Dövizde politik dalga
Piyasaların tansiyonu artmaya devam ediyor. Döviz piyasasındaki spekülatif hareketlere karşılık kasım ayı başından beri peş peşe önlemler alan Merkez Bankası, dün ilk defa faizle ilgili örtülü bir adım attı.
Piyasalar politik riski fiyatlıyor. Kurdaki aşırı volatilitenin ABD’den gelen haberlere de bağlı olarak 4 Aralık’a kadar sürmesi bekleniyor. Merkez Bankası dün uzun zamandan beri ilk defa faizle ilgili örtülü bir adım attı ama piyasadaki köpük henüz yeteri kadar sönmedi. Analistler, yurtdışı swaplarda 200 baz puanlık bir faiz artırımı beklentisinin fiyatlandığını dile getiriyor. Kurun 4 TL’nin üzerinde kalıcı bir şekilde yer edinmesine Merkez Bankası’nın izin vermeyeceği düşünülürken ara bir PPK toplantısı ile faiz artırımını konuşanlar artıyor.
Eylül ayı sonunda 3.55 TL, ekim ayı sonunda 3.80 TL düzeyinde olan dolar/TL, artan siyasi endişelerle kasım ayından bu yana dalga boyu yüksek bir şekilde hareket ediyor. Piyasada her gün yeni bir rekor kırılırken, euro, sterlin, faiz, altından sonra dolarda tarihi zirvesini 3.9781 TL ile gördü. Piyasada gelinen noktada durum şu:
Her yerden rekor sesi geliyor
• Dolar dün 3.9781 TL’ye, euro 4.6755 TL’ye yükselerek rekor kırarken döviz sepeti 4.3281’e çıkarak zirve yeniledi. Sterlin 5.2752 TL ve frank 4.0112 TL ile rekor kıran diğer para birimleri oldu. Dövizdeki yükseliş, gram altına da yaradı. 163.8 TL’ye yükselen gram altının fiyatı rekordu. TCMB adımlarının ardından kur 3.95’li seviyelere geriledi ancak TL yine de gün sonunda en çok değer kaybeden para birimiydi. 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 13.08’e çıkarak rekor kırdı. Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takası (CDS) primleri nisan ayından bu yana en yüksek seviye olan 222 baz puana yükseldi.
• Piyasalardaki bu harekete Merkez Bankası bir süreden beri peş peşe hamlelerle tepki veriyor. MB kasımda başladığı hamleler dizisinde ilk olarak reeskont kredi ödemelerinde kuru sabitledi. Merkez Bankası aynı gün rezerv opsiyon mekanizmasına yeni ayarlamalar yaptı. Söz konusu değişiklik ile yaklaşık 5,3 milyar Türk lirası likiditesi piyasadan çekildi ve yaklaşık 1,4 milyar dolar tutarında döviz, bankaların kullanımına geçti.
• Merkez Bankası’nın döviz ile ilgili en önemli hamlesi TL uzlaşmalı vadeli döviz ihaleleri oldu. 18 Kasım’da Türk Lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerine başlanmasına karar verildi. İlk ihale pazartesi, ikincisi dün gerçekleştirildi. Dünkü ihalede en yüksek fiyat fiyat 4.0 TL’nin altına düştü.
• Piyasa BSMV riskinin ötesinde tüm bu politik dalgalanmaların geçici olduğunu ve bu toz duman geçtikten sonra kurun daha düşük bir seviyede oturacağına inanıyor. Dolayısıyla bugünden 3 ve 6 ay vadeli bir fiyat teklifinde kurun düşebilme ihtimali nedeniyle öncelikle bir kâr-zarar hesabı yapılıyor.
• Faizle ilgili ilk adım ise dün geldi. Örtülü bir faiz artırımı yapan Merkez Bankası, ortalama fonlama faizini yüzde 12.25’e getirmiş oldu. Bankalara günlük yaklaşık 120 milyar TL fonlama yapan banka, tüm fon aksiyonunu GLP’ye kaydırdı.
• Piyasalardaki bu hareket 4 Aralık’a kadar durulmayacak gibi duruyor. Bankacılar, 4 Aralık’ı ‘kritik bir tarih’ olarak nitelendiriyor. Çünkü, herhangi bir erteleme çıkmazsa Zarrab davasının başlangıç tarihi ve 13 yılın en önemli enflasyon verisi aynı güne denk gelmiş olacak. Piyasada enflasyonun yüzde 12.5 civarında gelmesi bekleniyor. Zarrab davasında tarih kaymasının piyasada aynı oranda dalga boyunu ileri tarihe taşıdığı da ifade edildi.
200 baz puanlık artırım fiyatlanıyor
• Dün piyasada sorulan soru şuydu: “Örtülü faiz artırımı yapan Merkez, tabelada faizi değiştirir mi?” Piyasada ara bir PPK ya da olağanüstü bir PPK hamlesinin masanın üzerindeki kuvvetli bir seçenek olduğu düşünülüyor. Soruya verilen ilk cevap: “Örtülü seçeneklerde son barutu kullandı” oldu. Ayrıca herkes “Yurdışı swaplardaki fiyatlama, piyasanın şimdiden 200 baz puanlık bir faiz artırımını satın aldığını gösteriyor”bilgisini de paylaştı.
• Ağırlıklı olarak ilk yorumda ‘faiz artışı kaçınılmaz’ denilse de ortalık sakinleşene kadar Merkez Bankası’nın bekleyebileceğini, ancak kurun 4 TL hatta 4.2 TL’nin üzerine kalıcı bir şekilde yerleştiğini görürse radikal bir adım atma ihtimali olduğunu da söylemeden geçemiyorlar.