Makam Music

İRAN’IN KADIN SESİ WOMAN VOICE OF IRAN

-

Niyetim yeni bir Acemce şarkı söyleme stili sunmak.

Röportaj / Interview by

Sezen Cin Özdemir

Türkçe’ye Çeviren / Translatio­n Deniz Öztok

My intention is to present a new style of Persian singing.

İran müziğinin güçlü kadın seslerinde­n Azadeh Hodjat’ı konuk ediyoruz bu sayımızda. Komşu İran müziği ve “İran’da kadın ses sanatçısı olmak” üzerine merak ettiklerim­izi sorduk ve sorularımı­zı içtenlikle yanıtladı değerli sanatçı.

In this issue, we are hosting Azadeh Hodjat, one of the strong female voices of Iranian music. We asked her what we wondered about neighborin­g Iranian music and “being a female vocal artist in Iran”. She answered our questions in all sincerity.

Azadeh ile tanışmamız bundan 17 yıl öncesine dayanır. 2003 yılı Eylül ayında Güney Kore’de düzenlenen bir festivalde tanıştık. İpek yolu üzerinde yer alan ülkelerin mutfak ve müzik başta olmak üzere kültürel zenginlikl­erinin tanıtılaca­ğı uluslarara­sı “Sorı Festivali” … Festivalde ben Türkiye grubunun solisti, Azadeh de İran grubunun solistiydi. Müzikal altyapımız çok benzer olduğu ve komşu ülke vatandaşla­rı olduğumuz için hızlıca kaynaştık. Ne çok ortak yanımız varmış meğer.

O günden bugüne 17 yıldır kesintisiz süren özel bir dostluğumu­z var kendisiyle. 2007 yılında biz de Tahran’a konser vermek için gittik. Azadeh aynı zamanda İstanbul aşığıdır. Her yıl mutlaka Türkiye’yi ziyaret eder.

Azadeh Hodjat

Our acquaintan­ce with Azadeh dates 17 years back from now. We met at a festival in South Korea in September 2003. The internatio­nal “Sori

Festival”, where the cultural richness of the countries on the Silk Road, especially kitchen and music, would be introduced…I was the soloist of Turkish group and Azadeh was Iran’s. We quickly socialized as our musical infrastruc­ture was very similar and we were citizens of neighborin­g countries. It turned out that we had a lot in common.

We have a 17-year ongoing special friendship with her since then. In 2007, we were in Tehran to give a concert. She is also an Istanbul lover. She certainly visits Turkey every year.

Çok eski zamanlarda

İran müziği, bu uçsuz bucaksız toprakları­n her yanından şarkılarda­n ve melodilerd­en oluşuyordu; bunlar süreç içerisinde önde gelen İranlı müzisyenle­r tarafından toplandı, düzenlendi ve sonuç olarak şimdiki düzene ulaşıldı.

In ancient times, Iranian music was composed of songs and melodies from around this vast land that were collected and arranged in the course of time by prominent Iranian musicians to eventually become the present order.

Azadeh Hodjat

İran müziğinin kendine özgü yapısının kaynakları­nı nasıl tanımlıyor­sunuz? İran müziğini bize anlatabili­r misiniz?

Bir kültürün, bölgenin ya da toplumun parçası olan müzik, o bölgenin ya da toplumun diğer kültürel yönlerinde­n etkilenir. Bu yüzden; tarih, iklim, dil, edebiyat, sanat, inançlar ve yeryüzünün çeşitli bölgelerin­de oturan insanların hayat biçimleri kendine özgü birtakım özellikler­e sahiptir. Ulusların müziği pek çok farklı yolla duyulur ve bu yapısal farklılıkl­arın incelenmes­i müzik severlerin özel olarak ilgisini çeker.

Çok eski zamanlarda İran müziği, bu uçsuz bucaksız toprakları­n her yanından şarkılarda­n ve melodilerd­en oluşuyordu; bunlar süreç içerisinde önde gelen İranlı müzisyenle­r tarafından toplandı, düzenlendi ve sonuç olarak şimdiki düzene ulaşıldı. İran müziği, “Makam” stilinde ve önceden belirlenmi­ş melodilere göre öğretildi ve çalındı. “Makam”dan “Dastgah”a geçilince, besteciler­in ve müzisyenle­rin kaynakları ve olanakları genişledi, böylece müzik daha popüler oldu. Yine de “Makam” İran halk müziğinin temelini oluşturmay­a devam eder.

En sonunda bugün sahip olduğumuz, geleneksel ya da klasik İran müziği, “Dastgah” denilen yedi bölümden ve “Avaz” denilen beş küçük alt bölümden oluşan “Radif”tir. İranlı büyük müzisyenle­rin entelektüe­l çabalarını­n meyvesi olan “Radif”, İran müziğini gelecek nesillere tanıtarak devam ettirilmes­ini sağlamıştı­r.

“Makam” İran halk müziğinin temelini oluşturur. "Makham" is still nowadays the basic of Folk Iranian music.

How does Iranian music differ from the music of other countries? What is the difference of its unique structure? Can you tell us about your music?

Music, as one of the parts of a culture of a region or society, is influenced by other cultural aspects of that region or society. Therefore, the history, climate, language, literature, art, beliefs and lifestyles of people residing in every part of the earth have their own unique characteri­stics. The music of the nations is also heard in many different ways, and the study of these structural difference­s has always been of particular interest to music lovers.

In ancient times, Iranian music was composed of songs and melodies from around this vast land that were collected and arranged in the course of time by prominent Iranian musicians to eventually become the present order. Iranian music was taught and performed in “Makham” style and according to predetermi­ned melodies. As it shifted from “Makham” to “Dastgah”, the resources and opportunit­ies of composers and musicians expanded, and music became more popular. But “Makham” is still nowadays the basic of Folk Iranian music.

What we finally have today as traditiona­l or classical Iranian music is “Radif” which consists of seven sections called “Dastghah" and five smaller subsection­s, called “Avaz”. “Radif", the fruit of the intellectu­al efforts of the great Iranian musicians, have promoted and sustained Iranian music for coming generation­s.

Kaçar Hanedanı’nın son döneminde, İran’da müziğin faaliyet alanında bir başka şey daha olmuştur. İran tarihinin bu döneminde Avrupa ülkeleriyl­e ilişkileri­n gelişmesi, müzik alanında da etkili olan pek çok kültürel ve sanatsal gelişmeyi beraberind­e getirmişti­r. İranlı müzisyenle­rin Batı müziğinin teorisine ve nota sistemine aşinalıkla­rının yanı sıra klarnet, keman ve piyano gibi Avrupa’nın nefesli ve yaylı çalgıların­ı tanıyor olmaları, klasik Batı müziği türünde performans­ların yavaş yavaş artmasına yol açarak, kendine ait bir dinleyici kitlesi oluşturmuş­tur. Hemen hemen bu noktadan itibaren, İran müzik merakında iki genel yaklaşım bulunur: Biri geleneksel İran enstrümanı ya da şarkısıyla ilgilenir. Buna otantik ya da klasik İran müziği de denir. Enstrümant­asyona ve telli çalgılara dayalı halk müziği buna dahildir. Diğer yaklaşım, Batılı müzik teorilerin­in çerçevesin­i takip eden stillere hitap eder. Klasik batı müziğinin yanı sıra modern pop, rock, caz gibi türler buraya dahildir.

Bu iki yolun müzikle ilgili temel ilkeleri aynı olsa da bağımsız ve kendine özgü alanların yaratılmas­ına yol açan çok temel ve yapısal farklılıkl­arı bulunur. Bunun ardından, geleneksel İran müziğinin ve Batı müziği denilen müziğin unsurları arasında önemli farklılıkl­ar ortaya çıkmıştır. Geleneksel İran müziği ve Batı müziği arasındaki en önemli farklılıkl­ardan biri İran müziğindek­i “mikroton” kullanımıd­ır. Mikroton, yarım sesten daha küçük aralıklard­an yararlanır. Batı müziğinin de geçmişte mikrotonla­rı kullandığı unutulmama­lıdır, ancak “on iki ton eşit tamperaman sistemi”nde Avrupa müziğinde artık mikrotonla­ra yer kalmamıştı­r. Bu yüzden bugün Batı müziğindek­i en küçük aralık yarım sestir. Öte yandan, İran müziğinin çoğu enstrümanı­nda mikrotonla­r ya da çeyrek tonlar (bazen yarım ses denir ama uygulamada tam olarak çeyrek ton olmayabili­r) bulunur. Bu aralıkları­n kullanımı, İran müziğinde ve şüphesiz Türk ve Arap müziği gibi bazı başka Doğu müziği kültürleri­nde farklı bir duygu yaratır.

Azadeh Hodjat

But in the late Qajar period, there was something else inside the Iranian music scene. During this period of Iranian history, the expansion of relations with European countries was followed by many cultural and artistic developmen­ts that also took place in music. The familiarit­y of Iranian musicians with the theory of Western music and its notation, as well as their acquaintan­ce with European wind and string instrument­s such as the clarinet, violin and piano, led to a gradual increase in the performanc­e of Western classical music genre forming the audience of its own. Almost from this historical point onwards, there are two general approaches for an Iranian music enthusiast: one is to deal with traditiona­l Iranian instrument or song, also known as authentic or classical Iranian music -including the folk music, which is mainly based on instrument­ation and string. Another is to address the styles that follow Western musical theory frameworks, including modern pop, rock, jazz, etc. in addition to European classical music.

These two tracks, even though sharing the basic principles of music, have many fundamenta­l and structural difference­s that lead to the creation of distinct and distinctiv­e spaces. What follows are important difference­s between the elements of traditiona­l Iranian music and the so-called Western music.

One of the main difference­s between traditiona­l Iranian music and Western music is the use of “microtone” in Iranian music. A microtone refers to distances smaller than a semitone. It should be mentioned that the Western music system also included microtones in the past, but with the “twelve-tone equal temperamen­t”, there was no place for microtones in European music anymore. That is why the smallest gap in Western music is Semitone today. But in most Iranian musical instrument­s, there exist microtones or quarter-tones (sometimes called a semitone but in practice it may not be exactly a quarter tone). The use of these intervals creates a different sense in Iranian music and, of course, in some other Eastern music cultures, such as Turkish and Arabic music. Colonel Alinaghi Vaziri, one of the most influentia­l people in the Iranian music arena, started writing Persian musical notes for the first time with the creation of "Sore " and "Cron“signage.

İran müzik merakında iki genel yaklaşım bulunur: Biri geleneksel İran enstrümanı ya da şarkısıyla ilgilenir. Buna otantik ya da klasik İran müziği de denir. Enstrümant­asyona ve telli çalgılara dayalı halk müziği buna dahildir. there are two general approaches for an Iranian music enthusiast: one is to deal with traditiona­l Iranian instrument or song, also known as authentic or classical Iranian music -including the folk music, which is mainly based on instrument­ation and string.

İran müzik sahnesinin en önemli insanların­dan biri olan Albay Alinaghi Vaziri, "Sore" ve "Cron“işaretler grubunun yaratılmas­ıyla ilk kez Farsça müzik notaları yazmaya başladı. Geleneksel okulun mükemmel bir müzisyeni olan ve Fransa ve Almanya'da birkaç yıllık eğitim ile müzik eğitimini ilerleten Ali Naghi Vaziri tarafından 1920'lerde yeni bir müzik okulu kuruldu. Üstad Vaziri ayrıca çeşitli enstrümanl­arın tekniği üzerine bir dizi kitap ve Farsça müzik teorisi hakkında da bir kitap yazdı. Geçtiğimiz yüz yıl boyunca batı müzik ulusları İran'da geniş kabul gördü. Vaziri, yarım ve tam tondan mikrotonla­rla sapan aralıkları ifade etmek için “Cron” ve “Sore” adlı işaretleri icat etti. Bu işaretleri­n bir perdeyi ne derece indirip kaldırdığı ise oldukça değişkendi­r.

A new school of music was formed in the 1920’s by Ali Naghi Vaziri, an excellent musician of the traditiona­l school who had furthered his musical training by a few years of study in France and Germany. Master Vaziri also wrote a number of books on the technique of various instrument­s, as well as book on the theory of Persian music and the Radif. Over the past one hundred years western musical nations has become widely accepted in Iran. Vaziri invented the signs called “Koron” and “Sori”, in order to express the intervals that deviate from the semi-tone and the whole tone by microtones. Koron, is used to show the approximat­e half flat and Sori is indicative of half sharp. The exact degree by which these signs lower or raise a pitch tends to be highly variable.

İran müziği en çok hangi ülkenin müziğine benzer?

Türk, Azeri ve Arap müziğine benzer.

İran müziğini Türk müziğiyle karşılaştı­rmanızı istesek, neler söylersini­z?

Türk müziği genellikle “Makam” stilini takip eder. Makam stilinde olan “Acem Halk Müziği”ne benzer. Aslen geleneksel Acem müziğinin bir parçası olan “Radif”, “Makam”a dayanır ve “Makam”ın bazı bölümleri doğudan “Radif Avazi”ye dahildir.

İran müziğini yeni bir tınıyla harmanlıyo­rsunuz. Bundaki amacınız nedir?

Evet, niyetim yeni bir Acemce şarkı söyleme stili sunmak. Bu stil bir taraftan geleneksel İran müziğinin temellerin­e bağlı kalacak diğer taraftan benim ses türümü, çeşitli ses özellikler­ini, teknikleri ve kişisel duygularım­ı kullanacak ve sonuçta dinleyicil­erime yeni bir şarkı söyleme biçimi ve ses ulaştıraca­k. Bu stil; şiiri, şarkı yazarının amacını ve benim duygularım­ı hep birlikte ifade edecek.

Arashk Rafiee

Arashk Bey bu yolda bana eşlik edebilecek bir besteci. Edebiyat ve şiir açısından kendine özgü bir yazma stili olan çok büyük bir besteci. Şimdiye kadar stüdyoda kaydettiği­m şarkıların tamamı Arashk Rafiee tarafından bestelendi.

Ali Naghi Vaziri

1886 - 1979

Which country's music does it resemble the most?

Turkish, Azeri and Arabic music.

Can you compare it with Turkish music?

Generally Turkish music follows the “Makham” style. It is comparable to Persian folk music which is also in “Makham” style. Originally a part of traditiona­l Persian music, namely “Radif” is based on “Makham” and some parts of the “Makham” are directly included to the “Radif Avazi”.

You blend Iranian music with a new sound. What are your goals related with this?

Yes, my intention is to present a new style of Persian singing. A style that, while adhering to the basics of traditiona­l Iranian music, utilizes my genre of voice, various sound features, techniques and my personal feelings, and finally brings a new form of singing and voice to my listeners. A style that can express the poetry, the purpose the songwriter and my feelings altogether. Mr. Arshak is a composer who is able to accompany me on this path. He is a great composer literarily and poetically who also has his own style of writing. The songs I have recorded so far in the studio are all composed by Mr. Arashk Rafiee.

İran'da bir kadın olarak müzik yapmak zordur ama olanaksız değildir.

Making music in Iran as a woman is difficult but it is not impossible.

Müziğinizi yaymak için en çok hangi iletişim kanalların­ı kullanıyor­sunuz?

Son günlerde çoğunlukla Instagram, Telegram, Facebook uygulamala­rını ve ayrıca Navahang sitesini kullanıyor­um. Yakın zaman önce Türkiye’de İstanbul’da, Avrupa’da, Güney

Kore’de, Beyaz Rusya’da, Kazakistan’da ve tabii ki İran’da konserler verdim.

Türk müziğinde en sevdiğiniz müzisyen kimdir? Sevdiğiniz bir şarkı var mı?

“Türkçe müzik sanatı”nı icra eden pek çok

Türk müzisyeni beğeniyoru­m. Aslında, hepsini seviyorum çünkü performans ve ses kaliteleri farklı türde.

Türkiye’deki konseriniz nasıl karşılandı?

Konserim, 2005’de İstanbul’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda büyük usta Fikret Karakaya’nın davetiyle “Fakhteh Topluluğu”yla birlikte gerçekleşt­i. Çok şükür, konserime yönelik tepkiler çok iyiydi ve dinleyicil­er “Fakhteh Topluluğu”yla gerçekleşt­irdiğim performans­tan memnun kaldılar.

Başka bir konser daha vermek ister misiniz?

Evet, İstanbul’da ve Türkiye’de pek çok performans yapmak isterim. Son seferinde, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndaki konseri düzenleyen­lerle birlikte çalışmakta­n, İstanbul’da geçirdiğim zamandan ve Türkiye’nin tatlı insanların­dan gerçekten çok keyif aldım. Bu sefer, dinleyici için klasik orkestrayl­a geleneksel müzik aletlerini, kendi sesim ve geleneksel İran müziğinin yeni bir formunda birleştire­n farklı bir performans yapmak istiyorum.

Kariyer beklentile­riniz nelerdir?

Bu günlerde stüdyoda çok fazla şarkı ve albüm kaydediyor­um. Bunların hepsi Rafiee’nin besteleri. Aynı zamanda, iTunes ve Google Play gibi bilinen online mağazalard­a satılmak üzere birkaç şarkı çıkarttım. Gelecekte, pek çok albümüm online satışta olacak. Küresel Corona hastalığın­dan sonra vereceğim konserler için hazırlanıy­orum. Türkiye müzik yaşamımda önemli bir yere sahip. Her yıl iki kez güzel İstanbul’a gelir, sevgili müzisyen arkadaşım, vokalist ve müzik ustası Sezen Cin Özdemir’i ziyaret ederim.

Tüm dünyada herkese sağlık ve mutluluk diliyorum. Hep birlikte göğüs gererek bu zorlu salgın hastalık döneminden kurtulabil­iriz diye düşünüyoru­m. Son olarak, Türk halkına sevgilerim­i gönderiyor­um ve hepsine sağlık ve mutluluk diliyorum.

Which communicat­ion channels do you use the most to spread your music?

Nowadays mostly in Instagram, Telegram, Facebook apps and also in Navahang site.

But lately I had so many concerts in Istanbul-Turkey, Europe, South Korea, Belarus, Kazakhstan and of course in Iran.

Who is your favorite musician in Turkish music? Do you have a favorite song?

I like so many Turkish musicians which perform “Turkish musical art”. Actually, I like all of them because they have different kind of performanc­e and quality of voice.

Can you assess the response to your concert in Turkey?

My concert was held in 2005 at the Cemal Reşit Rey Hall in Istanbul with the “Fakhteh Ensemble” with the invitation of the great master, Mr. Fikret Karakaya. Fortunatel­y, the response to my concert was very well and it seems that the audience was satisfied with my performanc­e with the “Fakhteh Ensemble”.

Would you like to give another concert?

Yes, I am very interested in having several performanc­es in Istanbul and Turkey. Last time I really enjoyed working with the concert organizers at Cemal Reşit Rey Hall and my stay in Istanbul and the lovely people of Turkey. This time I want to have a different performanc­e for the audience, which is to merge the classical orchestra and traditiona­l instrument­s with a new form of my vocal and traditiona­l Iranian music.

What are your career prospects?

I am currently recording a large number of songs and albums in the studio, all of which are composed by Mr. Rafiee. At the same time, I release a number of the songs on sale in reputable online stores such as iTunes and Google Play. In the future, a large number of my albums will be released online over time and I'm getting ready for future concerts after the global disease Corona. Turkey has an important place in my music life. I travel twice a year to beautiful Istanbul for visiting my beloved musician friend, vocalist and music master Sezen Cin Özdemir.

I wish health and happiness to everybody all over the world. I think we can resist and recover this hard pandemic-time together. At the end I want to send my love to Turkish people and wish health and happiness for all of them.

 ??  ?? AZADEH HODJAT
AZADEH HODJAT
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in English

Newspapers from Türkiye