İthalat tuzağına düşmemek için ıslaha yöneldi
Ellinbank merkezindeki konuşmamızın en can alıcı noktalarından birisi Dr.Joe Jacobs'un anlattıkları. Avustralya'nın hayvancılık politikasını özetleyen Jacobs şunları söyledi: "Hayvancılıkta özellikle son 15 yıldan bu yana genetik seleksiyonumuzu kendimiz yapıyoruz. Öncesinde genetik materyali,damızlıkları ithal ediyorduk. Bir çok ülke gibi Amerikan genetiğini kullanma tuzağına düşmüştük.Amerikan genetiğinin en önemli özelliği yüksek üretim, düşük protein, düşük yağ, düşük kalite demek. Bu bir tuzak. Yağ ve proteine göre süt parası ödenince bu işlemedi. Ayrıca ciddi bir nakliye maliyeti getiriyordu.Amerikan sistemi ile verim düştü. Ayrıca meraya dayalı değil, yeme dayalı bir sistemdi. Yani size hayvanı satıyorlar, yemini satıyorlar ve bir bağımlılık oluşuyor. Biz bundan vazgeçerek kendi genetik kaynağımızı oluşturduk. Ülke koşullarına uygun, mera hayvancılığına dayalı bir yapı bu."
TÜRKİYE DERS ÇIKARMALI
Dr.Joe Jacobs'u dinlerken sanki Türkiye'nin düştüğü tuzağı anlatıyor gibiydi.Hayvan ıslahı yapmadan, düştüğü ithalat tuzağından kurtulamayan Türkiye, damızlık hayvan ithalatı,sonra yetmedi besilik hayvan ithalatı,yetmedi kasaplık hayvan, kırmızı et ithalatı.Yetmedi yem hammaddeleri ithalatı ve nihayetinde saman ithalatı. Yıllardır bu tuzağın içinde çırpındıkça batan bir hayvancılık politikası.Yıllardır bundan kurtulmak gerektiğini yazıyoruz,söylüyoruz ama dinletemiyoruz. Çünkü çok büyük rant var. Türkiye, Avustralya'nın yaptığı gibi ithalat tuzağından kurtularak kendi genetik materyalini üretmeden hayvancılıkta bir yere varamaz.