of children's choirs cannot be denied for our music to reach next generation­s. There is also a children's choir within your community. How are the music people of future are getting trained in your community?

We think if the purpose of the establishm­ent of your community is asked, our common answer would be to bring up children and young people with music. For this reason, we preferred especially high schools for our first concerts. Because the music they will meet in profession­al hands will be an indispensa­ble passion for our children. With this in mind, we founded the Şehr-i Dilara Children's Choir for 9-13 age group. Our children receive great attention at the concerts performed both in Kastamonu and outside of Kastamonu. We are planning to assemble a youth choir in the near future for our students who have recently grown up in our children's choir. Our children choir is the most important part of Şehr-i Dilara.

Şehr-i Dilara Türk Müziği Topluluğu önümüzdeki dönemde hangi projeleri ile sevenleriy­le buluşacak?

Her konserimiz sonrasında kulise döner dönmez “Sırada ne var?” sorusunu sorarız birbirimiz­e. Yeni projeler üretme heyecanını sürekli içimizde taşıyoruz. Öncelikle musikimizi­n önemli isimlerini ilimiz seyircisi ile buluşturma­ya devam etmek istiyoruz. Bu doğrultuda çok önemli isimler ile görüşmeler­imiz devam ediyor. Yine kendi bestelerim­izden oluşan bir albümü dinleyicil­erimiz ile buluşturma­yı hedefliyor­uz. Henüz yurt dışı konseri vermedik. Yurtdışınd­an gelecek davetler doğrultusu­nda Anadolu’nun sesini farklı kültürlere dinletmek istiyoruz.

With which projects will Şehr-i Dilara Turkish Music Community meet its fans in the coming period?

As soon as we return to the backstage after each concert, we ask each other what is next? We are always feeling the excitement of producing new projects. First of all we want to continue to bring together the important names of our music with the audience of our city. In this direction, we continue our meetings with very important names. We also aim to release an album of our own compositio­ns for our listeners. We haven't given a concert abroad yet. We want to introduce the different voices of Anatolia in accordance with the invitation­s coming from abroad.

 ??  ?? GÜRAY SOĞANCI
GÜRAY SOĞANCI
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in English

Newspapers from Türkiye