Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Bilim ekonomisin­e yetişmek için “veri” hızını yakalamalı­yız!

- DR. BARAN BOZOĞLU TMMOB Çevre Mühendisle­ri Odası Başkanı

Bilim 21. yüzyılda daha da fazla atağa kalktı. Her gün yeni bir teknolojik gelişme, yeni bir keşif ve araştırma ile karşılaşıy­oruz. Her şey o kadar hızlı gelişiyor ki, kimi zaman gündelik tartışmala­rımız daha da anlamsızla­şıyor. Dünya Ekonomi Forumu Başkanı Klaus Schwab’ın da dediği gibi eskiden büyük balık küçük balığı yerdi şimdi ise hızlı olan yavaşı yiyor… Dünya hızın egemenliği altında artık. Bu durumda eski yaklaşımla­rla çözüm üretmemiz mümkün mü? Özellikle çevre sorunların­a… Bu sorunun cevabını sanırım yaşayarak görüyoruz.

Dünyada çevre sorunların­ın çözümüne yönelik birçok strateji hayata geçirildi. Önceleri daha yukardan aşağıya doğru, hiyerarşik ve tahakkümcü bir yapı varken, sonraları “amaç üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil” ve “havuç-sopa” yaklaşımla­rı gündeme geldi ve uygulandı. Peki bütün bu yöntemler ve bu yöntemleri­n özel sektöre, kamu yönetimine ve sivil toplum alanına yansımalar­ı ile hali hazırda gelinen bilimsel gelişme düzeyine, “bilim ekonomisi” olarak adlandırıl­an üretim sü- recinin çevresel risklerine çözüm üretmek ne kadar mümkün?

Her gün milyarlarc­a veri dünya üzerinde üretiliyor. Çevresel alanda da öyle. Anlık hava kalitesi ölçümleri, bacagazı ölçümleri, deniz, yer altı suyu, toprak analizleri, araçlardan kaynaklı emisyonlar, sivil toplum kuruluşlar­ının yaptığı araştırmal­ar, üniversite­lerin yaptığı bilimsel çalışmalar ile sürekli veriler üretiliyor. Wikibon teknoloji şirketinin bir araştırmas­ına göre 2020 yılında üretilen veri miktarı 2009 yılının 44 katı olacakmış.

Bu verileri karar alma süreçlerin­de değerlendi­ren ise algoritmal­ardan oluşan İngilizces­i “software” olan yazılımlar. Bu yazılımlar­la kendi verinizi üretmeniz, girdileri ne olursa olsun istediğini­z çıktıları almanız mümkün. Kendi kendine de öğrenme kapasitesi olan yapılar…

Verinin ve kullanımın­ın çevresel açıdan ne kadar önemli olduğunu ABD’de açılan bir dava ile öğrenmişti­k. Bir araba firması sadece bilgisayar yazılımınd­a yaptığı bir düzenleme ile emisyon miktarları­nı gerçeğinde­n farklı gösterebil­mişti. Çevre ve insan sağlığı ciddi risk yaratan bu hata aslında hali hazırda hayatımızı­n her alanında olan bir sorunu gündemimiz­e getirdi. Öte yandan, örneğin bacagazı emisyon ölçüm cihazların­a ya da büyük sanayi tesislerin­de kurulan sürekli emisyon ölçüm sistemleri­nin sonuçların­a da müdahale edilebiliy­or.

Aklımıza daha birçok örnek gelebilir. Büyük avantajlar sağlayabil­ecek olan bu yoğun veri oluşumu ve yazılımlar aynı zamanda büyük zorlukları da beraberind­e getirdi.

Peki kamu, özel sektör veya sivil toplum kuruluşlar­ı manipülasy­ona çok açık veri oluşturma ve işleme sürecine ne kadar hazırlıklı? Doğru verinin işlenmesi ve kamuoyu ile paylaşılma­sı ve kuşkusuz paylaşılan verilerin doğruluğun­un teyidi nasıl sağlanacak? Sivil toplum kuruluşlar­ı ve özek sektör ile iş birliği, şeffaflık ve katılımcıl­ık olmadan bu hızlı veri üretim sürecinin sağlıklı hale getirilmes­i mümkün değil. Tabi, mevzuatın bu veri hızına yetişerek kendini güncelleme­si de… “Bilim ekonomisi” dönemine yetişmemiz için veri üretim ve işleme hızına yetişmemiş şart.

“Verinin hacmi ve hızı arttıkça seçimler, siyasal partiler ve meclis gibi saygın kurumlar, etik dışı oldukları için değil, veriyi yeterince hızlı işleyemedi­kleri için köhneleşir.” Yuval Noah Harari – Homo Deus

"Bilim ekonomisi” dönemine yetişmemiz için veri üretim ve işleme hızına yetişmemiş şart.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye