Martha Stewart Weddings (Turkey)
THERES ILK&OYTUN PAKCAN
22 Haziran 2019, Flamm, Bodrum
Hayat tarzımız, seyahat seçimlerimiz, kayak tutkumuz… Bizi birleştirenler sadece bunlarla sınırlı değil. Hayatımızda önemli yere sahip üç ülke; İngiltere, Avusturya ve Türkiye’yle de yürekten bağlıyız,” diye başlıyor söze Avusturyalı Theres Hanım. Çift Londra’da yaşıyor. Theres Hanım bir özel bir ilkokulda pazarlama ve grafik tasarım işiyle meşgul. Oytun Bey İstanbullu. London School of Economics’i bitirip sonra bir süre JP Morgan’da çalıştıktan sonra kendi işini yapmaya karar vermiş. Aşkları bundan tam yedi yıl önce Bodrum’da başlamış: “2012 yazını Gündoğan’da iki çocuğa Almanca öğreterek geçirdim. Oytun da civardaki bir dostunu ziyarete gelirdi. Sonra o Londra’ya döndü ama ilişkimiz devam etti. Ege’nin ortasındaki o basit tanışma bizi nerelere getirdi, bu kadarını hayal bile edemezdik,” diye anlatmayı sürdürüyor tanışma hikayelerini Theres Hanım.
Evlilik teklifi altı yıl sonra, Oytun Bey’in planladığı bir Finlandiya seyahati sırasında, üstelik Sevgililer Günü’nde gelmiş. Kaldıkları cam iglonun tavanından doyasıya seyrettikleri yıldızların altında dizlerinin üstüne çökmüş ve soruyu sormuş Oytun Bey. Sonrasında düğün hazırlıkları başlamış. İstedikleri bir destinasyon düğünü olsa da kalpleri daima tanışma anlarında attığından Bodrum’da, yıllar evvel tanıştıkları lokasyona sadece 15 dakika uzaklıktaki Flamm’da karar kılmışlar. Tarih seçiminde hayli zorlanmışlar. Havalar fazla ısınmadan olsun demişler ve haziran ayını seçmişler.
Hazırlıklarına bir sene öncesinden başladıkları düğünün konsepti hafta sonu tatiliymiş. Tek gecelik değil birkaç güne yayılan bir şenlik, tatil tadında olsun istemişler. İçeriğinde kızlar için kına gecesinden tutun da tekne gezintilerine varıncaya kadar, 18 ülkeden gelen konuklarını kaynaştırmak ve eğlendirmek odaklı aktivitelerin yer aldığı bir düğün gazetesi hazırlayıp odalara dağıtmışlar. Konseptin göz bebeği plaj düğünü ise Theres Hanım’ın çocukluk hayaliymiş: “Hep bir yaz düğünü istemişimdir. Doğal ışığa eşlik eden pastel renkler, zeytin ağaçları, etnik lambalar ve olmazsa olmaz nazar boncukları vardı. Uluslararası bir çift olsak da Türk detayları ihmal etmedik. Avrupalı unsurlar da yok değildi. Beni Oytun’a tıpkı kilise nikahlarında olduğu gibi babam verdi, konuşmalar yapıldı.”
Oytun Bey’in hazırlık sürecinde Theres Hanım’a en büyük desteği onu Yeliz Atıcı’yla tanıştırmak ve DJ için şarkı listesi hazırlamak olmuş. Menü seçimlerini ağırlıklı olarak yerel tatlardan yana yapmış olsalar da tatlıda füzyon denemişler ve Avusturya’nın elmalı strudel’i ile baklavayı birleştiren bir elmalı baklava sunmuşlar misafirlerine. Böylelikle birleşen kültürlerin zenginleştiğini ifade etmek istemişler. 18 ülkeden konukları böylesine inceliklerle örülü bir konseptle birleştiren düğünün başrolünde Anadolu’nun ölmez ağacı zeytin varmış: “Zeytin dalı barışı simgelediğinden masa süslemelerimizde de minik zeytin fidanları kullandık.” Ne de olsa Anadolu’da kazanan daima aşkmış…