Yeni paradigma arayışı kriz yarattı
XHakan Güldağ, online toplantıda beton ve çimentonun ağır bir şekilde eleştirilerek üvey evlat olarak görülmesine atıf yaparak, “Ancak medeniyetin temeli olan bu ürünleri her şeyin suçlusu olarak görmek yerine medeniyeti oluştururken bunları nasıl kullandığımızı göz önünde bulundurmalıyız” dedi. Türkiye’nin son yıllardaki ekonomik yolculuğunu da değerlendiren Güldağ, şunları söyledi: “2008’de dünyada ortaya çıkan küresel kriz ile hem ekonomik hem de jeopolitik olarak bozulan bir süreci yaşıyoruz. Bu konuda Türkiye'de tüm sektörler uyanık olmalı. 1981’de ABD Başkanı Ronald Reagan'ın dönemi ile birlikte bütün dünya küreselleşemeye dayalı yol almaya başladı. İş modelleri de bu küreselleşeme ile şekillendi. Şimdi dünya yeni bir zihinsel dönüşüm arayışında. Küreselleşmeden başka bir döneme geçiş süreci yaşanıyor. Yeni paradigma arayışı bir paradigma krizi oluşturmuş durumda. Bugün çektiğimiz sıkıntıların bir kısmı da bundan kaynaklanıyor. Çünkü tam olarak geride kalanı biliyoruz, ancak neyin geldiğini tam olarak seçemediğimiz bir ara dönemden geçiyoruz. Bunun da tüm ekonomilere getirdiği bir türbülans var.”
“Tek kutup dönemi bitti”
1980’lerde Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla dünyanın tek kutuplu bir hale döndüğünü, şimdilerde ise kutupsuzlaşma ya da birden fazla kutba doğru bir yöneliş olduğunu ifade eden Güldağ, “Dünyayı birbiriyle aynı şekilde okumayan ama birbiriyle rekabet eden ülkeler çıktı. Çin ve Almanya bunlardan. Almanya AB’yi de buraya taşımaya çalışıyor. Bu açıdan Türkiye için durumu hiç kolay değil, hem kimsenin uydusu olmayacaksınız, hem de yerinizi sağlamlaştıracaksınız. Bu yeni durum hiçbir ülke için kolay olmadığı gibi Türkiye için de kolay değil” diye konuştu.
“Türkiye’nin çalışabilir nüfusu bir fırsat”
Yeni arayışları da değerlendiren Hakan Güldağ, “Arayış sadece teknoloji, dijitalleşme alanında değil... Her alanda bir üst seviyeye geçme yönünde gelişmeler var. Çimento sektörü, dünyanın en önemli aktörlerinden biri. Türkiye bir üretim ülkesi. Çimentoda bu çerçevede lider olmaya devam edecek. Pandemiden dolayı dünya ekonomisinde daralma var. Türkiye’nin yeni bir atılım modeline, yeni bir hikayeye ihtiyacı var. Ürün bazında da kurgu bazında da… Türkiye’nin çalışabilir yaştaki nüfusu ve eğitimli orta yaş nüfusunun oranı yüksek. Bu bir fırsat. Bundan yararlanabilmeliyiz” dedi.