Sektörün, bireysel ve kurumsal olarak can suyuna ihtiyacı var
“Kısıtlamalarda gözetilen çifte standart büyük talihsizlik! Yasakların ve kısıtlamaların bazı etkinlikleri kapsayıp bazılarını kapsamaması sektörün emekçileri ve girişimcilerinde çok ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Bunun tekrarlanmaması elzemdir. Belirsizlik çok ciddi bir diğer sorun. Bir etkinlik söz konusu olduğunda bir düzenleyen taraf bir de alıcı taraf söz konusu. Pandemi sürecinde her iki taraf da belirsizliğe maruz kalıyor. Nasıl ki bazı sektör/ürünlerde ziyanı önlemek ya da piyasayı düzenlemek için devlet müdahale edip taban fiyat belirliyor, bu mantıkla mülki amirler, bir kısıtlama ya da yasak kararı konusunda, sağlık kurulu ile koordineli bir biçimde öngörüye dayalı olarak bir ‘güvenli takvim aralığı’ belirlemeli. Neticede içinde bulunduğumuz geçici bir durum. Sürdürülebilirlik adına devlet desteğinin şart olduğu görüşündeyim. Çoğu Avrupa ülkesinde bu hem bireysel hem de kurumsal temelde uygulanıyor. Ve bunlar hiç de azımsanacak rakamlar değil. Pandemi yokken bile Almanya’da sanat kuruluşların gelirleri yüzde 70-80 oranında devlet desteği ile sağlanıyor. Bireysel temelde ise, Türkiye’de tiyatrocu, oyuncu veya “sanatçı” denince geniş kesimlerin aklına sadece televizyondakiler geliyor. Oysa ki binlerce sanat emekçisi asgari ücretin dahi altında bir gelire sahip olduğu gibi herhangi bir sosyal güvenceden mahrum. Şimdilerdeyse bunların önemli bir kısmı işsiz! Dolayısıyla sektörün hem bireysel hem de kurumsal olarak can suyu niteliğinde ivedi bir maddi desteğe ihtiyacı var.
Öte yandan KDV'nin %1'e indirilmesi çok yerinde bir karardı. Aslında bu karar daimi olmalı. Çünkü özellikle ülkemizde mekan olarak tiyatro işletmenin şartları çok ağır. Elmastan alınmayan KDV sanattan hayli hayli alınmamalı. Bunun ekonomik hareketlilik ve istihdama bir yansıması olacağından ekonomimiz olası böyle bir hamleden kazançlı çıkacaktır.
Bunun dışında kültürel ortamda internet ve dijitalleşme hamlelerinde ülkece yavaş kaldığımız bir gerçek. Krizi fırsata çevirmek babında bu geçici süreçte tiyatromuz ve müzik ortamımızın uluslararası ölçekte eksik kaldığı dijitalleşme, yazınsal ve teorik birikimine katkıda bulunabilir. KOSGEB’in zaten teknolojik temelli girişimlere desteği söz konusu. Ancak sanatla ilgili ayrıca bir başlık açılmasını elzem. Onun dışında, özellikle oyun yazarlarını ve bestecileri teşvik etmek üzere yeni yarışmalar düzenlenmeli, Kültür Bakanlığı ve TRT gibi kurumlar eser siparişinde bulunmalı. Ayrıca meslek birlikleri ve sendikalarda pandemi sürecinde yaşanan sıkıntılar ile ilgili bilgi mevcut. Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin, özellikle pandemi sürecinde, bunların temsilcileriyle sıklıkla bir araya gelip taleplerini ciddiye almalı ve bir dizi önlem geliştirmeli.”