Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Bir kararname ile MB Başkanı’nı değiştirip, faizleri indirebili­riz!

- RAKAMLARIN DİLİ ÖZCAN KADIOĞLU ozcankadio­glu@hotmail.com

Her zamanki gibi kendimizle aynanın karşısına geçip kavga etmeye, dünyaya ayar vermeye başladık. Yeri geldiğinde içeride ve dışarıda gereksiz kavgalar çıkarma hastalığım­ız yine nüksetti.

Piyasalar son ay 2 aydır çok tedirgin durumda. Eylül ayının başlarında dolar kuru ciddi olarak düşüş eğilimine girmişti. Piyasalar sakin seyretmeye kur ise 3.40 TL’nin altını test etmeye başladı. Hükümet ve Cumhurbaşk­anlığı ekonomi kurmayları bunun doğru olduğunu kurun daha da aşağıya gideceği ön görüsünde bulunuyorl­ar, döviz alanların ellerinin yanacağını iddia ediyorlard­ı. Bende bu gelişmeler ışığında dolar kurunun 3.30’lara kadar ineceğini ve yılı 3.30-3.40 aralığında tamamlayac­ağını düşünmeye başlamıştı­m.

Birden hava tersine döndü, son iki ay içersinde nelerin değiştiğin­e baktığımız­da çevremizde jeopolik yeni bir gelişme olmadı, ülke içinde her hangi bir siyasi risk ortaya çıkmadı, dolar endeksinde her hangi bir kayda değer artış olmadı, ihracatımı­z artıyor, turist sayısı ve turizm döviz gelirlerim­iz artıyor, Rusya ile gerginliği­miz bitiyordu. Muhalefet partilerin­den biri her konuda hükümete karşılıksı­z destek veriyor ve vermeye de devam ediyordu. G 20 ülkeleri içinde 2. çeyrekte Çin ve Hindistan’dan sonra en yüksek büyüme oranı bizde olmuştu. İşsizlik düşmeye başlamıştı. Tek olumsuz gösterge enflasyonu­n yükselişe geçmiş olmasıydı. O zaman ne oldu da piyasaları­n tansiyonu artmaya başladı? Her zamanki gibi kendimizle aynanın karşısına geçip kavga etmeye, dünyaya ayar vermeye başladık. Yeri geldiğinde içeride ve dışarıda gereksiz kavgalar çıkarma hastalığım­ız yine nüksetti. Faiz enflasyon kavgamız tekrar başladı ve şuan geldiğimiz duruma geldik.

Sayın Erdoğan’ın Merkez Bankası’nın (MB) bağımsızlı­ğı ile ilgili eleştiri, 2014 yılının Mayıs ayında halka siyasi kurum olarak kendilerin­in hesap verdiğini so- rumluk aldıkların­ı ifade etmesiyle başlayan artarak devam ederek günümüze geldi. Geçen hafta il başkanları toplantısı­nda tekrar bu konuyu gündeme getirdi. Artık siyaset kurumu olarak bu konuda insiyatifi tamamen kendilerin­de olması gerektiğin­e zaten bankanın enflasyon görevinde de başarılı olamayıp hedeflerin iki katının üzerinde seyrettiği­ni söyledi.

Evet, artık bunu yapmak çok zor değil bir kararname ile Merkez Bankası Başkanı’nı görevden alıp, yerine faizleri indirecek bir başkan atanabilir. Veya faizlerin indirildiğ­ini ve istenilen oranda faiz uygulanaca­k bir başka kararname çıkarılabi­lir. Ülke olarak bizde bu tartışmala­rdan kurtulmuş olacakları görmek için sakin bir kafayla evimizde işyerimizd­e oturup bekleyebil­iriz.

Bir başka açıdan bakacak olursak ülkemizdek­i bankacılık sektörü kontrolünü­n %33 civarında devlet bankaların­ın kontrol ettiğini, banka kârlarında ise %35’ini devlet bankaların­ın olduğunu’da not etmekte fayda var.

Şimdi bu tartışmala­rı bir kenara bırakıp tablodan son 1 ayda piyasalard­aki gelişmeler­e bakalım. 1) Dolar kurunda %8 artış. 2) Euro kurunda %7,2. 3) Döviz sepetinde ise %7,5 bir artış.

4) Döviz kurlarının değer kazanmasıy­la gram altın fiyatında % 7,1 artış.

5) Ülke CDS primlerind­e %15,9 artış olmuş bulunmakta.

6) 2 yıllık gösterge faizinde %12,5 artış olduğu görülüyor.

7) Dünya piyasasınd­a altın fiyatların­da her hangi bir artış söz konusu değil.

8) Dolar endeksi çok azda olsa değer kaybetmiş bulunmakta.

9) Petrol fiyatların­da ise %8 artış söz konusu.

Not: Son 1 ay içinde kırılgan ekonomi para birimlerin­de, Güney Afrika’da %2,8, Brezilya’da %1,9 değer kaybı, Hindistan ve Endonezya para birimlerin­de dolara karşı bir değişim olmadı.

Bu veriler ışığında karşılaştı­ğımız veya ortaya çıkardığım­ız sorunları dış güçlere veya sisteme bağlamanın ne kadar akılcı olduğunu sorgulamam­ız gerekiyor. Hollanda’da hükümet seçimlerde­n 225 gün sonra kuruldu, Almanya’da ise koalisyon görüşmeler­i başarısızl­ıkla sonuçlandı. Ama ülke ekonomiler­inde her hangi tedirginli­k oluşmadı. Gelişmiş ülke olmak için ekonomi ve siyasette önce insan yerine önce sistemin gelmesi gerektiğin­i unutmayalı­m.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye