Türkiye klinik araştırma sayısını 3 katına çıkarabilir
Üyelerinin çoğunluğu uluslararası şirketlerden oluşan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği, (AİFD) Türkiye’deki klinik araştırma potansiyelini ortaya çıkarmak ve Türkiye’ye daha fazla klinik araştırma çekmek için gerekli olan önlemleri ortaya koymak üzere yapılan çalışmayı tanıttı. AİFD desteği ile IQVIA tarafından yapılan “Türkiye İçin Klinik Araştırma Stratejisinin Faydaları-Yenilik Temelli Büyüme İçin Yol Haritası” başlıklı çalışmada, firmaların klinik araştırmalarda karar süreçlerine etki eden 4 başlık incelendi. Bu başlıklar altında 14 temel etken içinde, Türkiye’nin iyileşme yaparak firmaları araştırma getirmeye cezbedebilecek 12 adım ortaya konuldu. Çalışmada temel olarak küresel klinik araştırma harcamalarının yüzde 61,6’sını oluşturan, insanlı deneylerin yapıldığı faz1’den faz-4’e kadar olan alanda gelişme potansiyeli bulunduğu savunuldu. Bunda nüfus yoğunluğu ve tıbbi altyapının uygun olduğu öne sürüldü. Çalışmada, önerilerin hayata geçmesi halinde elde edilecekler 3 ayrı senaryo ile tahmin edildi. İyimser senaryoda, küresel araştırmalardan alınacak pay 3 katına kadar çıkabilecek.
Raporda, küresel ilaç firmalarının klinik araştırmalarda yer seçimine etki eden, “hasta alımı”, “süreç”, “altyapı” ve “maliyet ve teşviklere” baktığı belirtilerek, bu alanlarda yapılacak düzenlemenin firmaları cezbetmede anahtar olduğu belirtildi.
AİFD Başkanı Mete Hüsemoğlu, “Türkiye’nin 11. Kalkınma Planında klinik araştırmada bölgede lider olma muradı var. İlerleme sağlandı ama son 3-4 yılda aynı sayıda araştırma yapılıyor ki potansiyelin çok altındadır. Türkiye yenilikçilikte söz sahibi olabilecek bir ülke. Ekosistemin oluşması ve ortak çalışmada alacağımız yol olduğu görülüyor” dedi.