İŞ KAZASI MI, MESLEK HASTALIĞI MI, HASTALIK MI?
İşe dönüş ile birlikte işverenler ve işçiler arasında ana gündem konusu aslında koronavirüs vakalarının iş kazası ya da meslek hastalığı sayılıp sayılmayacağı konusu… Pozitif vakanın hastalık mı, iş kazası mı yoksa meslek hastalığı mı sayılacağı konusunda fikir birliği bulunmuyor. Bunun bir iş kazası veya meslek hastalığı değil, hastalık olarak kabul edilmesi gerektiği görüşünü savunanlar da var. SGK, iş kazası sayılmayacağı konusunda genelge yayınlarken, hukukçular daha önce emsal teşkil eden davalar olduğunu belirtiyor.
MEVZUAT YETERSİZ
Yasal düzenlemelerin yetersiz kaldığını kaydeden İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Resul Kurt, salgın hastalıkların hangi kategoride ele alınacağı konusunda netlik bulunmadığını söyledi. Ayrıca virüsün iş kazası mı değil mi konusunun da uzun süre tartışılacağını vurgulayan Kurt, “Bir kısım çalışanların veya koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin yargısal süreçlere girmeleri kaçınılmaz” dedi. Kurt, özellikle bu süreçte çalışanların maruz kalacağı koronavirüs bulaşı nedeniyle olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı konusunda bazı tereddütlerin olduğunu ifade ederek, “Esasen koronavirüsün doğası gereği çalışanların salgın hastalığa ne zaman, nerede ve ne şekilde yakalandığının tespiti oldukça zor. COVID-19 kaynaklı iş sağlığı ve güvenliği anlamında meydana gelecek zararların, olay ve zarar tipine göre iş kazası veya bulaşıcı meslek hastalığı olarak tanımlanabileceği, ancak her olay özelinde sorumluluk hukuku açısından, işverenin zararlı sonucun meydana gelmesinde objektif kusurunun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekecek. Mevzuatta hastalık, iş kazası ve meslek hastalığı kavramları olmakla birlikte, bu tür salgın hastalıkların çalışma hayatına etkileri konusunda boşluk var” diye konuştu.
“HER İŞ KAZASI YÜKÜMLÜLÜK GETİRMEZ”
Çalışma ekonomisi uzmanı Dr. Murat Özveri de işçinin virüse yakalanmasının, dışsal bir etki olduğunu ve iş kazası sayılması gerektiğini belirterek, “Her iş kazası işverene tazminat ödeme yükümlülüğü getirmez. İşveren ancak kusuru varsa tazminat öder. Şu ortamda virüs tehlikesi devam ederken çalışmakta ısrar eden her işveren, virüsün yayılmasını sıfıra indirmediği sürece ‘Bu iş kazasında kusurum yok’ deme hakkına sahip değildir” dedi.
“İŞ KAZASI KONUSUNDA EMSAL KARAR VAR”
Avukat Egemen Gürsel Ankaralı, tartışmalarda nedensellik bağının (illiyet bağı) önemli olacağını dile getirerek, “Bu, her olaya göre değişecek. Ayrıca SGK’nın konuyla ilgili çıkardığı genelge de uyuşmazlığı aydınlatmaktan çok, daha karmaşık hale getiriyor. İş ve Sosyal Güvenlik alanındaki kanunlara ve mevzuata aykırı olması sebebi ile çok fazla etkili olmayacağını düşünmekteyiz” şeklinde konuştu. Genelge yayınlanmış olsa da çalışanların hukuka başvurmasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden avukat Ankaralı, “3 yıl önce H1N1 virüsü olarak bilinen domuz gribi için açılmış bir dava ve verilmiş bir iş kazası hükmü var. Bu durumda koronavirüs içinde Yargıtay karar verebilir. Bakanlıklar sektörler özelinde rehberler oluşturuyor. İşveren yükümlülüğünü ortadan kaldırmak için gerekli tüm önlemleri almalı. Çünkü iş kazası görüşünde kusur sorumluluğu da önemli olacak” dedi.