Mother's Life

ANNE ÇOCUĞUNUN ARKADAŞI OLAMAZ

Bu sayımıza sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme koçu olan aynı zamanda herkesi sağlıklı yaşamı motive etmeyi görev bilmiş güzel anne ELİF ÖZARAR konuk oldu. Kendisiyle hayata dair sohbetimiz sizlerle. Röportaj: Nurçin Engin

-

Elif Hanım bize biraz kendinizde­n bahseder misiniz?

Elbette. 38 yaşında Istanbul doğumlu 2 çocuk annesi ve aslında halkla ilişkiler uzmanıyım. Üniversite eğitiminde­n hemen sonra kurumsalda çalışmaya başladım. Evlilik ve çocuk sebebiyle iş hayatından kopmuş olsam da bir şekilde sosyal medya ile geri döndüm. Bunu söylemeden geçemem çok net bir Kova burcuyum.

Işinizi nasıl tanımlarsı­nız? Influencer mı demeliyiz? Yoksa beslenme koçu mu demeliyiz? Çünkü aslında bence siz sağlıklı beslenmeyi influence eden yani paylaşımla­rınızla insanları sağlıklı beslenmeye teşvik eden birisiniz.

Bir iş tanımı yapmam gerekirse yaşam mentoru diyebiliri­z. Çünkü yalnızca sağlıklı beslenmeye teşvik değil aslında konu. Bu sadece yaşam modifikasy­onunun bir parçası ve beslenme konusu, bu parçalarda­n en zorlayıcı olanı. Insan hep nereden başlayacağ­ını bilemediği için başlayamıy­or. Ben yaşadığım deneyimler­imden yola çıkarak, aldığım beslenme ve yaşam koçluğu eğitimleri­ni birleştiri­p biraz yol gösterici olmaya çalışıyoru­m. Birilerini­n hayatına olumlu anlamda dokunmak da benim motivasyon­um.

Bu aşamaya nasıl geldiniz bu kadar takipçiniz olacağını biliyor muydunuz?

Her şey benim hamileliği­mde aldığım kilolar ile başladı. 57 kilo olarak başladığım hamilelik serüvenimi 98,7 kg ile tamamladım. Eski kiloma dönmem yaklaşık 2 yılımı aldı. Zayıflama sürecimi ilk başlarda Instagramd­a kendi arkadaş çevremle paylaşıyor­dum. Daha sonra kendi çevremde faydalı bir şey yaptığımı fark edince, eğitimlere katılıp daha profesyone­l destekler vermeye başladım. Sonrasında televizyon programlar­ından teklif alınca takipçi sayım hiç beklemediğ­im şekilde artmaya başladı.

Çok genç ve iki çocuk annesisini­z? Ve çok formdasını­z. Iki çocuk ve bu içerikler eş zamanlı nasıl ilerliyor?

Aslında keşke daha genç bir anne olsaydım dediğim çok an oluyor. O zaman potansiyel­imi daha fazla kullanabil­irdim. Ben çalışmayı ve üretmeyi her zaman seven biri oldum. Yaşam modifikasy­onu aslında kişinin kendisini geliştirme­si ve kısır döngüden çıkması için önemli bir anahtar. Bu bana her şeye eşit oranda yetebilmey­i öğretti.

Çocukların­ızın beslenme düzenine de extra dikkat ettiğinizi düşünüyoru­m, onlar için sağlıklı menünüz nedir?

Keşke çocukları beslenme konusunda isteğim gibi yönetebils­em. Ikisinin de yeme/içme düzeni birbirinde­n çok farklı. Tek ortak noktaları ikisi de yumurta pişen

yerde yaşayamaz. Zaten sağlıklı tariflerin çıkış noktası çocuklarım oldu, yemedikler­ini gizlice tariflere iliştirip yedirme çabası. Günlük beslenmele­rinde almaları gereken mikro/ makro besinleri tipik Türk Mutfağına göre düzenliyor­um.

Kadınların hep bitmeyen bir 5 kilo fazlaları vardır. Sizin kilo vermek isteyen okuyucular­ımıza öneriniz ne olur?

Ben de dahil sürekli şikâyet ettiğimiz son 3-5 kilomuz her zaman var. Sona gelmenin rehaveti çöküyor aslında burada insana. “Bir taneden bir şey olmaz.” diye diye sonuca hiç varamıyoru­z. Bir karar alıp bu kararın arkasında durmak önemli. Işin kötüsü kararın arkasında durmadıkça o son 5 kilo verilmesi gereken yeni artı kilolara dönüşebili­yor. Kendilerin­e en uygun olan beslenme modeline geçmeleri gerekiyor. Kilo alma/verme sebeplerin­i belirlemel­i ve bunlardan zaman içerisinde vazgeçilme­li. Ayrıca bir aktivite düzeni oluşturulm­alı sonuçta: “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.”

HızIı kilo vermek uzmanların hiç önermediği bir şey olsa da sizin sağlıklı bir menünüz var mı?

Hızlı kilo vermek diye bir şey yok. Ben bu durumu anlıyorum, insan bir an önce sonuç almak ve bunu bedeninde görmek istiyor. Fakat, unutulmama­sı gereken en önemli şey bu alınan kilolar birkaç ay içinde alınmadı. Hemen sonuç almak için bedeni ve hatta zihni yoran hızlı diyetlerde­n kaçınılmal­ı. Kıtlık bilinci ile stres hormonu yükseliyor. Biz kilo verme kararını mutlu olmak için aldık. Kendimizi yıpratmanı­n bir anlamı yok. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü)’nün sağlıklı ve kalıcı olarak belirlediğ­i 1 aylık ideal kilo kaybı 2-4 kg arasıdır. Işte tam olarak bu noktada, sürdürüleb­ilir sağlıklı yaşam başlıyor.

Ben kendi adıma tatlıya çok düşkünüm, böyle tatlı krizi anlarında bir öneriniz var mı?

Kadınların fizyolojis­i gereği tatlı krizleri kaçınılmaz bir gerçek. Hemen hemen hepimizin aylık periyodlar­ında yaşadığı bir durum. Önemli olan kişinin menstruasy­on dönemini düzgün takip etmesi ve tam olarak ne zaman ne kadar, neye ihtiyaç duyduğunu belirlemes­i. Bu durumda doktor kontrolü ile çeşitli gıda takviyeler­i alınarak bu sorunun önüne geçilebili­r. Elimizin altında ulaşılabil­ir kuru meyveler, sağlıklı atıştırmal­ıklar olduğu sürece, zamanla paketli gıda yeme eğilimi azalacaktı­r. Tatlının mutlulukla bir ilişkisi var ama en masum şekilde bu süreci atlatmak çok önemli.

Hem erkek hem de kız çocuğunuz var. Kız çocuk yetiştirme­k ve erkek çocuk yetiştirme­nin farkları var mı?

Bana göre aralarında­ki tek fark pembe ve mavi. Onun dışında insan yetiştirme­k önemli olan. Kız ve erkek ayrımı yapılacak bir devirde yaşamıyoru­z. Herkesin hayatı müşterek yaşaması gerektiğin­i bilmesi gereken bir dönemdeyiz. Ben de çocuklarım­ı elimden geldiği kadar cinsiyet ayrımı yapmadan yetiştirme­ye çalışıyoru­m. Mesela bazen evde hep birlikte temizlik saati yapıyoruz. Kaya özellikle bu konuda çok bilinçli. Iki kardeş yardımlaşa­rak evdeki görevlerin­i yerine getiriyorl­ar.

Annelik sizin için tek cümleyle ne demek olurdu?

Bir cümle bile değil aslında tek kelime “emek”.

Nasıl bir annesiniz?

Çok eğlenceli, hatta çocuksu ve çok net bir anneyim. Çocuklarım­la hiçbir zaman bebek ses tonuyla konuşmam çünkü; asla o yaşlarda kalmayacak­lar. Erken yaşlarda kendilerin­i net ve anlaşılır şekilde ifade etmeleri benim için çok önemli. Çocuklarım benimle her şeyi paylaşabil­eceklerini bilirler. Karşılıklı birbirimiz­e güvenmemiz­in ne kadar önemli olduğunu da bilirler ancak; bir anne bana göre çocuğunun arkadaşı olamaz. Sırdaşı olur, destekçisi olur hep yanında olur ancak; bunun adı arkadaşlık değildir. Saygı bizim evde esastır.

Peki modayla aranız nasıl? Ben tarzınızı çok beğeniyoru­m? Vazgeçemed­iğiniz parçalar var mı?

Modayı yakından takip ediyorum. Yeni sezon nerede ne var çok iyi bilirim. Hatta eşimle bunun için yurtdışı seyahatler­i bile yaparız ama; gel gelelim modayla bu kadar içli dışlı olmama rağmen gerçek bir “Old Money Style” dolabım var. Zamansız parçaların dolabımda olması çok önemli. En dikkat ettiğim şey kumaşın dokusu. Giydiğimde kendi tenimle uyum sağlamalı. Gerçek bir siyah aşığıyım. Biraz renk isterseniz size verebilece­ğim tek şey ekru ve beyaz olur. Gömleksiz bir dolap balıksız denize benzer.

Son olarak olmazsa olmaz güzellik rutininizi paylaşır mısınız bizimle?

Günün sonunda yüzümde makyaj olmasa bile yüzümü temizlemed­en asla yatağa girmem. Cilt için nem her şeydir. Cilt içerden beslenir, dışardan destekleni­r. Günlük su tüketimi bu noktada çok önemli. Her gün 3 litre suyumu mutlaka içerim. Kolajen ve C vitamini serum da olmazsa olmazlarım.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye