Nevi
Bağlama ailesi, Türk halk müziğinin mızraplı çalgılarından oluşur. Bağlama, cura, divan sazı, dede sazı, ruzba, üç telli, bozuk, çöğür, bulgari, iki telli, tanbura ve meydan sazı, bağlama ailesini başlıca çalgılarıdır.
Bağlamanın atası, Orta Asya kökenli bir çalgı olan kopuzdur. Kopuz zamanla biçim değiştirmiş, bağlama dediğimiz çalgı ortaya çıkmıştır. Anadolu'da daha da geliştirilen bağlama tekne ve sap olarak adlandırılan iki ana parçadan oluşur. Tekne, yarım armut biçiminde yapılır ve üstüne çok ince bir tahtadan göğüs geçirilir. Teknenin gittikçe incelen uç bölümü de sapa bağlanır.
Bu sayımızda değerli bir lutiyeyi konuk ettik. Aynı zamanda söz yazarı, bestekâr, sazende ve hoca olan Nebi bağlama sazına dair çok değerli açıklamalarda bulundu.
Lutiye olmaya nasıl karar verdiniz?
İlk işim nakış tasarımı yapmaktı. Çalıştığım yerde işime son verdiler. İşsiz kalınca daha önce saz çalmak için sık sık ziyaret ettiğim arkadaşım, Kürecikli İnan Karakış, ilk ustam oldu ve mesleğe onun yanında başladım. Sonrasında gerçek anlamda saz yapan birçok ustanın yanında gönüllü olarak çıraklık yaptım. Her ustanın tarzı farklıdır, her ustanın parmak izi vardır yaptığı sazda, hepsinden farklı şeyler öğrendim. Yaklaşık on yıldır da bu sokakta saz yapıyorum.
Türkiye’nin her yerinden sazların atölyenize geldiğini öğrendik. Sizin farkınız nedir?
Bu sokakta binlerce insanın sazına dokunmak nasip oldu. Asırlık sazlar gelir bu atölyeye. Ben istemesem de eski sazlar gelip beni buluyor. Benim bir farkım yok, ben yeni bir şey keşfetmedim, sadece bana öğretilenlerle en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Qopuz, an instrument from Central Asia is the ancient to baglama. Qopuz changed forms in the course of time and turn out to become the instrument as we call baglama today. Even more developed in Anatolia, baglama instrument is made up of two main pieces, that's, a body and a neck. The body is manufactured in the form of a half pear, sheathed with a very fine wooden layer on top. Gradually thinning end of the body unites to the neck.
A distinguished luthier is our guest here. A lyricist, composer, saz player and a master, Nebi has great funds of knowledge that he shared with us on the baglama saz instrument.
How did you decide to become a luthier?
I used to design miniature. I was dismissed though. As I was employed, my friend, Kürecikli İnan Karakış, whom I would frequently go to play the saz, became my first master. I started the profession with him. I volunteered to be an apprentice to many great masters who make saz instrument. Every master has a different technique, and leaves his own mark on the instrument. I have learned a lot from them. It is nearly ten years since I started making saz here
We learned that sax from all over the country are being sent to your workshop. What makes you different?
Thousands of saz instruments were brought to me at this workshop. Centuries-old saz instruments were brought to me. They somehow make their way to here even if I do not ask for it. I am no different; I did not reinvent the wheel, so to speak. I just try to do my best with I have learned so far.
.
İyi sazın sırrı nedir?
Bağlama dediğimiz enstrüman ağaçtır, toprağa aittir ve fabrikasyon kabul etmez. Gerçek sanatçı ağaca saygı duyar. Bir sazı en iyi şekilde ortaya koymak için lutiye ile icracının birbirini çok iyi tanıması, icracının ne istediğini ve ne istemediğini bilmesi gerekir. Öte yandan lutiyenin saz çalması da önemlidir. İcracı olmadan lutiyelik yapan çok insan tanıdım, iyi de saz yaparlar ama bir saza hayat vermek için sazın dilinden anlamak gerekir.
What is the secret to a good saz?
The baglama instrument is wood in essence; it comes from the earth and does not accept fabrication-made outputs. A real artist respects the tree. To make the perfect saz, the luthier and the player should get to know each other well. The first should be able to comprehend what the latter wants and does not want in particular. It is also important that the luthier himself plays saz. I have known quite a lot of people who are luthiers but cannot play. Even though they make a good saz, it still requires playing it.
Sazlarınızı hangi ölçüleri esas alarak yapıyorsunuz?
Neşet Babayı kaybettiğimiz gün büyük bir üzüntü içerisindeydik. O gün atölyeye Erkan Oğur geldi. Bağlamaya dair bütün bakış açımızı değiştirdi Erkan Oğur. Arayıp bulamadığımız ölçüleri verdi bize. Biz o günden sonra Erkan Oğur’un bize verdiği ölçüler ile saz yapıyoruz. Bir bilgeyi kaybettiğimiz gün bir diğer bilge ışık oldu bize.
Saz yapımında polyestercila kullanımına neden karşısınız?
Dünyanın en iyi enstrümanları gelir buraya. Hiç birinde polyestercila bulamazsınız. Polyestercila kullanılan sazı çalarken eliniz ağaca değmez, ağacın sesini alamazsınız çünkü ağaç ile teller arasında kimyasal bir madde vardır, saz değil mobilyadır bunlar. Bu tarz sazları çalarsın ama sazınla hemhal (birleşmek, bütünleşmek) olamazsın.
Eski sazlara bak, yanaksız saz göremezsin ama maalesef son otuz yıldır her tarafı polyester sazlar üretiliyor. Ticari kaygılar var tabi, daha çabuk yapılıyor bu tarz sazlar. Gomalak sazı bir ayda yaparken polyester sazı bir haftada bitirirsiniz. Gomalak sazı dediğimiz, üzerinde bir en fazla iki kat cila kullanılan sazdır ve ağacın sesini alırsınız bu sazda.
Peki, sazın klavye kısmında neden polyester kullanıyorsunuz?
Ahşabın üzerinde bam teli tınlamaz. Bam telinin tınlaması için sazın klavye kısmının sert olması gerekir. Bu sebeple sadece klavye kısmında polyester kullanıyoruz. Klavye kısmı hariç sazda polyester kullanmıyoruz.
In what sizes do you make the saz?
We were in grief the day when we lost Neşet Ertaş. That day, Erkan Oğur came to the workshop. He changed all our perspective of baglama indeed. He gave us the long-sought-after sizes. We make saz based on the sizes Erkan Oğur gave us ever since. Another wise man enlightened our path the day we lost a wise man.
Why are you using against polyester glaze when making saz?
The best instruments of the world are brought here. None of them have a polyester glaze. When playing a saz that has polyester glaze on it, it is not the essence of the tree that you touch. Neither it is not the sound of the wood because of that chemical substance that comes in between the wood and the strings. It is no longer a saz instrument but a piece of furniture as soon as it contacts the polyester glaze. They are still instruments to be played but the player cannot become a united whole with the saz.
If you look at the older saz instruments, it is not quite possible to encounter one without sides. Sadly, saz instruments are being manufactured all in polyester in the last three decades. This can be explained with commercial concerns for sure, they are quick to manufacture. A shellac saz takes a month while polyester saz rakes a week to finish making. A shellac saz has one or maximum two layers of varnish on it. You can hear the sound of the wood when playing.
How come you use polyester on the long neck then?
The lowest sound does not give out on the wood. The neck of a saz should be long enough so that the lowest sound does give out. That is why we use polyester only on the neck of it. No polyester apart from the neck.
Bağlama dediğimiz enstrüman ağaçtır, toprağa aittir ve fabrikasyon kabul etmez.
The baglama instrument is wood in essence; it comes from the earth and does not accept fabrication-made outputs.
Ağacın önemi nedir? Ne tür ağaçlar kullanıyorsunuz?
"O ağaç ki kendini anlatabilseydi öyküsü bir halkın tarihinden eksik olmazdı " diyor Halil Cibran.
Ağaçların sadece ağaç olmadığına inanırım. Ağaçlar insan aracılığıyla konuşurlar. Eğer ağaçlar ile hemhal iseniz, bir sazı görmeden sadece dinleyerek onun hangi ağaçtan yapılmış olduğunu hissedersiniz. Yani ardıç bir sazla oyma dut'un sesi aynı değildir. Birbirinden farkı pek çoktur. İkisi aynı akortta buluşur fakat aynı sesi vermezler.
Saz yapımı için genelde kullandığım ağaçlar; dut, maun, abanoz veya pelesenk, kelebek ve akgürgendir. Daha çok oyma sazlar yapmaktayım.
Kaç tane saz yaptınız?
Ben onarım yapmaktan yeni saz yapmaya zor vakit bulabiliyorum. On yılda otuz üç tane saz yaptım. Sazlarım nerede ve kim tarafından çalınıyor hepsini bilirim, takip ederim.
Hangi ustalardan etkilendiniz?
Ragıp Usta, Ömer Gök, Hayri Dev (Allah Rahmet Eylesin).
Mehmet Kılıç (Kel Mehmet), Tekelli Kardeşler, Kemal Eroğlu, İlyas Tekin, Ömer Barış, Seyrani Cihan ve Süleyman Aslan.
Vazgeçemediğiniz, icracıya teslim etmek istemediğiniz bir saz oldu mu?
Hiç birinden vazgeçemedim ama hepsini teslim ettim. Bu sazlar büyük konserlerde binlerce insana çalındı, bu da bana yeter.
Siz lutiye yetiştirdiniz mi?
Evet. Amar Süleyman isimli Hintli bir öğrencim oldu. Hem saz çalmayı hem saz yapmayı öğrettim ona. Şimdi Hindistan’da ve orada saz yapıyor. Amar sayesinde bizim sazlarımız Hindistan’da çalınıyor.
Saz nasıl muhafaza edilmeli?
Gergin akordda bekletmeyin yeterli.
What is the significance of the tree? What kind of trees do you prefer?
"If that tree could have spoken for itself, its story would be no less than the history of people.". These are Halil Cibran's words.
I personally believe that trees are not just trees. They speak to us through other people. Once you become a united whole with trees, you can tell which tree a saz is made of when you listen to but not see it. I mean juniper and engraving on mulberry do not give out the same sound. There are different in many aspects. They tune the same but never sound the same.
I often prefer mulberry, mahogany, ebony, or rosewood, and beech. I mostly make engraved saz instruments.
How many instruments have you made?
Honestly, I cannot get round to making a new saz than repairing old ones. I made thirty three saz instruments in ten years. I know where the instruments are and who plays them.
Can you name the masters that have been influential on you?
Ragıp Usta, Ömer Gök, Hayri Dev (R.I.P.).
Mehmet Kılıç (also known as Kel Mehmet), Tekelli Kardeşler, Kemal Eroğlu, İlyas Tekin, Ömer Barış, Seyrani Cihan, and Süleyman Aslan.
Did you make an instrument that you could not find it in your heart to deliver to its player?
I haven't given up on any of them but I always delivered them. The instruments I made were played in front of thousands of people at large concerts. This is good enough for me.
Did you train a luthier yourselves?
Yes, I did. I had a learner from India. His name is Amar Süleyman. I taught him how to play and make a saz. He is in India now, and is making saz there. Our saz is being played in India thanks to Amar.
What is the best way to keep a saz?
It will do it as long as you do not keep the instrument on a stretched accord.
"O ağaç ki kendini anlatabilseydi, öyküsü bir halkın tarihinden eksik olmazdı " diyor Halil Cibran.
"If that tree could have spoken for itself, its story would be no less than the history of people.". These are Halil Cibran's words.
Leyli Leyli’den bahseder misiniz?
Bestelerinin tamamı bana ait on iki türküden oluşan ilk albümüm “Leyli Leyli”. Albümde yer alan on iki bestemden on tanesinin sözleri de bana ait. Diğer söz sahipleri Sıdkı Baba ve Garip Kul Duran. Bağlama ailesinin tüm sazları bu albümde çalındı. Halkımızın gönlünde yer etmiş sanatçılar bana eşlik etti. Vokaller; Çoşkun Karademir, albümün müzik yönetmenliğini de üstlenen Levent Güneş, Ahmed Aslan, Erdoğan Emir, Cem Doğan, Deniz Bayramoğlu, Gülseven Medar, Sasa Serap, Semra Tunç, Müzisyenler; Levent Güneş,
Çoşkun Karademir, Olcay Bozkurt, Yıldırım Yalçınkaya, İsmet Kızıl, Can Erzincan, Şervan Ayaz ve Mehmet Ali Edis.
Lutiye, sazende, söz yazarı ve bestekâr olduğunuzu öğrendik. Başka?
Buraya ağaç gelir, ağaç ses olur, saz olur, insan olur. Burada aynı zamanda bir eğitim atölyemiz var. Sazende Müzik Atölyesi. Altı yıldır saz icrasına dair bildiklerimi öğrencilerime aktarıyorum. Benim dışımda da diğer öğretmen arkadaşlarım şan, bağlama ailesi, yan flüt, gitar, perküsyon, bas gitar gibi çeşitli alanlarda dersler veriyorlar.
İnsanlar size nasıl ulaşıyor?
Şahkulu Sokak, Nakkaş Çıkmazı, Galata’ya gelen bizi bulur, çayımız her dem kaynar.
How do people find you?
Can we talk about Leyli Leyli?
Leyli Leyli is my very first album, made up of twelve ballads, all of them are my composition. I wrote lyrics for ten of them as well. The other lyricists are Sıdkı Baba, and Garip Kul Duran. All saz instruments from the baglama family were played in this album. Musicians that have a special place in the depths of our heart joined me in the album. Vocals by Çoşkun Karademir. Music directors are Levent Güneş, Ahmed Aslan, Erdoğan Emir, Cem Doğan, Deniz Bayramoğlu, Gülseven Medar, Sasa Serap, Semra Tunç.
Musicians are Levent Güneş, Çoşkun Karademir, Olcay Bozkurt, Yıldırım Yalçınkaya, İsmet Kızıl, Can Erzincan, Şervan Ayaz, and Mehmet Ali Edis.
We have learned that you are a luthier slash lyricist slash composer. What else?
Well, trees are brought here. They turn out to be a sound, become a human. We also have a training workshop here. We call it Sazende Müzik Atölyesi. For six years, I have been teaching what I have learned to my pupils. Teachers, apart from me, give courses on singing, the baglama family, cross flute, guitar, percussion, bass guitar.
We are at Şahkulu Sokak, Nakkaş Çıkmazı, Galata. Anybody is welcome.