ONURLU BİR İNSAN OLMAK
Şunun şurasında ne kadar yaşayabiliriz ki? 70, 80, 90 hadi 100 olsun. Bazen, hayatımıza adeta nüfuz eden milyonluk insanlar görüyoruz. Haliyle yaşamlarına, hayat tarzlarına imreniyoruz. Sosyal medyada onlar, sokakta onlar, muhabbette onlar, şans hep onlardan yana! Şans mı? Peki ya nasıl elde ediyorlar bu kadar lüksü? Çalışarak mı yoksa baba parasıyla mı? Ne ile oluyor bunlar? Çok özür dilerim ama çoğu ahlaksızlıkla oluyor. Çalarak çırparak yani. Şimdi siz bana “kedi ulaşamadığı ciğere mundar der” diyeceksiniz ama ilkin bir dinleyin beni! Ben gazeteciyim mesela, 5 yıldır da sizlere bu dergiyi sunuyorum. Neden bende bunların zerresi yok? İyi mi çalışmıyorum yani? Peki ya sizlere seslendiğim bu köşe, bunun neden bana bir yararı olmadı? İyi mi yazamıyorum? Cevap çok net ama siz buna da bir kulp bulabilirsiniz. Cevap şu; Ahlaklıyım. Sırf sizi kandırmak için dergiyi basın bültenleriyle yani reklam haberlerle doldurmuyorum. Hiçbir siyasi tarafın görüşlerini size yansıtmıyorum. Kimsenin savunuculuğunu da yapmadım. Sizce ben dergiyi her ay
reklam bültenleriyle doldurup hiç uğraşmadan da çıkaramaz mıyım? Siyasi bir görüşün taraftarlığını yapıp sizin de “gazınızı” alamaz mıyım? O siyasi görüş her kimse, bana destek de çıkmaz mı? Bir kesimin, tarikatın, topluluğun, grubun savunuculuğunu, sözcülüğünü yapamaz mıyım? Tabi ki bunların hepsini de yapabilirim fakat bunun ne size ne de kazanç ve itibar dışında bana yararı olur. Eğer ben bunları yaparsam yıllardır izlediğim Kemal Sunal filmlerini sadece gülmek için izlemişim demektir. Bir “Hürriyet” uğruna ömrünü veren Süleyman Sedat Simavi’nin “Kalemini kır ama satma” sözünden zerre mana çıkaramamışım demektir. İnsanlığın doğduğu bu coğrafyaya haksızlık etmişim demektir. Dergimi belli bir yere getiren sizleri kandırmışım demektir. 4 sene dirsek çürüttüğüm ve aşkla bağlı olduğum gazeteciliğe ihanet etmişim demektir. Ahlaksız ve onursuz bir insanım demektir. Ben kararlıyım bir yığın böyle olan insana karşı ben bu dik duruşumu sergilemeye devam edeceğim. Belki birileri değerimi anlar. Ya da o meşhur sözdeki gibi “… balık bilmezse halik bilir”