Avustralya’dan yapay ürünlere YASAK
Doğaltaş ile yapay ürünler arasındaki rekabette ‘oyunu değiştirecek’ karar Avustralya’dan geldi. Ülkede üç bakanlığın yaptığı toplantıda, yapay taşların kullanılmasına yasak getirildi. Avustralya yapay taşlara yasak getiren ilk ülke olurken, kararın kademeli olarak uygulanacağı açıklandı. Yasak 1 Temmuz 2024’de yürürlüğe girecek. Bakanlar ayrıca, yasağın duyurulduğu tarihten önce yapılan yapay taş sözleşmeleri için bir “geçiş dönemi” de kabul etti ve bu konudaki düzenlemelerin Mart 2024’te yapılacak bir toplantıda netleştirileceği belirtildi. Özellikle mutfak ve banyo tezgahlarının yapımında yaygın olarak kullanılan ürünün ithalatını, üretimini ve kullanımını yasaklayan kararın gerekçesi ise işçi sağlığı oldu. Yapılan açıklamada üretim tesislerinde silika maddesine maruz kalan işçilerde silikozis vakalarının artış gösterdiği, bu meslek hastalığını önlenmesi için yasak kararının alındığı ifade edildi. Kararın ABD ve Kanada gibi ülkelere de yansıması bekleniyor.
Artificial products banned by Australia
The ‘game-changing’ decision in the competition between natural stone and artificial products came from Australia. At a meeting held by three ministries in the country, a ban was imposed on the use of artificial stones. While Australia became the first country to ban artificial stones, it was announced that the decision will be implemented gradually. The ban will take effect on July 1, 2024. Ministers also agreed to a “transition period” for artificial stone contracts made before the announcement of the ban, and it was stated that the regulations on this issue will be clarified at a meeting to be held in March 2024.
The justification for the decision to ban the import, production and use of the product, which is widely used in the construction of kitchen and bathroom countertops, was worker health. In a statement It was stated that silicosis cases increased among workers exposed to silica in production facilities and that the ban was decided to prevent this occupational disease. The decision is expected to be reflected in countries such as the US and Canada.