Türkiye kendi coğrafyası ile barışmalı
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu olası bir ödemeler dengesi krizinin gerçekleşme ihtimalini artmaya devam etmesini gerekçe gösterek bir kademe düşürerek B1’e indirdi, kredi notu görünümünü ise negatifte tuttu. Hazine ve Maliye Bakanlığı ise verilen not indirim kararının, Türkiye ekonomisinin temel göstergeleriyle bağdaşmadığı belirtilerek, “Bu nedenle kuruluşun analizlerinin nesnelliği ve tarafsızlığı açısından soru işaretleri yaratmaktadır” açıklamasını yaptı.
Moody's cuma gecesi yayımlanan değerlendirmesinde, hükümetin ekonomide varolan zayıflıklarını giderecek ve yatırımcı güvenini artıracak ekonomik reformları uygulamaya geçirme iradesinin “zayıf” olduğu yorumunu yaptı. Moody’s, hükümetin aldığı tedbir ve reformların kısa vadede büyümeyi artırmaya odaklanarak ekonomi ile bankacılık sisteminin yurtdışı kaynaklı şoklara dayanıklılığını azalttığını belirtti.
“Durum bu olmaya devam ettiği sürece ekonominin tüm alanlarında Türkiye’nin dış sermayeye olan yüksek bağımlılığı değerlendirmelerimizde hakim pozisyonda olmayı sürdürecek” ifadelerini kullanan Moody’s, rezervlerdeki düşüşü değerlendirirken de “Merkez Bankası’nın ve bunun bir uzantısı olarak Türkiye’deki kurumsal yapının bağımsızlığı ve şeffaflığı hakkında endişelerin artmasına yol açmaktadır” dedi.
Türkiye ile ABD arasında bu defa S400’ler nedeniyle anlaşmazlık olduğuna işaret eden Moody’s “Satın alma tamamlanırsa ABD Kongresi’nin değerlendireceği yaptırımlar... Türkiye ekonomisi ve finans sistemine daha da gölge düşürüyor” ifadelerini kullandı.
Moody’s negatif görünümün dış baskıları azaltacak ve ekonominin yeniden dengelenmesini sağlayacak bir programı başlatması halinde Türkiye’nin not görünümünün durağana çevrilebileceğini ancak bu programın uygulamaya alınmasının kritik önemde olacağını belirtti.
Moody’s’in Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerine tek tek cevap veren bir açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanlığı ise Türkiye’nin rezerv ve dış borçlanma rasyolarına ilişkin yapılan değerlendirmelere cevap verirken “Türk bankaları ve Türk reel sektörü, Türkiye ye ilişkin algının oldukça kötü olduğu, CDS spreadlerinin çok yükseldiği Ağustos-Eylül 2018 de dahi borçlarını yenileyebilmişlerdi” ifadelerini de kullandı.
Açıklamada bu güne atılan pek çok olumlu gelişmenin de göz ardı edildiği kaydedilerek “Normal koşullarda açıklamaya gerek bile duymadığımız kurumların bağımsızlığı ve serbest piyasa konusu da kredi derecelendirme kuruluşunca haksız bir şekilde ele alınmıştır” denildi.