İki sektörden dış yatırıma destek talebi
Yatırım için gözünü yurtdışına çeviren otomotiv tedarik ve çimento sanayii, uygun destek mekanizmaları istiyor
Üretim kapasitesi itibariyle Avrupa’da birinci, dünyada 6’ncı sırada bulunan Türkiye çimento sektörü, pandemi ve azalan iç tüketim nedeniyle yurtdışında büyüme arayışına girdi. İhracatta dünya birinciliğini hedefleyen ve bundan sonraki büyümeyi, ağırlıkla yurtdışı yatırımlarla sağlamayı planlayan sektör, bu yönde destek bekliyor. Otomotiv tedarik sanayicilerine göre de yurtdışında satın alma potansiyeli taşıyan çok sayıda tedarik sanayi firması bulunuyor. Sektör temsilcileri, bu alanda satın almalar için finansman desteği sağlayacak özel bir teşvik mekanizması talep ediyor.
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı Dr. Tamer Saka, Türkiye’de büyümenin bel kemiği konumunda olan çimento sektörünün birçok sektörü de beraberinde sürükleyen bir konumda olduğunu belirtti. Çimentonun, gelişmeyi ve şehirleşmeyi sağlayan bir sektör olduğunu söyleyen Saka, “Buna rağmen çimento ve beton konusunda bazen olumsuz eleştiriler alıyoruz. Burada esas olan her üründe olduğu gibi çimento ve betonun da doğru kullanımı olmalı” dedi.
Çimento ve beton ürünlerinin hem doğrudan hem de dolaylı olarak önemli bir istihdam sağladığını kaydeden Saka, “Türkiye genelinde 50’den fazla tesisimiz ve 26 çimento üreticisiyle bölgemizin ve yakın coğrafyanın önemli bir oyuncusuyuz. Avrupa’nın en büyük, dünyanın 6’ncı büyük çimento üreticisiyiz” dedi. İhracatta ise her zaman ilk üçte olan bir sektör konumunda olduklarını dile getiren Saka, “Bu yıl ise dünyada en çok çimento ihracatı yapan ülke olacağız” diye konuştu.
“Tarihimizde olmayan bir durgunluk yaşıyoruz”
Sektörü pandemi öncesi ve pandemi sonrası olarak analiz eden Saka, çimento sektörünün son 10 yılda çok hızlı büyüme kaydettiğini vurguladı. Bu dönemde büyüme motorunun inşaat olması nedeniyle çimento sektöründe 50 milyon tonluk kapasitenin 100 milyon tona çıktığını kaydeden Saka, “İnşaatın büyüyeceği öngörülerek bu yatırımlar yapıldı. Ancak 2018’de yaşanan global ve iç sorunalar nedeniyle sektörde ciddi bir durağanlık dönemine girildi. 1930 yılında ilk fabrika açıldığından bu yana hiçbir dönemde 2 yıl üst üste küçülmedik. Ancak biz 2018’de yüzde 11, 2019’da ise yüzde 30 küçüldük. Bu yıl ise başa baş gidiyoruz. Yıl sonunda küçülme veya büyüme yaşanabilir” diye konuştu.
“İç pazardaki daralma, ihracatta agresif olmaya yönlendiriyor”
Sektörde son 2-3 ayda ihracat ve iç piyasada önemli bir hızlanma olduğunu kaydeden Saka, “Ancak ihracat tarafındaki büyüklük bizi çok mutlu etmiyor. Çünkü çimento ihracata çok uygun değil, taşıma maliyetleri açısından 300 ile 400 kilometrelik alanda tüketilmesi gerekiyor. Ancak iç piyasada yüzde 50’ye varan tüketim düşüşü ve ortaya çıkan atıl kapasite sıkıntı yarattı. Bu da ihracat miktarını artırdı ancak yaratılan katma değer açısından memnun değiliz. İç piyasadaki daralma bizi ihracatta agresif olmaya yönlendiriyor” açıklamalarında bulundu.