edito
Daha az ile daha kaliteli yaşam… Bu yeni dönem evlerdeki mottomuz, çünkü farkında olmadan kendi sağlığımıza dikkate ediyor ve fazlalıklardan arınıyoruz. Yani kendimize olduğu kadar çevreye daha duyarlı olma hali artık hepimiz için yaşam tarzına dönüştü. Son birkaç yıldır dillerimizde dolaşan sürdürülebilirlik kavramını içselleştirdikçe farkındalık katsayımız da yükseliyor. Trend araştırmacılarının son verilerine göre anısı olan, dokunduğumuzda, kokladığımızda pozitif enerji yüklendiğimiz ruhumuza iyi gelen eşyalara bağlanır olacağız bu dönemde. Rahat kıyafetler, rahat koltuklar, yayılma hissi veren kanepeler, dairesel formlar, yumuşak dokularla evde “wellness” yani kendi kişisel iyileşme alanlarımızı oluşturacağız. Mobilize hava filtreleri, antibakteriyel ürünler, hijyen fonksiyonlu beyaz eşyalarla bir yandan teknoloji dünyası evde kullanıma yönelik yeni üretimlerle gündeme geliyor. Sezgilerin estetik anlayışının önüne geçtiği yeni bir dil kullanıyor tasarımcılar. Keyifli, oyuncaklı keşifler yapıyorlar. Bir yanda mobilyada cesur kırmızılar, morlarla, volümlü kumaşlar, desen karmaşası içinde göz kamaştıran optimist yorumlar var. Eğlenceli, bir o kadar da sofistike. Mix&match etkisiyle buluşan kontrast formlar, beklenmedik renkler ve materyallerle bir araya gelerek yaşam alanlarını size ait birer kanvasa dönüştürüyor. Diğer yanda gizemini gökyüzünden, evrenin derinliklerinden, antik hikâyelerden, yeryüzünün saklı köşelerinden alan parçalar geliyor. Karanlık siyah gölgeler arasında altın ışıltılar ve sanat eserleri göz kırpıyor. Evde kendinizi bolca şımartabileceğiniz bir ay geçirmeniz dileğiyle…