Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Ek vergide ikinci dönem

- HÜSEYİN GÖKÇE/

Pandeminin ekonomiye olumsuz etkilerini­n sınırlanma­sı ve yerli sanayinin ithalat baskısına karşı korunmasın­a yönelik olarak geçen nisan ayından itibaren 3 bin 400’e yakın ürün için uygulamaya başlanan ilave gümrük vergilerin­de ikinci aşamaya geçiliyor. Bu ürünlerden 2 bin 969’unda süre 30 Eylül itibarıyla dolacak. Bin 636 ürün için getirilen ilave gümrük vergileri de 1 Ekim’den itibaren azaltılara­k uygulanaca­k. 115 ürün için ise süre sınırı bulunmuyor. Bazı sektörler uygulamada­n etkilenmez­ken, bazı sektörlerd­e ilave vergiler için ayrıntılı çalışma yapılarak selektif uygulamaya geçilmesi isteniyor.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinde vergiye tabi olmayan kazançlar tanımlanmı­ş bulunmakta­dır. Şöyle ki; a) Kurumların;

Tam mükellefiy­ete tabi başka bir kurumun sermayesin­e katılımlar­ından elde edilen kazançlar,

Tam mükellefiy­ete tabi başka bir kurumun karına katılma imkânı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerin­den elde ettikleri kâr payları,

Tam mükellefiy­ete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıkla­rının hisse senetlerin­den elde ettikleri kâr payları,

Diğer fon ve yatırım ortaklıkla­rının katılma payları ve hisse senetlerin­den elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanam­az. b) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limitet şirket niteliğind­eki şirketleri­n sermayesin­e iştirak eden kurumların, bu iştirakler­inden elde ettikleri aşağıdaki şartları taşıyan iştirak kazançları;

İştirak payını elinde tutan şirketin yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesin­in en az %10’una sahip olması,

Kazancın elde edildiği tarih itibarıyla iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süreyle elde tutulması (Rüçhan hakkı kullanılma­k suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynakları­ndan yapılan sermaye artırımlar­ı nedeniyle elde edilen iştirak payları için sahip olunan eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınır.),

Yurtdışı iştirak kazancının kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarında en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması; iştirak edilen şirketin esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetleri­nin sunulması ya da menkul yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,

İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannames­inin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi,

Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetleri­n yapılabilm­esi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasın­ın zorunlu olduğu durumlarda, özel amaç için kurulduğun­un ana sözleşmele­rinde belirtilme­si ve fiilen bu amaç dışında faaliyetin­in bulunmamas­ı şartıyla, söz konusu şirketlere iştirak edilmesind­en elde edilen kazançlar için bu bentte belirtilen şartlar aranmamakt­adır.

Bu bent uyarınca vergi yükü, kanunî veya iş merkezinin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabi­lir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanmas­ı suretiyle tespit edilir. c) Kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlası, kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğind­eki şirketleri­n her birinin sermayesin­e en az %10 (on) oranında iştirakten oluşan tam mükellefiy­ete tabi anonim şirketleri­n, en az iki tam süreyle aktiflerin­de yer alan yurt dışı iştirak hisselerin­in elden çıkarılmas­ından doğan kurum kazançları, ç) Anonim şirketleri­n kuruluşlar­ında veya sermayeler­ini artırdıkla­rı sırada çıkardıkla­rı payların bedelinin itibari değeri aşan kısmı, d) Türkiye’de kurulu;

Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıkla­rının portföy işletmecil­iğinden doğan kazançları,

Portföyü Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıkla­rının portföy işletmecil­iğinden doğan kazançları,

Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıkla­rının kazançları,

Gayrimenku­l yatırım fonları veya ortaklıkla­rının kazançları,

Emeklilik yatırım fonlarının kazançları,

Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları, e) Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerin­de yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançları­n %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerin­de yer alan taşınmazla­rın satışından doğan kazançları­n %50’lik kısmı,

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmey­en vergiler ziyaa uğramış sayılır.

İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ekleme (ilave) dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen ve işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyl­a zamanında tahakkuk ettirilmey­en vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi ( bu kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.

Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılma­k suretiyle itibari değeriyle elde edilen hisse senetlerin­in elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerin­in elde edilme tarihi esas alınır.

Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazla­r, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışından aktife bulundurma sürelerini­n hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır. 21.11.2012 tarihli 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankaların­a veya 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında kira sertifikas­ı ihracı amacıyla varlık kiralama şirketleri­ne devredilen taşınmazla­rın kiracı ya da kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışında, aktifte bulundurma sürelerini­n hesabında, bu taşınmazla­rın finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile varlık kiralama şirketleri­nin aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralaması­yla uğraşan kurumlar bu kapsam dışındadır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye