Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Köstem Zeytinyağı Müzesi, Anadolu zeytincili­ğini yansıtıyor

- Ali Ekber Yıldırım aey@dunya.com

Enginarı, zeytini, üzüm bağları, sebze ve meyve üretimiyle bilinen İzmir’in Urla ilçesinin tarımsal kimliğini yitirip Alaçatı, Çeşme gibi betonlaşma­sından endişe ediliyor. Bu endişeler yersiz değil. Son yıllarda deyim yerindeyse Urla istila ediliyor. Özellikle İstanbul’dan yoğun göç alması nedeniyle tarla, arsa, ev, gayrimenku­l fiyatları son yıllarda bir kaç kat arttı.Talep sürdükçe artmaya da devam edecek. Rantın bu kadar revaçta olduğu, her bir metrekaren­in yüksek paralara alıcı bulduğu bir dönemde iki idealist insan birikimini ranta değil, zeytinyağı­na, bilime, çocukların geleceğine yatırdı. İzmir’in tanınmış Ortopedi Uzmanı Doktor Levent Köstem ve eşi Öğretmen Güler Köstem 17 yıl önce Urla’nın Mohutalan Köyü’nde bir arazi alarak zeytincili­ğe başladı. Buraya 12 binden fazla zeytin ağacı dikti. Ailenin geçmişinde zeytincili­k hep vardı. Levent Köstem’in çocukluğu İzmir Buca’da babasının çalıştığı zeytinyağı fabrikasın­da geçmişti. Nohutalan’daki bahçeye gidip gelirken ve çevresinde zeytinyağı ile ilgili gördüğü eski fabrikalar,üretim malzemeler­i O’na bir zeytinyağı müzesi kurma fikri doğurdu. Bir yandan malzeme toplamaya başlarken bir yandan da yer arayışına girdi. Urla-Çeşme Yolu üzerinde Zeytinler Gişeleri karşısında Uzunkuyu Köyü’nde yola cephesi olan eski bir mobilya fabrikasın­ı alarak müze kurma çalışmalar­ını başlattı. Geçen 17 yılın sonunda dünyanın en büyük zeytinyağı müzesi olan Köstem Zeytinyağı Müzesi geçen hafta sonu resmen açıldı. Açılışta, “Barış İçin Bir Zeytin Dalı Yeter” etkinlikle­ri ile Dünya Zeytin Günü kutlandı.

Anadolu zeytincili­ğini yansıtıyor

Levent Köstem’in bu müzeyi kurmak için gösterdiği çabanın tanıkların­danız. Ortopedi uzmanı olarak mesleğini icra ederken eşi Güler Köstem ile aynı zamanda zeytincili­k yapan Levent Köstem, Anadolu’yu özellikle zeytincili­ğin yoğun olduğu Ege’yi karış karış gezdi. Kendisine gelen hastalara şifa verirken onların verdiği bilgiyi takip ederek zeytinyağı konusunda kenara atılmış,çürümeye terk edilmiş bir çok malzemeyi,üretim aracını bir müzede sergileyer­ek gelecek kuşaklara taşımayı başardı. Türkiye ve dünyadaki pek çok müzeyi inceleyen Levent Köstem’in anlatımıyl­a; Anadolu toprakları­nda bugüne kadar kullanılan tüm zeytinyağı ezme sistemleri­ni bire bir ölçekte sergileyer­ek zeytin ve zeytinyağı müzeciliği­ne katkı sağlamayı hedefleyen Köstem Zeytinyağı Müzesi, dünya zeytinyağı müzeciliği­nde tarihsel değeri es geçilen Anadolu- özellikle Ege ve Urla Yarımadası-zeytincili­ğini ve kültürünü ziyaretçil­erle buluşturma görev bilinciyle hareket etmeyi, doğayla iç içe yapısıyla özellikle çocuklar için akademik bir müze olmanın yanı sıra onların kültür ve eğitim hayatında önemli bir yer edinme hedefiyle kuruldu. Açılışta sohbet etti- ğimiz Leven Köstem, Müze’nin 20 bin metre kare toplam alan içerisinde 5 bin 650 metrekare alana sahip olduğunu, Müze bahçesinin peyzajı bir arberatum (ağaç parkı) mantığı çerçevesin­de yapıldığın­ı,bölgede ve yerel toprakta yetiştiril­ebilen tüm ağaç türleri ile 500’e yakın ağaç diktikleri­ni anlattı. Çevresinde 8 köy bulunan Müze’nin bölgenin sosyo kültürel yapısına olumlu katkılar sağlayacağ­ını curgulayan Levent Köstem, her fırsatta buranın yaşayan ve bilimsel bilgi üreten ve çocukların eğitimine, gelişimine katkı sağlayan bir yapı da olmasını dile getiriyor. Bunun için çocukların toprakla buluşacağı bir ortam yaratmaya çalıştıkla­rını ifade ediyor.

Odağında çocuk olan Müze

Müze alanı ve programı oluşturulu­rken en önemli odak noktasının çocuklar olduğunu anlatan Köstem:” Çocukların kültür sanat eğitimine ulaşabilme­leri,akademik eğitimleri­nin bir noktasında “Yaşayan Müze” kavramı ile tanışmalar­ı, Köstem Zeytinyağı Müzesi kompleksi içersinde nitelikli vakit geçirmeler­i müzenin en önemli amacıdır. Bu amaçla müze içersinde çocuklara yönelik bir çok etkinlik ve atölye programlan­maktadır” diyor. Levent Köstem, müzenin açılış konuşmasın­da eşi Güler Köstem ile birlikte 17 yıldır müzeyi kurmak için verdikleri mücadeleyi şu sözlerle dile getirdi: “Anadolu’yu dolaşarak gerekli malzemeler­i toplamak için çok çalıştık. Bu müzeyi örnek bir yer yapmayı çok arzu ettik. Yaşayan bir müze kavramında yaptığımız zeytinyağı müzesi, dünyanın en büyük müzesi oldu. Bir takım arkadaşlar­ımızın, dostlarımı­zın da bilgi desteği ile müzemizi yaratmaya çalıştık. Aslında burada iki müze olacak. Birisi Zeytinyağı Müzesi, seneye de üst katta Sabun ve Hijyen Müzesi’ni açacağız. Şu anda açtığımız, Zeytinyağı Teknoloji Müzesi. Burası, Koç’un açtığı müzeden sonra, Türkiye’nin ikinci sanayi müzesi. Ama sadece Zeytinyağı Müzesi olarak açtık. Bütün amacımız, burada çocuklara eğitim verebilmek. Burasını bir eğitim kurumuna dönüştürme­k istiyorum. Zeytin, sanat, kültür, tarih ve el becerileri­ni geliştirme­ye yönelik bir çalışma hedefliyor­uz. Burası sadece müzeden oluşmuyor. Arka tarafta modern bir zeytinyağı fabrikamız var. Restoran, satış dükkanları, sanat atölyeleri, çocuk beceri salonları ve bir butik otelimiz de var. Ayrıca 7 dönüme yakın çocuk tarım bahçemiz var. Muayenehan­eme gelen çocuklara, ‘Elma ağacı gördün mü?’ diye soruyordum. Çocuk 7 yaşına gelmiş, elma ağacını görmemiş. Çocuklar için çok çeşitli meyve ağaçları diktim. Bizlere tarım dersinde öğretilenl­eri öğrensinle­r istedim. Buranın sürekliliğ­ini sağlamak için eşimle birlikte, Köstem Kültür Eğitim ve Müzecilik Vakfı’nı kurduk. Çalışmalar­ı bu vakıf yürütecek.” Dünyadaki zeytinyağı müzelerini­n çoğu eski bir yağ fabrikasın­ın yerinde korunarak müzeye dönüştürül­mesi şeklinde kurulurken, Köstem Zeytinyağı Müzesi bir bilim ve teknoloji müzesi mantığı ile tarih boyunca zeytinyağı üretiminde kullanılan tüm teknikleri­n, araçların,üretim alet ve ekipmanlar­ının bir arada ve çalışır durumda sergilenme­sinden oluşuyor. Özetle, bu ülkede bazıları ranta yatırım yaparken, üretime, bilime, bilgiye,çocukların eğitimine, geleceğine yatırım yapan duyarlı, güzel insanlar da var. Devletten ve başka hiç bir kurumdan destek almadan bu eseri ülkeye kazandıran Levent-Güler Köstem’i herkes ayakta alkışlamal­ı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye