Zamanın tanığı
Lüks saat dünyasını sanat ve tasarımla buluşturan Entropia Club, ödüllü mimarlık stüdyosu Ofist tarafından Art Deco’nun zamansızlığını Fransız zarafetiyle taçlandıran zevkli bir mekân olarak tasarlanmış.
Entropia’nın yüksek saatçiliği sanat eserleri, tasarım mobilyalar, ödüllü objeler ve aydınlatmalarla bir araya getiren yeni nesil mağazası Nişantaşı’ndaki St. Regis Hotel’de konumlanıyor. İki katlı mekânın giriş katında Cartier, Panerai ve IWC markalarının ürünleri sergileniyor. Alt kattaki Entropia Club ise saatlerin artık saat butiklerinde satılmadığı yeni dünyada, her ziyarette yeni bir deneyime sahip olacağınız mekân olarak tasarlanmış. Entropia markasının yaratıcısı Özgür Bayoğlu, Ofist kurucuları İç Mimar Yasemin Arpaç ve Sabahattin Emir sorularımızı yanıtladı.
Entropia’nın konseptinden bahseder misiniz? Özgür Bayoğlu: Tüm dünya gibi saat sektörü de hızla değişmekte ve artık “saatlerin saatçilerde satılmadığı bir dönem” başlamakta. Çünkü dünyada mağaza algısı eskiye göre çok daha farklı artık. Yurt dışında fuarlara giden biri olarak değişimin kaçınılmaz ve yaklaşmakta olduğunu fark ettim ve bu değişime herkesten önce adapte olmamız gerektiğini anladım. Konsepti yaratırken amaç, lüks bir saat mağazasından alışveriş yaptıktan sonra bu saatlerin takılabileceği ortamı yaratmaktı. Ofist ve Entropia iş birliği nasıl başladı? Özgür Bayoğlu: Ofist ortaklarından Yasemin Arpaç ile tanışmadan önce üç farklı mimardan destek almış ve üç farklı çizim yaptırmıştık ve fakat çizimlerin hepsi de çok güzel olmasına rağmen hep içime sinmeyen ve adını koyamadığım bir şeyler vardı. Adını koyamadığım dedim fakat aslında içime sinmeyen şey, çizimlerin başka mekânlara benziyor olması idi. El yapımı, “unique” saatler satıyoruz dolayısı ile bu deneyimi yaşatacağımız mekânın da eşsiz ve örneği olmayan bir yer olması gerekir diye düşünüyorduk. Daha önce yaptırmış olduğumuz çizimlere dair hislerimden arkadaşım Bahar Türkay’a bahsederken bana Yasemin ile tanışmamı, istediğim konsepti onun gerçekleştirebileceğini söyledi. Bahar sayesinde Yasemin ile tanışarak pek çok ödülün sahibi bir mimarlık ofisi olan Ofist ile çalışmaya başladık. İç Mimar Yasemin Arpaç ve Sabahattin Emir ile 45 gün boyunca 3D çizimler üzerinde fikir alışverişinde bulunduk. Uygulama süreci de 4,5 ay kadar sürdü.
Marka kimliği mekân tasarımına nasıl yansıtıldı? Ofist: Saat, zamanla çok ilişkili ama öte yandan bir o kadar da zamansız bir konu. Yeniler, eskiler, dededen yadigârlar, hepsi ayrı ayrı kıymetli. Bu yüzden Ofist olarak hedefimiz zamansız bir mekân yaratmak oldu. 1950’den beri bu binanın altında deseler şaşırmayacağınız, zamanla eskimeyecek, sanki yıllardır ordaymış gibi hissettiren bir tasarım yapmak istedik. Özgür Bayoğlu: Ben hayalimdeki sanat eserlerini ve tasarım ürünleri onlara söyledim ve Ofist de bu ürünlerin yer alacağı ortamı tasarladı. Yani aslında “ortama uygun ürünler” değil de “ürünlere uygun bir ortam” yaratmış olduk. Mekân kurgusunu anlatır mısınız? Özgür Bayoğlu: Richemont Group markalarından Cartier, IWC ve Panerai’nin saat modellerine ulaşabileceğiniz mağazanın giriş katı 100 m2 ve tüm mobilyalar saat markaları tarafından üretilip gönderildi, üçlü butik konsepti ise Mimar Aybala Öz tarafından yaratıldı. Entropia Club diye adlandırdığımız alt katta ise bu saatleri takıp hoşça vakit geçirilebilecek bir ortam yarattık. 156 m2 alana sahip Entropia Club, Ofist tarafından tasarlanan, VIP müşterilerin ağırlandığı, alanında en iyisi dünya çapında markalar ile kişiye özel ön gösterimlerin yapıldığı bambaşka bir dünya. Üç farklı bölümden oluşan söz konusu Entropia Club’da, Kütüphane, Da Vinci Odası ve Koleksiyonerler Odası mevcut. Entropia olarak sanata önem verdiğimiz kadar teknolojiye ve misafirlerimizin konforuna da önem veriyoruz. Profesyonel DJ’lere mağazaya özel müzik listesi hazırlattık. Hangi malzemeler ön plana çıkıyor? Ofist: Entropia’nın iç mekân tasarımını Art Deco’nun zamansızlığı ile Fransız zarifliğinin bir aradalığı olarak tanımlayabiliriz. Pirinç, mermer, ceviz ağacı, duvar kâğıtları, ayna, kumaş ve el yapımı seramikler gibi bu seçkin dünyanın klasik malzemelerini özenle topladık, iyi çözülmüş detaylar ve işçiliklerle uygulanmasını hedefledik. Yeni veya sürpriz hiçbir şey yapmamaya çalıştık. Sanki yüzyıllık bir mekânmış gibi olsun istedik: Sıcak, bildik, şık, elegan. Entropia Club’da zaman içinde yenilikler olacak mı? Ofist: Mekânın kabuğunun değişime, yeniliğe ihtiyacı yok bizce. Hedef zaten zamansız olması ve eskimemesi. Ama Entropia Club kendi içerisinde çok dinamik. Devamlı değişiyor, yenileniyor. Hep yeni hikâyeler ve her ziyarette yeni deneyimler var. O yüzden mekân ve tasarımlar da bu dinamizm ile birlikte hareket edecektir. Özgür Bayoğlu: Sergilenen sanat eserleri ile tasarım objeler ve mobilyalar sürekli değişiyor. Bir defa gelen misafirimiz bir diğer gelişinde bambaşka bir dünya ile karşılaşabiliyor. Açılış dönemine bir Fernando Botero heykeli ve Ahmet Ertuğ fotoğrafının eşlik ettiği eser kürasyonunun her mevsim yenilenmesi planlandı ve plana uygun olarak da yenileniyor. Çünkü satılan bir kitabın veya tablonun veya objenin yerine aynısı gelmiyor. Başka bir şey ile değiştiriliyor. Dolayısı ile Entropia Club sürekli bir dinamizm halinde. ❚ ofist.com