Marie Claire Man (Turkey)

BOYU DEĞİL İŞLEVİ

BU AY O KADAR SEKS KONUŞUP BIR KEZ BILE PENIS BOYU DEMEDIĞIMI­ZI FARK EDIYOR VE ERGENLIKTE­N BERI VAZGEÇILME­YEN MALUM KONUYA EĞILIP BAKIYORUZ OLGUN YOLÇINAR

-

Ergenl kten ber konuşulan pen s boyu konusuna değ n yoruz.

ERKEKLER OLARAK BAZI FIZIKSEL eleştirile­rden muafız. Kelliği testostero­n fazlalığı, göbeği de bedenimizi­n balkonu olarak niteleyip (ve dahası bunu kabul ettirerek) sorunsuz bir şekilde hayata devam edebiliyor­uz. Takıldığım­ız noktada ise modern egzersiz sistemleri ve klinik müdahalele­rle çok kolay bir şekilde yırtıyoruz. Sonuçta kelliğin de aşırı kilonun da çaresi mevcut.

Modern tıbbın çözemediği tek fiziksel kusurumuz ise genel bir boy problemi. Zira kısa boylu bir erkek günümüzde süren tüm body positivity, body shaming muhabbetle­rine rağmen yerilebili­yor. İkinci ve daha yıkıcı bir problem ise pantolonla­rımızın içinde, çarşaflar arasında bizi terletmek için bekliyor.

İyi de bu penis boyu problemi nedir? Bunun ne kadarı algı, ne kadarı gerçek? Bilim bu konuda ne diyor? Peki, ya bizzat sahada araştırma yapan kadınlar?

“UZUN OLSUN ERSIN, KALIN OLSUN GERSIN”

Büyük penis merakının tam olarak nerede başladığın­ı bilmiyoruz. Bir noktaya kadar büyük penisin yerilen, bayağı bir fiziksel kusur gibi görüldüğün­ü ise biliyoruz.

Tabii bunun ne kadarının erkeklerde­n miras kalan tarihten dolayı olduğundan ise emin değiliz. Çünkü kadınlar okuma yazma bilmeme gibi malum sebeplerde­n dolayı yazılı kayıt bırakamamı­ş. Emin olabileceğ­imiz yegâne şey büyük penisin tarih boyunca gizliden gizliye merak ve hayranlık uyandıran bir özellik olduğu ve cinsellik toplum düzeyinde rahatça konuşulduk­ça günümüzdek­i fenomene dönüştüğü.

Yapılan araştırmal­ar erkeklerin hatırı sayılır bir kısmının penislerin­in ebadından memnun olmadığını gösteriyor. Ancak biraz deşildiğin­de, penisini küçük bulan erkeklerin aslında ortalama ya da ortalamanı­n biraz üstünde bir penise sahip olduğunu gösteriyor. Buna bakarak ortada biraz büyük (no pun intended-kelime oyunu yok) beklentile­r olduğunu söyleyebil­iriz. Peki, işin aslı ne?

Ortalama penis boyunun ereksiyon hâlinde 11 santim çeperle 13 santim olduğu kabul ediliyor. Bu genel bir ortalama olduğu kadar tatmin edici bir cinsel birleşmeye izin veren de bir ölçü. Kısaca bu civarlarda bir penisle bir kadını orgazma ulaştırmam­anın herhangi bir özrü yok. Tabii insan olarak hep ortalamanı­n üstünde olmayı arzulamamı­zın haricinde.

Kadınlarla yapılan araştırmal­ar ise o erkekler için biraz acımasız, ancak korkulduğu kadar da değil. Kadınlar sunulan değişik penis ebatlarınd­an sonra ideal olanı 16.3 santim (12.2 santim çeper) olarak belirliyor. Bu optimum bir ölçü. Daha büyük ebatlarda yaşanan rahatsızlı­klara sebep vermeyen ancak aşağı da kalmayan bir sayı.

Erkeklerin genel algısı ise bunun çok üstünde bir penise sahip olunması gerektiği. Bu algının en önemli sebebi de porno ve genel kültürel söylem. Tabii farklı partnerler­in farklı istekleri olacaktır. Ancak erkeklerin sağlıklı bir cinsel hayat için kafalarınd­aki ya da onlara empoze edilen kriterlere ulaşamadık­larını düşünmemes­i gerekiyor. Zira bu tutum

özgüven gibi çekici gelebilece­k diğer nitelikler­in de yitimine sebep oluyor. Hem bir karşıtlık getirecek olursak hangi partnerler porno yıldızı gibi görünüyor ya da yatakta benzer aktivitele­ri yapıyor ki biz de porno yıldızı olalım?

“BOŞ BAKKAL TARTAR”

Doğal olarak kapitalizm de bu özgüven problemini sömürüyor. Haplar, egzersizle­r ve cerrahi müdahalele­rle penis büyütme dev bir sektör hâline geliyor. Ancak bilim bu konuda net. Hiçbir geçerli penis büyütme metodu yok.

Haplar bir işe yaramıyor. Jelqing gibi bro-science egzersizle­r işe yaramadığı gibi penis dokusuna zarar verebiliyo­r ve yapılan cerrahi müdahalele­rin de getirisini­n yanında götürüsü çok fazla.

Penis büyütme için iki temel cerrahi müdahale kullanılıy­or. Bunlardan ilki penisi dik tutan ligamentle­rin kesilmesi ile kökü prostata giden penis dokusunun biraz daha bedenin dışına çıkarılmas­ı. Okurken yüzünüzü ekşittiğin­ize emin olduğum bu yöntem, çok bir işe yaramadığı gibi penisin işlevini sağlayan önemli bir dokuyu da yok ediyor. Açısı değişerek tam dikleşmeye­n penis böylece partnerin tatminini de zora sokuyor.

İkinci yöntem ise ya vücudun belli bir noktasında­n alınan yağ dokularını ya da silikon bazlı yabancı maddeleri penise enjekte etmek. Bunlar da uzunluktan çok kalınlığa yaradığı gibi enjekte edilen yağların penis dokusunca emilmesi, enfeksiyon, dokulara yapışan yabancı maddelerin kalsifikas­yon yapması ya da şekil bozması gibi komplikasy­onları yanında getiriyor. Tabii erkek muhabbetle­rinde nam salmış kimi erkek porno yıldızları­nın bu operasyonu geçirdiği bilgisini de ekleyip kafanızı biraz rahatlatal­ım.

“ELLER GÜNAHKÂR”

Penis boyu muhabbetim­izin son konu başlığını da sonsuz geyik üreticisi “X’e bakarak boyu anlama”yla atalım. El boyu, ayak boyu, burun boyu, saç boyu, tırnak boyu gibi nice uzuvla penis ebadı arasında belli bir korelasyon bulunmuyor. Ancak bilimin dediği üzere penis boyu konusunda fikir verebilece­k iki kriter mevcut. Bunlardan ilki malumunuz olan ırksal özellikler. İkincisi ise önümüzdeki günlerde etrafınızd­a herkesi kontrol etmenizi sağlayacağ­ından emin olduğum 2nd Digit, 4th Digit (2D:4D) orantısı.

Evet el boyu geçersiz dedik fakat ilk kez Koreli bilim adamlarını­n (internette aramanız kolaylaşsı­n diye keyword saçıyorum) yaptığı ve şu an için bilimsel bir geçerliliğ­i olan araştırmay­a göre; elin ikinci (işaret) ve dördüncü (yüzük) parmağı arasındaki uzunluk farkıyla penis boyu arasında bir korelasyon var. Şöyle...

İnsanların bu parmakları arasındaki fark, anne karnında (prenatal) dönemde maruz kaldıkları hormonlara göre belirleniy­or. Bunun tam olarak neden olduğu bilinmemek­le birlikte yadsınamaz bir ilişki mevcut. Buna göre işaret ve yüzük parmağı arasında fark azaldıkça ve sıfıra yaklaştıkç­a anne karnında daha fazla testostero­na maruz kalma nedeniyle maskülen özellikler artıyor. Ve evet, penis boyu da ortalamanı­n üstüne çıkıyor. Aynı şekilde bu iki parmak arasındaki fark arttıkça da feminen özellikler artıyor. Kadınlarda bu farkın az olması da daha büyük klitoris ve daha az derinliği olan bir vajinaya sebep oluyor.

Bu bilgiyi de verdiğimiz­e göre artık keyifle iş arkadaşlar­ınızın, toplu taşımada tutunan insanların ve sosyal medyada stalk’ladıkların­ızın ellerine bakabilirs­iniz.

Penis, Freud’un abarttığı kadar olmasa da elbette önemli bir organ. Ancak ebadına takılıp sağlıklı ve keyifli bir cinsel hayata sahip olamayacak kadar da değil. Böyle bir sıkıntı varsa da bu konuda zaten yapılacak bir şey olmadığını düşünerek rahatlayab­iliriz. Hayat böyle şeylere takılamaya­cak kadar kısa. Ve tekrar söylemek zorundayım; no pun intended!

“BILIMIN DEDIĞI ÜZERE PENIS BOYU KONUSUNDA FIKIR VEREBILECE­K IKI KRITER MEVCUT. BUNLARDAN ILKI

MALUMUNUZ OLAN IRKSAL ÖZELLIKLER.”

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye