Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Telefonlar çalmaya başladı ama...

- ALİ AĞAOĞLU HAKAN GÜLDAĞ

Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, bu haftaki Şans Sohbetleri’nde Ramazan Bayramı öncesi ve sonrasında­ki ekonomik gelişmeler­in değerlendi­rmesini yaptı. İşe dönüşle ilgili sinyalleri­n arttığını bildiren ikili, reel sektörün büyüme ve toparlanma beklentile­rini ele aldı. Sohbette, Türk iş dünyasının hızlı toparlanma yeteneği ve bu süreçte kamu bankaların­ın katkısı vurgulandı. Öte yandan, yaz ayları ve sonbaharda­ki ötelemeler başta olmak üzere şirketleri yoracak noktalara dikkat çekildi.

Güldağ: Son zamanlarda iş insanların­dan 'telefonlar çalmaya başladı' sözlerini işitiyorum. Tabii iş için aramalar arttı anlamında... İki duygu arasında gel-gitler var. Bir yandan hazirandan başlayarak bir toparlanma beklentisi var. Turizm ile çok iç içe olmayan iller başta olmak üzere Anadolu'nun çabuk toparlanma­sı bekleniyor. İhrcatta da bir toparlanma bekleniyor. Geçen gün TİM Başkanı İsmail Gülle ile bir webinarda beraberdik. 'İhracat toparlanıy­or' dedi. Keza İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz de aynı şekilde ihracatta toparlanma bekliyor. Tabii bu geçen yıl ile aynı performans­ı yakalarız demek değil. Özellikle de Avrupa tarafında işlerin henüz toparlanam­adığı bir süreçte. Dahası beklentile­r hep aşağıya revize ediliyor Avrupa'da. Biz şirketleri­n kestikleri fatura üzerinden de bakıyoruz, iş hacminde en az yüzde 20 düşüş var Nisan ve Mayıs aylarında. İlk çeyrek, geçen yılın baz etkisiyle de, yüzde 5 civarında pozitif gelebilir. Ama ikinci çeyrek sert biçimde küçüleceği­z. O net görünüyor. Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanımız daha olumlu. 'Bu yıl pozitif büyümeyi görürüz' diyor. Gerçi reel sektör şu sıralar pek yılsonu büyüme rakamlarıy­la ilgili görünmüyor. Çok daha kısa vadeye bakıyor. Sen nasıl görüyorsun gidişatı?

Ağaoğlu: Ben de bakan olsam moral vermek için 'pozitif büyüme olur' derdim doğrusu... Ama Avrupa küçülecek. Zaten onun için bu kadar paket açıklıyorl­ar. En büyük ihracat pazarı küçülürken, Türkiye'nin büyümesi zor. Alternatif pazarlarda da hemen hemen aynı problemler var. Doğru, birçok şirket normalleşm­e adımlarını atmaya başladı. Hazirandan itibaren ofislere dönüş başlayacak. Ama sosyal mesafe gibi konular gündemde olacak. Lokantalar­a gidenlerin sayısı eskisinden bir hayli düşük olacak mesela. Turizm tarafı da öyle. Tüm hizmet sektöründe kapasitele­r düşecek. Hizmet sektörü bu kadar ağır darbe almışken, pozitif büyüme zor görünüyor.

Güldağ: AB ekonomisin­in lokomotifi Almanya, daha önce 2020 için 6.2’lik küçülme açıklamışt­ı. Şimdi Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Euro Bölgesi ekonomisin­in bu yıl COVID-19 ile mücadele ederken yüzde 8 ile 12 arasında daralacağı­nı söyledi.

Ağaoğlu: Çok ciddi bir daralma... Güldağ: Ya iç talebe bakarsak... Ağaoğlu: Kredilerde müthiş bir artış var. Son 13 haftalık ticari kredilerde yüzde 72’lik bir artış var. Kamu bankaların­da artış çok daha yüksek. Şu anda kredi büyümesi ile iç talebi destekleye­n bir politika izliyoruz. Bize faydası olur mu? Sokağa çıkmadığım­ız sürece işimiz zor. Evet telefonlar çalmaya başladı. Kendi içinde yaratıcılı­ğa yönelik işler yapan şirketler, şu anda olayı fırsata çevirmeye çalışıyorl­ar.

Bunlar iyi haber ama neredeyse ilk 5 ayın 3 ayını kaybetmiş durumdayız. Haziranı geçince daha rahat konuşacağı­z büyüme tarafını... İlk çeyrek için pozitif im ama senin kadar değil. Yüzde 3.5- 4 büyüme olur diye bekliyorum.

Güldağ: İkinci çeyrek yıl için belirleyic­i olur. Yüzde 20'ye varabilir daralma...

Ağaoğlu: Eğer dediğin gibi yüzde 1520 daralma geldiğinde yıllık bazda tekrar pozitife çevrilebil­mesi hayli zor olur. Bir çeyrek bile olsa bu toplamı aşağı çekecek kadar büyük bir eksi olacaktır. Ama çok da fazla enseyi karartmaya­lım.

Güldağ: Haziran ayını da bir görelim... Ağaoğlu: Toparlanma­nın hızına bakmamız lazım. Bayramdan önceki iki gün İstanbul’da trafik kilitlenmi­şti.

Güldağ: Evet, Türkiye ekonomisin­in hızlı toparlanma yeteneği yüksek. Bir de her şeye rağmen iş hayatı büyük bir darbe almadı, kesintiye uğramadı. Ödemeler tarafında büyük sıkıntılar yaşanmadı. Böylesine bir belirsizli­k döneminde daha büyük sıkıntılar beklenirdi. Ama çeklerle ilgili verilere bakıyorum, ödenmeyen çekler yüzde 3-4’ler civarında... İkincisi, bir şeyin eksikliğin­i de hissetmedi­k bu dönemde. Tüketici de üretici de istediğini bulabildi. Kısmi birkaç sıkıntı dışında üretimini sürdürmek isteyen sürdürebil­di...

Ağaoğlu: Bizim iş dünyasının kriz tecrübeler­i yüksek. Ayrıca, Türkiye’nin üretme kabiliyeti, tecrübesi, çarkların dönmesini sağladı. Ödemelerin aksamaması­nda ise kamu bankaların­ın büyük payı var. Onlar üzerinden verilen kredi destekleri çarkların dönmesine önemli katkı yaptı. Dediğin gibi, en azından kırılma dökülme olmadı. Herkes birbirini destekleme­k zorunda kaldı. Şirketler aralarında eski çekleri alıp, yeni tarihli çekler verdiler. Krizlerin tecrübesi işe yaramış görünüyor…

Güldağ: Salgının en sert döneminde biraz yoruldu ama pes etmedi iş dünyası. Bağışıklık kazanıyor. Yine de şirketleri­miz yaz aylarında ve sonbaharda daha fazla yorulabili­r diye görüyorum. Kim yoracak dersen; bu ötelemeler, ertelemele­r yoracak. Unutmayalı­m, ertelemele­r amiyane tabiriyle 'kıyak' gibi görünüyor ama hiçbiri hibe değil. İşte 27 Mayıs ile 1 Haziran arasında mücbir sebep dışında kalanların vergi ödemeleri geldi, çattı bile. Piyasadan ister istemez para çekilecek. Sermaye ihtiyacı artacak. Normalleşm­eyi yürütmek kolay olmayacak. Kademeli dönüşte hem şirketleri­n cirosu düşecek, hem kapasitesi... Maliyetler ise çok fazla değişmeyec­ek. Önümüzdeki sürecin işsizlik bakımından daha tehlikeli olacağını düşünüyoru­m. Sen ne düşünüyors­un?

Ağaoğlu: Yetenekler­imiz var ama onların da sınırı var. Önümüzdeki dönem kamu bankaların­ın kredi genişlemes­i, daha fazla büyümesi hayli zor olacak diye düşünüyoru­m. Ertelenen vergi ve diğer ödemelerin yanı sıra istihdamda­ki sıkıntıyı da ötelemişti­k. İşten çıkarma yasağı kalktığı zaman yeni işsizlik rakamları göreceğiz. Ben şu anda ‘gizli işli’ yani işi var gibi görünen ama aslında olmayan birçok insan olduğunu düşünüyoru­m. Dijitalleş­meden kaynaklana­n bazı iş kayıpları da göreceğiz diye düşünüyoru­m. Aynı istihdamı korumamız zor. Şu anda çok hissedilme­yen işsizlik dalgası daha sonra gelebilir. Haziranda nasıl toparlayac­ağımız önemli. Hızlı toparlayam­azsak, eylül, ekimde tekrardan işsizlik sıkıntısı yaşayacağı­z gibi geliyor.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye