Gerçeklerle barışamayanların kısır döngüsü!
Tuhaf bir dönemden geçiyoruz! Sorunların ağırlaşması pahasına günün kurtarılabilmesi için, düne kadar sakın yapmayın denilen her şeyin değişen koşullar nedeniyle yapılması tavsiye ediliyor! Beklentileri kontrol altına almak ve yönlendirebilmek adına, gerçeklerden iyice uzaklaşılıyor ve hayali varsayımlar iyice çeşitlendiriliyor! Kısa vadeli algı yönetiminin çeşitlenmiş açmazlarına rağmen, evdeki hesapları çarşıya uydurmak pek mümkün olamıyor! Çeyrek asırdır olageldiği gibi akıllarını kötüye kullanma alışkanlığında olan ve denize düşenler, yılan niyetine birbirlerine sarılıp diğerlerini aldatmaya çalışıyorlar!
Hemen yukarıda özetlemeye çalıştığımız koşullar, virüs salgınına müdahalenin gecikmesine ve güven bunalımını derinleştirerek yıkıcı olmasına sebep oldu. Küreselleşme denilen kuralsızlığın müptelaları, son bir kez daha geniş kesimleri aldatabilmek için her şeyi tüketmeye koşuyor ve çözüm diye pazarlıyor. Herkesin bilmesi gerekir; halen çözüm diye devreye sokulan yaklaşımlar, sorunların ağırlaşması ve istikrarsızlığın patlaması pahasına son bir kez günün kurtarılmasıdır!
Merkez bankalarını itibarsızlaştırıp herkesin kaçtığı riskleri kamusallaştırarak, gelir ve servet dağılımını iyice bozarsınız; ekonomik beklentilerin olumsuzlaşmasını geçici bir duraklamanın ardından hızlandırırsınız. Devamında ise, bugün kaçındığınız sistemik çöküş gelir; geniş kesimlerin ödemesi gereken bedeller katlanarak artmış olur. Benimsenen yaklaşım, geleceğin tüketimi konusunda tüm aşırılıkların fazlası ile zorlanmasıdır!
Küresel hegemonya mücadelesi yapanlar açısından, kazanmak adına yapılan her şey makul sayılabilir; kazanma şansını korumak için hesapsızca risk almayı göze alabilirler! Fakat böyle bir amacı olmayanların benzer davranışlar sergilemesi, geniş kesimlerin çıkarları adına anlaşılabilir ve kabul edilebilir olamaz! Ayrıca son bir ay içinde yaşananlar, küresel mücadelede hangi tarafın kaybeden olacağı konusunda net bilgiler sunmaktadır!
Küresel ödemeler sisteminin işlevselliğini kaybetmesi kaçınılmaz bir sonuçtur; buna bağlı olarak ticaret hacminin daralması ve korumacılığın tüm haşmeti ile geri dönmesi olasılığı oldukça yüksektir. Bu olasılıkların yarattığı büyük belirsizlik, yatırım ve tüketim eğilimini sert kasılmalar ve kriz fırtınaları yolu ile daralmaya zorlamaktadır. Para otoritelerini itibarsızlaştırıp kamu açıklarını patlatarak yeni döneme yumuşak geçiş hayal edenlerin, gerçekler ile barışık hale gelmesi ve çözüm üretebilmesi olası değildir!
Ekonomik beklentiler, benimsenen yaklaşımlar ile düzelmez ve orta vadede iyice olumsuzlaşır. Gelir ve servet dağılımının iyice bozulması, kamu açıkları patlarken para otoritelerinin itibarsızlaşması başkaca bir sonuca izin vermez. Eşzamanlı olarak sorunlu kredi hacmi artar, varlık değerleri görece zayıflar ve bilançolar batık hale gelmek için birbirleri ile yarışır. Ekonomi daralır, işsizlik ve enflasyon patlar. Sistemi oluşturan kurumsal yapının aşırı iyimser finansal senaryoları hesapsızca desteklemesi, sonucu değiştirmez fakat hızlandırır. Salgın, özel kesimin tüm risklerini kamuya devrettiği bir eylemin gerekçesi olmaktan öteye gitmez!
Para ve maliye politikaları hesapsızca gevşetilirken, kambiyo rejiminde herhangi bir değişikliğin olmaması ve buna paralel olarak etkili düzenlemelerin devreye girmesi yönünde bir hazırlığın yokluğu kafa karıştırıyor! Eğer ekonomik beklentilerin kısa sürede düzeleceği ve eski oyuna kaldığı yerden devam edileceği varsayımı ile böyle yapılıyor ise, bu kadar iyi niyetin başka türlü yorumlanması gerekebilir!
Gerek küresel ve gerekse ulusal ölçekte ciddi sayılması gereken bir çaresizlik yaşıyoruz. Çok uzun süredir sorunların ağırlaşması pahasına günün kurtarılmış olması kurumsal yapıyı iyice kırılgan hale getirmişti. Salgın ise yıkım riskini tetikleyen konu oldu. Makyaj ve algı yönetimi ile bu açmazdan çıkılması mümkün değildir. Koşullar ekonomik tercihleri ve yaşam standartlarını değişmeye zorlamaktadır; hiçbir şeyin eskisi gibi olması beklenemez!
Küresel ödemeler sisteminin işlevselliğini kaybetmesi kaçınılmaz bir sonuçtur; buna bağlı olarak ticaret hacminin daralması ve korumacılığın tüm haşmeti ile geri dönmesi olasılığı oldukça yüksektir.