Biyosidal ürünlerde KDV bilmecesi
COVID-19 döneminde tüketimi artan sabun, dezenfektan, antiseptik gibi ürünlerden oluşan biyosidal ürün grubunda KDV’nin yüzde 18 olması iki önemli sorunu beraberinde getiriyor. Gelir seviyesine bakılmaksızın, temel gıda maddesi gibi toplumun her kesimi tarafından tüketilen ürünlerde yüzde 18’lik KDV oranı yüksek bulunurken, bunun yüzde 1’e indirilmesi öneriliyor. İkinci sorun ise biyosidal üreticileri ve perakende satış noktalarında KDV’nin yüzde 8 olarak uygulanması. Yüzde 18’e tabi olduğu halde yüzde 8 KDV uygulanması, faturayı kesen mükellef açısından vergi cezası doğuruyor.
Yeni Ekonomi Danışmanlık AŞ. Kurucu Ortağı ve Gelir İdaresi Eski Strateji Geliştirme Daire Başkanı Nazmi Karyağdı, bu ürünlerin en yüksek KDV oranına tabi olmasının COVID-19 ile mücadeleyi zorlaştırdığını belirterek, şirket ve aile bütçelerine destek amacıyla KDV’nin yüzde 1’e indirilmesini önerdi. Salgınla birlikte, sabun, dezenfektan, ıslak mendil, tıbbi maske gibi ürünlerin artık zorunlu gıda maddesi arasına girdiğini belirten Karyağdı, “Kişisel hijyeni sağlayıcı ürünlerin de temel ve zorunlu tüketim malları arasında yer alması gereki
yor. Halkın topluca kullanmak durumunda olduğu kamusal alanlarda ve toplu taşıma araçlarında yapılan kurumsal hijyen çalışmaları için kullanılan dezenfektanlar da temel ve zorunlu maddeler olarak sayılmalıdır” diye konuştu. Karyağdı, tıbbi maskede de yüzde 8 olan oranın yüzde 1’e indirilmesi gerek
tiğini söyledi. Biyosidal ürünlerin KDV’si konusunda piyasada bir karışıklık bulunduğunu belirten Karyağdı, “Bu tür ürünlere ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’nca son yıllarda verilen özelgelerde KDV oranı yüzde 18 olarak bildirilmektedir. Geçmişte yüzde 8 oranı yönünde görüşler verildiğinden piyasada bir karışıklık söz konusu” dedi. Vergi mevzuatında yapılan değişiklikle, sadece özelge verilen mükelleflerin değil, tüm mükelleflerin de bundan etkilenmesinin hükme bağlandığına dikkat çeken Karyağdı, bu kapsamda Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından ruhsatlandırılmış 330 firmanın bu risk kapsamında olabileceğini aktardı.
Aynı şekilde bu ürünleri yüzde 8 KDV oranı ile satan perakende işletmelerin de risk altında olduğunu kaydeden Karyağdı, farklı oranda KDV’nin tespit edilmesi halinde, aradaki farkın bir katı kadar vergi ziyaı cezası verilebileceği uyarısında bulundu.