“Yurt dışında firma almanın tam zamanı!”
Dünyada şu anda satın alma potansiyeli taşıyan çok sayıda tedarik sanayii firması olduğunu belirten OİB Başkanı Baran Çelik, devletten gerekli olan finansmanın sağlanması için özel bir teşvik mekanizması talep ettiklerini açıkladı.
Dünyayı etkisi altına alan pandemi, sadece üretim değil, dünya ölçeğinde firmaların sürdürülebilirliğinin de sorgulanmasına neden oldu. Bu da 2008’den sonra yeniden yurt dışında firma satın alma fikrini Türk otomotiv endüstrisinin gündemine soktu. OİB Başkanı Baran Çelik, “Dünyada şu anda satın alma potansiyeli taşıyan çok sayıda tedarik sanayi firması var. Yatırım için tam zamanı. Yurt dışında firma satın almasına yönelik bir teşvik mekanizması oluşturulması için devletten talebimiz oldu” dedi.
“Türk firmalar krizlere daha alışık”
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, pandemi döneminde Türk otomotiv tedarik sanayiinin tüm sektörler gibi finansal sıkışıklık yaşasa da sağlanan destekler sayesinde “en az seviyede yara alarak” yoluna devam ettiğini söyledi. Dünyada şu anda satın alma potansiyeli taşıyan çok sayıda tedarik sanayii firması olduğuna dikkat çeken Çelik, “Türkiye’deki firma sahipleri dünyadaki rakiplerine oranla bir nebze daha bu tür krizlere alışıklar. Dünyada şu anda satın alma potansiyeli taşıyan çok sayıda tedarik sanayii firması olduğunu biliyoruz. Ancak şu anda bunun için gerekli olan finansman kaynakları sadece içerideki etkilenmelere ayrılıyor. Yurt dışında firma satın almaya yönelik bir teşvik mekanizması oluşturulması için devletten talebimiz oldu. Türk tedarik sanayii 50-100 yıllık birçok firmayı yerli sanayii haline getirebilecek girişimci ruha sahip. Böyle bir teşvik mekanizmasının kurulması için taleplerde bulunmaya devam ediyoruz” dedi.
Turquality önemli ama satın alma için yeterli değil
Turquality desteklerinin önemli olduğunu ancak firma satın alımlarında yeterli olmadığını belirten Çelik, “Turquality destekleri daha çok marka alınması yönünde ama bizim firma satın alarak bir anlamda o firmaların birikimini de satın almamız gerekiyor. Şu anda bu alımlar için tam zamanı” dedi.
7 ayda 1 milyar $’lık yeni pazar
Son iki yıldır ihracatın yüzde 78’ini Avrupa Birliği ülkelerine yaptıklarını dile getiren Çelik, pandeminin etkisiyle bu oranın yılın 7 aylık döneminde yüzde 70’lere gerilediğini, ancak yeni pazarlar sayesinde endüstrinin 1 milyar dolarlık yeni pazar elde ettiğini ifade etti. Baran Çelik, “Bu dönemde Kuzey Afrika ülkeleri AB ülkelerine alternatif olarak öne çıktı. Kuzey Afrika’da da özellikle binek araç ihracatında Mısır öne çıktı. Latin Amerika’da da Meksika ve Brezilya öne çıktı. Ayrıca bu dönemde Ukrayna ve Suudi Arabistan da diğer alternatif pazarlar oldu. Gelinen noktada otomotiv endüstrisi ada ülkeleri de dahil 200’den fazla ülkeye ihracat yapıyor. Dünya üzerinde ulaşmadığımız ülke yok ancak özellikle pandemi döneminde daha önce ihracat yaptığımız pazarlarda payımızı, etkinliğimizi artırma fırsatı bulduk. Özellikle neredeyse tüm pazarlarda azalma varken, Meksika ve Brezilya’ya ihracatta iki haneli artışlar yaşandı” diye konuştu.
“Yabancı yatırımcı ilgisi artacak”
Otomotiv endüstrisinin Türkiye’nin ihracat kilogram değerini artıran bir endüstri olduğuna işaret eden Baran Çelik, sektörün ihracat katma değerinin 7 doların üzerinde olduğunu, bunun 5 dolara yakın kısmını ise tedarik sanayiinin oluşturduğunu kaydetti. Çelik, endüstrideki dönüşümle birlikte bu oranın giderek arttığını vurguladı. Bu çerçevede Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) üreteceği yerli otomobilin önemine işaret eden Baran Çelik şunları söyledi: “Elektrikli araçlar ve otonom sürüşü içinde barındıran yeni bir dönüşüm. Tedarik sanayinin heyecanını her geçen gün artırıyor. İhracatçılar olarak biz de ihracata sağlayacağı katkıdan dolayı heyecan duyuyoruz. Ayrıca otomotiv üreticisi bir ülkenin kendi markasına sahip olması dünyada çok daha fazla yatırımcının dikkatini çekecektir. Özellikle yerli tedarik sanayiinin birikiminin tercih edilmesi sektörün önemini ortaya bir kez daha koydu. Yan sanayilerin yatırımları da dikkate alındığında otomotiv endüstrisi Türkiye’de yatırım ikliminin azaldığı bir dönemde yatırım yapılan nadir alanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.”