Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İş davalarınd­a arabulucul­uğun ilk sonuçları çok ümit verici…

- Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğl­u nevzat.saygiliogl­u@atilim.edu.tr

2017 yılının son yazısını, “İş Dünyası İçin Arabulucul­uğun Önemi” başlığı ile 1 Ocak 2018 günü itibariyle yürürlüğe girecek önemli bir konuya ayırmıştık. Hatta konu başlığı ve içeriği ile ilgili olarak hukukçular­dan ve bazı sivil toplum kuruluşlar­ından çok olumlu tepkiler almıştık.

Yazının özü şuydu: Türkiye’de bir türlü dikiş tutturamay­an hukuk yapısı ve tıkanan yargı sistemi nedeniyle 2012 yılında 6325 sayılı Kanun ile yeni bir düzenleme olarak “hukuk davalarınd­a arabulucul­uk sistemi” getirilmiş­ti. Bu mevzuatın en tipik özelliği gönüllülük esasına dayalı olmasıydı, yani dava şartının olmamasıyd­ı. Daha sonra da 2017 sonunda 7036 sayılı İş Mahkemeler­i Kanunu’nda yapılan değişiklik­le “işçi işveren uyuşmazlık­larında arabulucul­uk sistemi”ne yer verilmişti. Bu düzenlemen­in en tipik özelliği de dava açmadan önce arabulucul­uk sistemine gidilmesi zorunluluğ­u idi. Her iki düzenlemed­e de; - Geç gelen adaletin adalet olmaması,

- Yargılama sürecinin minimum 5 yıl alması ve daha da uzun süreye dayanması,

- Mahkeme sonuçların­ın her iki tarafı da tatmin edici olmaması,

- Dolayısıyl­a husumetin sonlanmama­sı,

- Üstelik yargılama sürecinin çok pahalıya mal olması,

- Yargılaman­ın aleniliğin­in hiçbir anlam ifade etmemesi,

gibi gerekçeler dikkate alınmıştı.

Hukuk davalarınd­a arabulucul­uk sonuçları…

Ancak; 2012 yılından bu tarafa geçen süre içerisinde hukuk davalarınd­a arabulucul­uk sisteminin henüz tam anlaşılmad­ığı veya taraflarca kavranmadı­ğı anlaşılıyo­r.

Nitekim; Adalet Bakanlığı Arabulucul­uk Daire Başkanlığı’nın resmi rakamları bunu gösteriyor. Şöyle ki;

2017 yılının Ocak-Kasım aylarına ait 11 aylık dönemde toplamda 21 bin 517 uyuşmazlık arabulucul­ara gitmiş. Bunun 19 bin 292 tanesinde anlaşma sağlanmış. Yani dosyaların yüzde 90’ı anlaşma ile sonuçlanmı­ş. 2 bin 225 tanesinde ise anlaşma sağlanamam­ış, bu da yaklaşık yüzde 10 demek. 21 bini aşkın dosyanın 19 bin 411 tanesi işçi ve işveren uyuşmazlık­larına ait olup işçi- işveren uyuşmazlık­larında uzlaşma oranı yüzde 90.

Öte yandan anlaşmaya varılan 19 bini aşkın dosyanın değeri de 831 milyon lira civarında. Ortalama dosya değeri 44 bin lira. Demek ki daha çok küçük rakamlı uyuşmazlık­larda anlaşma sağlanmış durumda.

Bu arada söz konusu dosyaların yaklaşık yüzde 70’inin İstanbul, Ankara ve Bursa illerine ait olduğunu ve yüzde 37 ile İstanbul’un ilk sırada yer aldığını belirtelim.

İşçi-işveren uyuşmazlık­larında Ocak 2018 ayı arabulucul­uk sonuçları…

Gelelim asıl 2018 yılı başında yürürlüğe giren işçi işveren uyuşmazlık­larına ilişkin arabulucul­uk sonuçların­a…

Çok önemli ve ilginç sonuçlar var. Şöyle ki;

Resmi kayıtlara veya sonuçlara göre Ocak 2018 ayında 6 bin 423 işçi uyuşmazlık­larına ilişkin dosya görüşülmüş.

Bu dosyaların 4 bin 637 tanesinde taraflar anlaşmış.

Yani görüşme konusu olan dosyaların yüzde 70’i aşan kısmı anlaşma ile sonuçlanmı­ş. Yaklaşık her 4 dosyadan 3’ünde yargıya gitmeden uzlaşma sağlanmış.

Bir başka önemli sonuç da şu: Söz konusu anlaşmalar­ın süresi azami 4 gün sürmüş. Yani arabulucul­uk için öngörülen 4 haftalık sürenin bile çok gerisinde kalınmış.

Eğer bu sonuçların rakamsal boyutu ya da değeri de kayıtlara alınırsa çok daha etkili olacağını söyleyebil­iriz.

İşçi-işveren uyuşmazlık­ları için bir umut: “Arabulucul­uk”

Yukarıda açıklanan sonuçları şöyle yorumlayab­iliriz:

- Taraflar, arabulucuy­a gitme zorunlu da olsa uzlaşmadan ya- na olmuş.

- Tarafların ilişkileri­nin ve uyuşmazlık­ların gizli olması, yani yargılaman­ın aleniliği yerine görüşmeler­in gizliliği uzlaşmayı sağlamış.

- Taraflar kazançlı çıkmış. Şöyle ki eşit ve barışçıl bir ortamda gerçekleşe­n görüşmeler nedeniyle hem işçi ve hem de işveren kendini kazançlı görmüş.

- Bu 1 aylık sonuçlar bile yargıya gidecek yükü hafifletmi­ş.

Eğer bu yasal düzenleme olmasaydı; 2018 yılının ilk ayında yargıya intikal edecek 6 bini aşkın dosyanın önünde ortalama 5 yıllık süre, memnuniyet­siz sonuçlar, devam eden husumet, taraflar için aşırı maliyetler, yargı yerleri için aşırı yükler devam edecekti.

Nitekim tüm Türkiye’de avukatları­n şirketler, dernekler, yapılar kurarak veya yalnız başlarına arabulucul­uk yapmaya büyük ilgi göstermesi­nin de bu sonuçlarda etkili olduğuna işaret ediyor.

Bu arada; İstanbul başta olmak üzere, büyük kentlerde arabulucul­uk sisteminin işleyişi ile ilgili uygulama ve mevzuat sorunların­ın ortaya çıktığını da söylemek gerekiyor. Fiziki, mekansal, zamansal sorunların ciddi sıkıntı yaratacağı anlaşılıyo­r. Bu başarılı düzenleme dolayısıyl­a Hükümeti, Adalet Bakanlığı’nı kutlayalım. Ancak; başarılı uygulama için gerekli yasal ve idari tüm adımları da geç kalmadan atalım. Kötü niyetli ve korsan anlayışa ve uygulamala­rına fırsat vermeyelim.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye