SİNE KEMAN AŞK VİYOLASI - VIOLA D’AMORE
Viola D’amore
SİNE VIOLIN THE LOVE VIOLA VIOLA D’AMORE
Barok Çağı olarak bilinen 17. ve 18. yüzyıllarda, Avrupa Barok Müzik ortamında Viola d’Amore (Aşk Viyolası) adıyla bilinen ve popüler olan bu gizemli enstrüman, 18. yüzyılın ortaları itibariyle ilk defa Kemani Corci ile birlikte Osmanlı saray musikisi saz gruplarında görülmeye başlamıştır.
Menşei Avrupa olan sine kemanın köklerinin, Orta Asya ve Türkiye’de olduğu bilinmektedir. En eski şeklinin 5 telli ve ahenk telsiz olduğu bilinen sine keman sonraları çoğunlukla ahenk telli olmak suretiyle 6 ve 7 telli olarak yapılmıştır.
Sine keman, sinede yani göğüs üzerinde çalınan keman demektir. Sine kemanın Avrupa'daki adı “viola d'amore”dur. Sine keman, Osmanlı sarayında çalınan ilk keman olma özelliğine sahiptir. Kemani Corci’den1 sonra Kemani Hızır Ağa’nın2 da sine kemanı çaldığı bilinmektedir. Hatta Kemani Hızır Ağa’nın meşhur edvarı “Tefhîmü’l-Makāmât Fî Tevlîdi’nNagamât” adlı eserinde sine kemandan bahsetmiş ve bu sazın akordu hakkında bilgi vermiştir.
Alto ve buruk ses tonuyla “Türk Oda Musikisi” saz grubunda beğenilerek çalınmış sine keman, 4 telli kemana göre akort ve icra zorluğundan dolayı zamanla popülerliğini kaybetmiştir.
Bu esrarengiz ve bir o kadar da güzel enstrüman hakkında merak edilenleri ülkemizin önde gelen keman icracılarından Alper Asutay’a sorduk. At the 17th and 18th centuries -known as the Baroque Era-, this mysterious instrument, known as Viola d'Amore (Love Viole) in the European Baroque Music environment, was first seen in the Ottoman court music instrument groups with Kemani Corci in the middle of the 18th century.
The origins of sine violin comes from Europe and its roots are known to depend to Central Asia and Turkey. The initial form of sine violin is known to be 5-wired (no harmony wire). The latter forms were fabricated with 6 or 7 wires including the harmony wire.
Sine violin means, a violin that is played above the chest. Sine violin is called “viola d'amore” in Europe. Sine violin is the first of its type to be played in the Ottoman palace. Kemani Hızır Ağa is also known to play sine violin after Kemani Corci .
In fact, Kemani Hızır Ağa, in his famous book “Tefhîmü’l-Makāmât Fî Tevlîdi’nNagamât”, talked about the sine violin and gave information about the tuning of this instrument. It was played by “Turkish Chamber Music” instrument group gratifiedly but had lost its popularity over time due to challenge in tuning and playing with respect to to the 4 stringed violin.
We asked Alper Asutay, one of the leading violin performers of our country, about this mysterious and beautiful instrument.
Sine Keman ile nasıl tanıştınız?
Aslen keman icracısıyım. Fakat bazı Klasik Türk Müziği eserlerinin icrasında keman sesinin tiz kaldığını düşünüyordum ve her zaman bas karakterli, yumuşak sesli kemanlar tercih ettim. Kemana beşinci tel eklendiği zaman bu ihtiyaç gideriliyor, fakat karakter olarak kemanın yapısı bozulmuş oluyor. Viyola çalacak olsak kemanın birinci telinden duyduğumuz seslere ihtiyaç duyuluyor.
Tarihsel sürece baktığımda hemen karşıma çıkan ve ihtiyaçlarımı içerisinde barındıran sine keman ile tanıştım. Bu düşüncemi Rauf Yekta Bey’de şöyle ifade etmiş “Sine Keman, Türk oda müziğine, melankolik ve alto ses tonuyla kemandan daha iyi yakışan bir enstrümandır.” Tabiî ki kemandan daha iyi yakışan sözüne katılmıyorum. Çünkü Rauf Yekta Bey’in dönemi ile şuanki dönem arasında müzikal olarak farklılıklar var. Sine kemanın Klasik Türk müziği ortamında bizim ihtiyaçlarımızı karşılayan güzel bir enstrüman olduğunu düşünüyorum.
Sine Keman ile ilgili bir takım çalışmalarınız var, bu çalışmaları bir kitapta toplayıp icracıların bilgisine sunmayı düşünüyor musunuz?
Sine keman ile ilgili yüksek lisans tezi yazdım. Maalesef arşivlerimizde bu enstrüman ile ilgili yeteri kadar bilgiye ulaşamadım. Bu sebeple tez süreci zorlu geçti. Avrupa’daki kaynakları inceledim, çevirileri yaptım. Az da olsa bizim arşivlerimizin en ücra köşelerindeki bilgilere ulaştım ve tezi bitirebildim. Sine keman ile ilgilenenler için bir kaynak olması maksadıyla ilerleyen zamanlarda çalışmalarımı kitap haline getirmek istiyorum.
How did you meet Sine Violin?
I am originally a violinist. I think the violin is high-pitched for some Turkish Classical Music pieces, so I always preferred the violins with bass-character and soft sound. When the 5th wire is added to violin, this was compensated but the characteristics of violin is distorted then. When it is the viola, there arises a need for the sounds of violin’s 1st wire.
When I looked at the historical process, I found the sine violin which appears in front of me meeting my demands. This was expressed by Rauf Yekta: ”Sine Violin is an instrument that fits Turkish chamber music better than the violin with its melancholic and alto tone.“Of course I don’t agree the part “better than violin”. Because there are musical differences between the period of Rauf Yekta Bey and today. I think it is a beautiful instrument that meets our needs in Classical Turkish music.
You have some studies on Sine Violin, are you planning to gather these works in a book and present them to the performers?
I wrote a master's thesis about Sine violin. Unfortunately, I did not get enough information about this instrument in our archives. For this reason, the thesis process was quite challenging. I examined the sources in Europe, I made translations. I succeeded to reach the information at back of the beyond of our archives and finished my thesis. I would like to turn my work into a book in order to be a resource for those interested in Sine violin.
Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu’nda Sine Keman Sanatçısı olarak görev yapıyorsunuz. Bu güzel toplulukta yeniden gün yüzüne çıkan sine keman ile görev yapmak nasıl bir duygu?
Musikimize büyük katkıları olmuş hocalarımızın gelip geçtiği, hali hazırda kıymetli hocalarım ve büyüklerimle birlikte çalışmak tabi ki benim için mutluluk verici. Yüzyıllardır çok az kişinin rağbet ettiği sine kemanı tekrar sahne ile buluşturmak ve bunu İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu ile yapmak ise tarifsiz bir duygu.
You are working as a Sine Violin Artist in the Ministry of Culture and Tourism Istanbul Historical Turkish Music Ensemble. How does it feel to work with the sine violin that comes to light again in this beautiful community?
It is, of course, a pleasure for me to work together with my precious teachers and seniors, who have made great contributions to our music. It is an indescribable feeling to bring the sine violin to the stage again, and to do so with the Istanbul Historical Turkish Music Ensemble.