Beyaz eşyada iç pazar % 17.2 daraldı
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı Ergün Güler, sektörün 4 beyaz eşyada iç satışlardaki yüzde 17 daralma nedeniyle toplamda yüzde 1 civarında küçüldüğünü açıkladı. Güler, ÖTV indirimi devam etmezse 2019’da sektörde %15 küçülme bekl
Beyaz eşya iç satışları ÖTV teşvikinin frenleyici etkisine rağmen 2018’de yüzde 17 daralarak 6.17 milyon adet olurken, Mart sonunda kadar uzatılan ÖTV indiriminin 2019 yılı boyunca devam etmemesi durumunda sektörün yüzde 15 küçülmesi bekleniyor. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği Başkanı Ergün Güler, sektörün 2018’de ihracattaki yüzde 6’lık büyümeye karşın iç satışlardaki yüzde 17 daralma nedeniyle toplamda yüzde 1 civarında küçülme olduğunu söyledi.
Türkiye’nin en önde gelen firmalarını bünyesinde barındıran ve beyaz eşya sektörünü temsil eden Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) 2018 raporunu açıkladı. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler, sektörün 4 beyaz eşyada ( buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası, fırın) 2018’de ihracattaki yüzde 6’lık büyümesine rağmen iç satışlardaki yüzde 17 daralma nedeniyle toplamda yüzde 1 civarında küçüldüğünü belirtti.Güler, üretim rakamlarının da paralel olarak küçülme gösterdiğini vurguladı. Daralmanın 2019’da da devam etmesi beklendiğini kaydeden Güler, “Daralmanın hızı ÖTV teşvikinin devamına bağlı. ÖTV indiriminin 2019 yılı boyunca devam etmemesi durumunda, sektörün yüzde 15 küçüleceği bekleniyor” dedi.
Sektörün 4 beyaz eşyada ( buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası, fırın) 2017’de iç satışların itici gücüyle yüzde 7,3 büyüdüğünü hatırlatan Güler, “İç piyasadaki daralma uluslararası rekabet gücümüzü etkileyecek” dedi. 2017’de 620 bin adet aylık ortalama iç satış gerçekleştiği ancak 2018’de 515 bin seviyesinin zorlukla yakalandığını kaydeden Güler, kasım ayında devreye giren ÖTV teşvikinin daralmayı ya-
vaşlattığını ve bu sebeple iç satışlarda %17 küçülme ile yılın kapatıldığını belirtti.
Çin’den sonra üretim kapasitesi olarak dünyada en büyük ikinci beyaz eşya sektörü olduklarını söyleyen Güler “Böylelikle Avrupa birliğindeki pek çok büyük ülkeyi geride bırakmış oluyoruz. Sektörümüzün büyüklüğü sadece üretim kapasitesinden meydana gelmiyor; ARGE, patent, uluslararası marka yönetimi, tedarik zinciri yönetimi anlamında da Türkiye ortalamasının üzerindeyiz. Ancak, Türkiye’nin bu avantajlı durumunun devam etmesi risk altında. Uzun süre yüksek seyreden ve geriden gelen mali-
yetlerin baskısı bir süre daha hissedilecek. Büyüklük olarak 57 milyar TL’lik bir sektör olan beyaz eşya sektörünün cirosunun yüzde 75’inin ihracat kaynaklı ve dünyada 100’ü aşkın ülkeye çoğunluğu AB pazarı olmak üzere ihracat yapılıyor. Doğrudan istihdamın 60 bin kişi olduğunu, ancak sektör olarak geniş bir ekosisteme sahibiz” diye konuştu.
Türkiye’de satılan beyaz eşyanın yüzde 95’inin Türkiye’de üretildiğini söyleyen Güler, şunları ekledi: “2018 olumlu seyreden tek rakam ihracat. Beyaz eşya sektörünün firma bazında alınan inisiyatifler ile enflasyonla mücadele programına katkı sağ- ladı ancak ülkede genel bir talep daralması yaşanması sebebiyle, ister istemez üretim birim maliyetlerinin etkilendi. Üretim birim maliyetleri ise sektörün en önemli gücü olan ihracat rekabeti açısından bizi çok yakından ilgilendiriyor. Tüm bu bulgular bizi, beyaz eşya sektörünün ihracat gücüne rağmen, gelişimi garanti altında olan bir sektör olarak görülmemesi gerektiği sonucuna getiriyor.”
Korumacı politikaların bu politikaları uygulayan ülkelerin milli gelirlerini azaltıcı etki yaptığına ilişkin ekonomik çalışmalar bulunduğunu belirten TÜRKBESD Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, ithal edilen bitmiş beyaz eşya ürünlerinin Türkiye’ye sıfır gümrük vergisi ile girdiğini belirterek “Başta uzak doğulu üreticiler olmak üzere, beyaz eşya ithalatçısı firmalar yerli üreticilerin karşı karşıya bulunduğu girdi maliyetlerindeki artış baskısını yaşamamaktadır. Bu durum Türk beyaz eşya sektörünü rekabette dezavantajlı duruma düşürüyor ” diye konuştu.