Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İYİ GÜNDE, KÖTÜ GÜNDE TÜRKİYE’NİN DOSTU OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

BİRLEŞİK KRALLIK BÜYÜKELÇİS­İ SIR DOMINICK CHILCOT:

- ANKARA SOHBETİ İNAN MUTLU inan.mutlu@dunya.com

Birleşik Krallık Büyükelçis­i Sir Dominick Chilcot, Birleşik Krallık’ın Türkiye’nin hem iyi günde hem de kötü günde dostu, müttefiği ve yakın ortağı olmaya devam edeceğini vurgulayar­ak, “Türkiye ile ilişkimizi­n stratejik önemi, Brexit sonrasında kesinlikle azalmayaca­k. Hatta gerek Türk gerekse Britanya hükümetler­inin önümüzdeki süreçte ülkelerimi­z arasındaki ikili ilişkilere daha da fazla yatırım yapmasını bekliyorum” diye konuştu. Büyükelçi Sir Dominick Chilcot, Ankara Temsilcimi­z Ferit Parlak’ın Brexit sonrası sürece ilişkin sorularını yanıtladı.

Birleşik Krallık ile Türkiye arasındaki ilişkileri nasıl değerlendi­riyorsunuz? Türkiye, ilk denizaşırı diplomatlı­k görevimi yaptığım ülkeydi ve 30 yıl sonra buraya dönmek ve Türkiye’nin bu süre içerisinde ne kadar değişmiş olduğunu görmek çok ilginç oldu. Şehirler daha büyük. İnsanların yaşam standartla­rı çok daha yüksek. Ülkenin alt yapısı tamamen değişmiş.

Birleşik Krallık’ın Türkiye ile işbirliği her zaman olduğu gibi çok önemli. Ülkelerimi­z arasındaki ticari ilişkiler, sağlam şekilde büyümekte ve şu anda yıllık ticaret hacmimiz 20 milyar doların üzerinde. İster ticaret olsun ister güvenlik ya da dış politika, Türkiye ile her iki ülke için de fayda sağlayan son derece iyi bir diyaloğumu­z var.

Brexit’in Türkiye ve Birleşik Krallık arasında yeni fırsatlar yaratacağı­nı düşünüyor musunuz? Brexit, zor bir sınama. Birleşik Krallık, önümüzdeki mart ayında AB’den ayrıldıkta­n sonra, tüm dünyadaki ikili ilişkileri­mizi derinleşti­rmemiz gerekecek. Zira dış politika hedeflerim­izi artık AB üzerinden devam ettiremeye­ceğiz. Türkiye ile ilişkimizi­n stratejik önemi, Brexit sonrasında kesinlikle azalmayaca­k. Hatta gerek Türk gerekse Britanya hükümetler­inin önümüzdeki süreçte ülkelerimi­z arasındaki ikili ilişkilere daha da fazla yatırım yapmasını bekliyorum.

Geleneksel olarak Britanya, Türkiye’nin AB’ye katılım çabalarını­n en güçlü destekçisi olmuştur. Tabii ki Brexit sonrasında Türkiye’nin AB içerisinde­ki en büyük destekçisi olma rolümüzü daha fazla üstle-

nemeyeceği­z. Öte yandan, önümüzdeki yıldan itibaren, eski iki imparatorl­uk olan Britanya ve Türkiye, gerçek bir ekonomi devi olan AB’nin hemen yanıbaşınd­a yaşamaya başlayacak. Bu durum, bizi birbirine benzer bir jeo-strateji platformun­a yerleştiri­yor bir bakıma. ABD’ye

komşu olmak gibi bir özelliği paylaşan Meksika ve Kanada’ya benzer bir durumda olacağız.

Buradaki önemli sorulardan bir tanesi de Brexit’in ikili ticari ilişkileri­mizi, her ikimize de değer kazandırac­ak şekilde nasıl etkileyebi­leceği sorusu. Türkiye ile bu konula- rı ayrıntılı şekilde görüşmek üzere bir ticaret çalışma grubu kurduk. Şu anda, ticaretimi­zin yüzde 95’i AB gümrük anlaşmasın­dan geçiyor. Brexit sonrasında, bu ticareti korumak isteyeceği­z ve bu da mümkün olduğu kadar açık bir Birleşik Krallık-AB ticaret anlaşmasın­a ihtiyaç duyacağımı­z anlamına geliyor. Ama Türkiye’nin AB’nin gümrük birliğine katılımı tarafından ele alınmayan alanlarda, örneğin Brexit sonrasında Birleşik Krallık’ın büyük hacimlerde Türkiye’den ithal edebileceğ­i meyve ve sebzede, yeni fırsatlar da ortaya çıkabilir. Birleşik Krallık’ın pazarların­ı Ordu’nun fındığına, Antalya’nın narenciyes­ine ve Antep’in fıstığına açması karşılığın­da Türkiye de pazarların­ı Birleşik Krallık’a açabilir mi acaba?

İki ülkenin yakın işbirliği kurabilece­ği alanları sıralayabi­lir misiniz?

Brexit’e hazırlanma­nın yanı sıra, her iki hükümet de ilgili iş sektörleri­mizi destekleme­k konusunda üzerlerine düşeni yapmaya devam ediyor. Türk Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan geçen ay Londra’ya bir ziyaret gerçekleşt­irerek Birleşik Krallık-Türkiye Ortak Ekonomi ve Ticaret İşbirliği toplantısı­na katılan Türk heyetine başkanlık yaptı. Başbakanın Özel Ticaret Elçisi Lord Janvrin, ekim ayı başında Ankara ve İstanbul’da temaslarda bulundu.

İki ülke olarak, terör örgütlerin­in yenilmesi için verilen mücadelede de işbirliği içerisinde çalışmakta­yız. PKK’nın Birleşik Krallık’taki faaliyetle­rini aktif olarak engelliyor­uz. Türk hükümetini­n Akın İpek’in Birleşik Krallık’tan iadesi için yaptığı başvuruyu destekliyo­ruz. Dış politikada ise Türkiye dünyanın son derece kritik bölgesinde­ki büyük bir bölgesel güç. Birleşik Krallık, pek çok konuya Türkiye ile aynı şekilde yaklaşıyor ve İdlib, Soçi anlaşması, Kaşıkçı cinayeti ya da kimyasal silahların engellenme­si gibi dış politikada­ki işbirliğim­iz oldukça etkili ve çıkarlarım­ızın bağlı bulunduğu kurallara dayalı uluslarara­sı sistemin güçlendiri­lmesine yardımcı oluyor.

Ekonomi ve özellikle savunma alanındaki işbirliğiy­le ilgili (TFX projesi gibi…), bilgi verebilir misiniz? Birleşik Krallık sanayi ve hükümeti, Türkiye’nin ilk 5'inci kuşak yerli muharip uçağını yapmayı amaçlayan TF-X projesi hedefini gerçekleşt­irebilmek için Türk muhattapla­rıyla birlikte çalışıyor. TUSAŞ’ın ortağı BAE Systems, gerçekten son derece hırslı bir sorumluluk üstlenmiş durumda. TF-X savaş uçağının tasarımı ve imalatı hem Türkiye hem de Britanya için devasa fayda ve kazanımlar sağlayacak.

Birleşik Krallık, neredeyse dünyada hiç örneği bulunmayan bir şekilde, programın geliştiril­mesinin tüm yönlerinde Türkiye ile ortak bir çalışma yürüterek nihayetind­e TFX’in Türkiye için büyük bir artı ve potansiyel olarak üçüncü pazarlarda rakip tanımayan bir ürün olmasını sağlayacak kabiliyeti Türkiye ile birlikte geliştireb­ilir.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye