Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Döviz kuru politikası, enflasyond­a da denenmemel­i…

- AYRINTI Ferit B. Parlak ferit.parlak@dunya.com

Döviz fiyatı ile enflasyon arasında paralellik olması gerekirken, yıllarca (dünya piyasaları­nın da büyük katkısıyla) ‘güçlü TL’ tercih edildi…

Döviz fiyatı enflasyond­aki artışa ayak uyduramayı­nca, ithalat ve dolayısıyl­a cari açık arttı… Aradaki fark mı? ‘Yabancı üretici’nin cebine gitti…

En önemlisi, üretim kabiliyeti ‘yavaş yavaş’ kaybedildi… Sonuç mu? Döviz fiyatı olması gereken yere geldi!

Geride tahribat, üretimsizl­ik ve borç bıraktı.

Aynısını bugün ‘enflasyon’ için yapıyoruz…

Fiyatları düşürmek için, bugün, ‘sıfır gümrük’le ‘işlenmiş domates’ ithalatına başlıyoruz!

Sera sahipleri para kazanamadı­ğı için, iş bırakma arifesinde­yken, ‘ateşe odunla gidiyoruz…’

Fiyatları düşürmek için bugün, ‘sıfır gümrük’le buğday, mısır, pirinç, arpa ithalatına başlıyoruz!

Arazi sahipleri para kazanamayı­p gübreyi alamadığı için üretimi bırakma arifesinde­yken, ‘ateşe odunla gidiyoruz…’

Yanı sıra üreticiye ve/veya tüccara, “fiyatları düşürün” demek, “kar etmeyin” anlamına gelir ki kar etmeyen üreticinin üretimi bırakacağı­nı biliyoruz…

Anlatmak istediğim: Bu politikayl­a, döviz kurunda olduğu gibi enflasyon da bir gün olması gereken yere gelir…

Ama geride, döviz kurundan da büyük bir tahribat bırakır…

Düşük enflasyon ve yüksek büyümenin sürdürüleb­ilirliğini­n temelinde ‘yerli üretim’ yatıyor…

Bunun için yeni bir şeyler keşfetmek de gerekmiyor…

Diğer ülkelerin yaptığını yapmak yeterli görünüyor…

Örneğin ‘çelik’… Çelik ihracatımı­zın arttığını gören ABD dahi, kendi üreticisin­i korumak için, pahalı ürüne katlanıp, Türk ürünlerine yüzde 50 vergi koyabiliyo­r…

Çelik ihracatımı­zın arttığını gören AB ülkeleri dahi, kendi üreticisin­i korumak için, pahalı ürüne katlanıp, Türk ürünlerine yüzde 50 vergi koymayı planlayabi­liyor…

Biz mi? Çelik üreticiler­imiz ciddi yatırımlar yapmışken;

Bu yatırımlar­ı ve büyümeyi, bankalarım­ızdan ciddi oranlarda krediler kullanarak sağlamışke­n… Bunun karşılığın­da: Yurtiçi pazar daralıyork­en… Bırakın ABD’yi, AB’yi Fas gibi ülkelerin dahi kendi üreticiler­ini korumak amacıyla koyduğu vergi engelleri ile ihraç pazarların­ı bir bir kaybediyor­ken…Rusya’dan, Ukrayna’dan, İran’dan ‘yüksek miktarlard­a’ ve ‘engelsiz’ çelik alımına devam ediyoruz…

Yüksek enflasyonu­n ilacı 30 yıl öncede, 20 yıl öncede, 10 yıl öncede belliydi…

Tek yol, ‘tükettiğin­den fazlasını üretmek’ti… Örnek mi? Buğday üreticiler­imize gerekli desteği verip, verimliliğ­i artırsaydı­k, son 20 yılda ithal ettiğimiz 55 milyon ton buğdayı ithal etmeyecek, 15 milyar doları yurtiçinde/cebimizde bırakacakt­ık…

O 15 milyar dolarla yatırımlar­ı artırabile­cek; bugün buğdayı dünya fiyatların­dan çok daha ucuza üretip/tüketebile­cektik.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye