BEKLEYİŞ WAITING
Röportaj / Interview by Emel Sönmez
Süper Star Ajda Pekkan başta olmak üzere birçok ünlü ses sanatçısına ses eğitimi veriyor Günay
Acar. Ses sanatçılarının, potansiyellerini yeniden keşfetmelerini sağlıyor, gizli kalmış yetenekleri keşfediyor. Sayısız sanatçının albümlerde hayat bulan sesine katkı sunan Günay Acar nihayet söz ve bestesi kendine ait “Bekleyiş” adını verdiği teklisini yayınladı. Merakla beklenen bu şarkı son yılların en nitelikli eserleri arasında yerini aldı.
İyi bir ses sanatçısı olabilmek, sesinizdeki potansiyeli keşfetmek ve sesinizi korumak için çok değerli önerilerde bulundu Günay Acar. Merakla beklenen teklisi “Bekleyiş” ve “Günay Acar’ın ses eğitimi” üzerine hazırladığımız röportajımız sizlerle…
Günay Acar is the voice trainer of countless famous Turkish artists. Ajda Pekkan is one of them.
Not only does she make vocal artists re-discover their potential but she also reveals their hidden abilities. After contributing to innumerable albums with her exuberant voice, she finally decided to release her own single: Bekleyiş. The word means “Waiting” in English. Written and composed by her, the hotly-anticipated single has become one of the notable songs of the decade.
Günay Acar has some suggestions to be an appropriate vocal artist and discover the potential of your voice. Here is the interview about her single and her offerings for voice training!
Sese dokunabilmek, insanın özünü keşfetmek demektir.
Being able to touch a sound means discovering the substance of an individual.
Konservatuvarda sadece “Ses Eğitimi” değil, “Koro Eğitim ve Yönetimi” üzerine eğitim almışsınız. Sahnenin, ses eğitiminin ve koro yönetiminin sizce önemi nedir?
Lisans eğitimime Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Opera Bölümü’nde iki yıl tam burslu okuyarak başladım. Sonrasında Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı OperaKoro Anasanat Dalı’na geçip buradaki eğitimimi “onur öğrencisi” olarak tamamladım. Okan Üniversitesi Konservatuvarı’da yüksek yüksek lisans yapaktayım. Sahne sanatlarının yanı sıra “Koro Eğitim Yönetimi” alanında da eğitim görüp, çocuk korolarında staj yaptım. Hali hazırda ses eğitimciliği ve koro şefliği de yapmaktayım. Sahne, bir şarkıcı için vazgeçilmezdir ve şarkıcının nefes aldığı yerdir. Şarkı söylemek kadar insanlara bu konuda eğitim vermek de benim için büyük bir keyif. “Sese dokunabilmek, insanın özünü keşfetmek demektir”…
“Bekleyiş” söz ve müziği size ait bir şarkı. İç dünyanızda nasıl bir hazırlık süreci geçirdi?
Açıkçası hiçbir zaman hayatı kolay yaşayan biri olmadım. Hep bir uğraş vermem ve de beklemem gerekti. Arada arkadaşlarıma hep espriyle söylerim, “Ömrüm her şeyi beklemekle geçiyor, benden de Bekleyiş isimli bir beste olurdu ve oldu” diyorum.
Your conservatory education was not only for voice training; training and mastering a choir were included too. According to you why scene, voice training and being a choirmaster are that much significant?
I began my under-graduation programme at the Faculty of Music and Performing Arts of Bilkent University with full scholarship by studying 2 years. The next step was moving to Ankara University State Conservatory for opera and choral conducting department. I completed the programme as a high honour student. I have been continuing my post-graduation programme at the conservatory of
Okan University. Apart from performing arts, I received education for choral conducting and my training programme was for children’s choir. I am already a voice trainer and choir master. Scene is irreplaceable for a singer and this is where a singer breathes. Not only singing but also educating people to sing is happiness for me. “Being able to touch a sound means discovering the substance of an individual” ...
“Waiting” is written and composed by you. What kind of preparation process did it have in your inner world?
I have never been a person who lets loose. I always had to endeavour and wait. This is my joke that I sometimes tell my friends, “My life goes by waiting. ‘Waiting’ as a name would be the best one for a song that I composed.”
Günay Acar Sedat Öztoprak
Uzun yıllar opera üzerine çalışmalar yaptım ancak kadro sıkıntısı nedeniyle kurumda görev alamadım.
Ben de kendi operamı kendim yaparım diyerek “Günay Acar Ensemble”ı kurdum.
“Bekleyiş”in hikâyesini anlatır mısınız?
I worked over opera for many years. However, due to the personnel problems I did not manage to take office in the opera institution. So I created my own opera by founding “Günay Acar Ensemble.”
Dönemin en sevilen dizilerinden Elveda Rumeli için yaptığım bir besteydi Bekleyiş. TV’de yayınlanmasıyla birlikte MESAM üyesi de oldum, bu da ayrı bir güzellikti. Yıllar sonra sevgili hocam Bariton Sedat Öztoprak’ın da isteği üzerine arkadaşım ve prodüktörüm olan Kurtuluş Cengiz’in yeniden düzenlemesiyle tekli olarak dinleyiciyle buluşturma kararı aldık Bekleyiş’i…
Neden bu kadar geç kaldığıma gelince; canım hocam, arkadaşım Sedat Öztoprak’ın amansız rahatsızlığını öğrenmemiz ve bu süreçteki yoğunluğumuz “Bekleyiş”in gün yüzüne çıkmasını yıllarca öteledi. Büyük çabalara rağmen sevgili hocamızı kaybettik ve her zaman severek dinlediği “Bekleyiş”i Sedat Öztoptak’ın anısına hemen yayınlama kararı aldık ve şimdi biliyorum ki huzurlu ve mutludur…
Günay Acar Ensemble nasıl ortaya çıktı?
Ülkemizde Opera sanatı adına kurum sıkıntısı çekmekteyiz.
Uzun yıllar opera üzerine çalışmalar yaptım ancak kadro sıkıntısı nedeniyle kurumda görev alamadım. Ben de kendi operamı kendim yaparım diyerek “Günay Acar Ensemble”ı kurdum. Seçkin müzisyen arkadaşlarımdan oluşan grubumda sadece opera değil müzikaller, Türk müziği, halk türküleri ve tangolar ortaya koyduk. Dünyayı saran pandemi sebebiyle konserler ve etkinlikler iptal edildi. Bu zorlu süreç bittiğinde “Bekleyiş” ile başlayan serüvenimi, Günay Acar Ensemble ile yurtiçi ve yurtdışı turnelerle dinleyiciye ulaştırmayı hedefliyorum.
Eğitimciliğinizde kurumsal bir çalışmanız mevcut mu?
İTÜ TMDK Ses Eğitimi Bölümü’nde Öğretim Görevlisi olarak 3 sene zevkle çalıştım. İnşallah koşullara uygun kriterleri tamamlarsam, ömrüm yetene kadar opera şarkıcısı ve akademide ses eğitimcisi olarak hayatımı sürdürmeyi istiyorum. Okan Üniversitesi Konservatuvarı Sürekli Eğitim Merkezinde ses eğitmenliği de yapmaktayım.
Could you tell the story of “Waiting”?
It was a composition for Elveda Rumeli (Goodbye Rumelia), one of the most favourable Turkish series of that time. After the series’ coming out, I became a MESAM (Musical Work Owners’ Society of Turkey) member. This was a beautiful outcome too. Several years later, subsequent to the request of the famous baritone Sedat Öztoprak, I decided to make a single. Its re-arrangement was made by Kurtuluş Cengiz.
The reason I was late for its release for years was we learnt that Sedat Öztoprak, my lovely master and friend was sick. My dense programme was another reason for the postponing. Despite all efforts, we lost our dearest master... We decided to release the single as soon as possible for our beloved master’s commemoration. He loved the song and he always enjoyed while he was listening to it. I know that he is at ease and happy now.
What about the emergence of Günay Acar Ensemble?
In our country we suffer from lack of institutions for opera. I worked over opera for many years. However, due to the personnel problems I did not manage to take office in the opera institution. So I created my own opera by founding “Günay Acar Ensemble.” Hosting prominent musician friends, it operates not only for opera but also for musicals, Turkish music, folk music and tango. However, concerts and events were all had to be suspended owing to the covid-19 pandemic. I plan to reach to various audiences in Turkey and abroad with my new single when this
uneasy situation comes to an end.
Since you are an educationist, is there any institutional activity?
I worked for 3 years in Istanbul Technical University Turkish Music Conservatory with passion. If I succeed in completing the criteria to be a part of the institution, I want to be an opera singer and voice trainer in the academy all through my life. In addition, I am a voice trainer in Okan University Conservatory Education Centre.
Çalışmayı üretmeyi seven ve disiplin sahibi bir eğitmen olduğum için sanırım enerjimiz tuttu. Çok şükür iki senedir verimli bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz.
I am hardworking, disciplined person and I live to produce.I think this is the secret why I have chemistry with her. Happily, our fruitful cooperation has been continuing for 2 years.
Süper Star Ajda Pekkan dahil birçok ünlü sanatçıya ses eğitimi veriyorsunuz, albüm öncesi vokal koçluk yapıyorsunuz. Çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Türkiye’nin Süper Starı Ajda Pekkan’ın ses eğitmeniyim ve bu benim için büyük bir zevk ve gurur...
Ajda hanım eşsiz bir şarkıcı ve harika bir kalbe de sahiptir. İnanılmaz çalışkan, disiplinli ve duyarlı bir sanatçıdır. Ajda Pekkan, bir şarkıcının uyması gereken yaşam biçiminin tam örneğidir diyebilirim. Doğaya ve hayvanlara olan sevgisi insanın içini ısıtıyor. Ben de çalışmayı üretmeyi seven ve disiplin sahibi bir eğitmen olduğum için sanırım enerjimiz tuttu. Çok şükür iki senedir verimli bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Öte yandan bu sezon Das Das Tiyatro’nun bünyesinde sevgili arkadaşım Didem Balçın’ın projesi olan “Ben Varım” müzikli oyununun ses koçluğunu üstlendim. Das Das Akademi’nin de ses eğitmeni olarak keyifle ders vermekteyim.
Along with Ajda Pekkan, you are the voice trainer of many Turkish singers. You also support them as vocal coach before their albums’ release. Could you mention your work?
Being the voice trainer of Ajda Pekkan who is undeniably the super star of Turkey is honour and big pleasure for me.
She is a unique singer and her heart is marvellous. Not only hardworking but also she is disciplined and sensitive. Ajda Pekkan is the answer for a proper lifestyle of a singer. Her love for nature and people warms you up. I am hardworking, disciplined person and I live to produce. I think this is the secret why I have chemistry with her. Happily, our fruitful cooperation has been continuing for 2 years.
On the other hand, I am the voice coach of “Ben Varım” (I am in), a musical theatre in Das Das Theatre. It is my lovely friend Didem Balçın’s project. In addition to that, I am the voice trainer of Das Das Academy and I teach with relish.
Hayatınızı müzik eğitimine adadığınız bir gerçek. Ses sanatçılarına nasıl bir eğitim veriyorsunuz?
Açıkçası sesini kullanmak isteyen herkese eğitim verdiğimi belirtmek isterim. Hayatımızın önemli bir parçasıdır sesimiz, kısacası “sesimizle var oluruz yaşamda”.
Ses eğitimcisi sadece sese dokunmuyor, karşısındaki kişinin tüm hayatına dokunuyor. Ses telimiz bizim ana enstrümanımızdır. Eğer biz mutluysak sesimiz de sağlıklı yanıt verir, şayet gerginsek ses tellerimiz de gerilir ve istediği performansı gösteremez. Sesi doğru kullanmak adına uygulanan tekniklere sahip olursak, sesimize özenle bakarsak, sesimiz hiçbir zaman zarar görmez. Ben bir eğitimci olarak her zaman sevgiyle ve sabırla, karşımdaki kişiyi iyi tanıyıp ona göre disiplinli bir şekilde çalışmamız gerektiği savunmaktayım.
Yaklaşık 15 senedir profesyonel ve amatör kişilere ses eğitmenliği yapmaktayım. Amatörlerle çalışmak açıkçası zaman zaman sabır gerektirebiliyor.
Doğru ses ve nefes teknikleriyle, müzikal duyum çalışmalarıyla, öğrencinin sesini doğru kullanmasını öğretiyorum. Kişinin azmi ve çalışkanlığıyla, verdiğim teknik ve bilgi birleştiğinde harika sonuçlar elde ediyoruz. Onca emeğin boşa gitmediğini görmekten tarifsiz mutluluk duyuyorum.
Profesyonel şarkıcıların albüm kayıtlarına girmeden önce ses eğitimi almaları gerektiğini savunmaktayım. Çoğu zaman şarkıcılar, albüm altyapıları bittikten sonra ses eğitimine yönlendiriliyorlar. Yaptığım teknik ve kondisyona yönelik çalışmalar sonrasında, ses aralığı genişliyor ve bu durum şarkıcının tonunda büyük farklılıklar yaratıyor. Ses eğitimi ile genişleyen ses tonu dikkate alınarak altyapı hazırlandıktan sonra ses kaydına girmeleri halinde başarı kaçınılmaz olur.
It is a fact that you have devoted your life to be a music trainer. What kind of teaching process do you have for voice actors?
Strictly speaking, I strongly recommend the teaching for those who want to use their voices. Our voice is a vital element in our lives and we exist with our voices in it.
Voice trainer does not only touch voice but learner’s all life too. Our vocal cord is our main instrument. If we are happy, our voice’s answer is going to be positive. If we are anxious, our vocal cords are going to be the same as well and they fail in displaying the necessary performance. If you obtain the techniques with which we are able to use our voice properly and if you take good care of it, our voice will never get harmed. As an educator I promote the idea of operating with full of discipline, love and passion by depending and at the same time discovering the personality of each person we are working with.
As a voice trainer, I have been working with professional and amateur individuals for 15 years. Starting up with amateurs sometimes may need passion. I teach them how to use their voice correctly within the context of right voice and breathing techniques and musical sense. When their determination and strenuousness meet my techniques and data, the results are outstanding. Seeing that a lot of work does not go to waste makes me indescribably happy.
I support the principle that every professional singer has to obtain voice training before recording an album. In opposition to that, they are being canalised to voice training after completing the basic album process. In conjunction with my technique and conditional exercises, tessitura enlarges and creates vast differences between the notes of the singer. If recordings begin after completing the fundamental voice training which ranges up the singer’s tone, success is going to be inevitable.
Ses eğitimi ile genişleyen ses tonu dikkate alınarak altyapı hazırlandıktan sonra ses kaydına girmeleri halinde başarı kaçınılmaz olur.
If recordings begin after completing the fundamental voice training which ranges up the singer’s tone, success is going to be inevitable.
Kişinin azmi ve çalışkanlığıyla, verdiğim teknik ve bilgi birleştiğinde harika sonuçlar elde ediyoruz.
When their determination and strenuousness meet my techniques and data, the results are outstanding.
Temel olarak bir vokalden yapmasını ve yapmamasını istediğiniz şeyler neler?
Sesimiz için sağlıklı bir yaşam sürüyor olmamız gereklidir. Sesini sürekli kullanan kişi eğer onu yanlış kullanıyorsa ve bu yanlış kullanım süreklilik arzediyorsa dönüşü olmayan sıkıntılarla karşılaşılabilir. Sesiyle iş yapan birçok sanatçı (şarkıcı, oyuncu) akademisyen, avukat, öğretmen, sporcu vs. mesleklerinde başarıyı yakalamak ve bu başarıyı sürekli kılmak istiyorlarsa ses eğitimi almalıdırlar. Eğer geçici ve çözümü olabilecek ses hastalıkları varsa ses terapisti ile çalışmaları, yedikleri besinlere, uyku düzenlerine dikkat etmeleri gerekmektedir.
Unutmamalıyız ki bizi biz yapan unsurlardan biri de sesimizdir.
Televizyon ekranlarında yer alan birçok yapımda sesiniz var. Bir televizyon programının, dizinin, filmin veya belgeselin başarısında müziği nasıl konumlandırıyorsunuz?
Açıkçası televizyon programının, dizinin, filmin veya belgeselin başarısında işitsel algının görsel algıdan daha etkileyici olduğunu düşünmekteyim. Düşünsenize, duygusal bir sahne vokalle desteklendiğinde ya da sahnedeki hüzne müzik eşlik ettiğinde her şey daha bir anlamlı olmuyor mu? Sadece hüzün değil tabi ki heyecanlı, gergin, neşeli sahneler için de aynı düşüncedeyim.
In your opinion, what are the basic musts and mustn’ts of a vocal artist?
We must lead a healthy life for the sake of our voice. If a lifetime voice user operates erroneously and this unpleasant behaviour is continuous, this may lead to some irremediable problems. Someone whose job has to do with using voice such as artist (singer or actor), academic, lawyer, teacher or athlete, in order to reach to a permanent success in their profession, voice training is essential. In case of having solvable and temporary voice diseases; cooperating with a voice trainer, paying attention to sleep pattern and having a natural diet are crucial steps to overcome the disease.
We should never forget that our voice is one of the paramount elements of our individuality.
Television screens are filled with your voice. How do you position music within the scope of success of series, films or documentaries?
Honesty speaking, auditory perception is more important than visual perception for gaining success in television programmes, series, films or series. Think about it, if an emotional scene is supported with vocals or an emotional music accommodates the gloom of the scene, it is more touching isn’t it? It is not only for sadness of course. I adopt the same method for various scenes such as excitement, nervousness or joy.
Unutmamalıyız ki bizi biz yapan unsurlardan biri de sesimizdir.
We should never forget that our voice is one of the paramount elements of our individuality.
Açıkçası televizyon programının, dizinin, filmin veya belgeselin başarısında işitsel algının görsel algıdan daha etkileyici olduğunu düşünmekteyim.
Honesty speaking, auditory perception is more important than visual perception for gaining success in television programmes, series, films or series.