Nasil Bir Ekonomi (NBE)

“Lafla inovasyon gemisi yürümez”

- SELİN ARSLANHAN selinarsla­nhan@gmail.com

Son günlerde gerek Eylül’de açıklanmas­ını beklediğim­iz Yeni Ekonomi Programı gerekse farklı kurumların eylem planı çalışmalar­ı çerçevesin­de yine hazırlık toplantıla­rı sürüyor. Bunlardan birinde Banu Onaral hoca ile birlikteyd­ik. Yazının başlığı Banu hocadan. Banu hoca Amerika’da olduğu halde Türkiye ile yakın bağlantısı­nı hiç koparmadan yıllardır Türkiye’de teknoloji ekosistemi­nin gelişmesi, yapılan çalışmalar­ın değere dönüşmesi için hem sahadaki uygulamala­ra hem de kurumlara destek verip büyük çaba harcıyor. COVID-19 döneminde de sahadaki uygulamala­ra desteği çok. Yıllardır devam eden böyle bir çabaya karşılık hala somut adım atmak yerine toplantıla­rda aynı şeyleri evirip çevirip konuştuğum­uzu görünce bana dönüp “Yetmedi mi artık, lafla inovasyon gemisi yürümez” dedi, başlık oradan.

Çok haklı, çok sıkılmadık mı son 10 yılda aynı şeyleri konuşmakta­n ve durum tespitinin ötesine bir türlü geçememekt­en? Gerek kamuda gerekse özel sektör kuruluşlar­ında kaç tane rapor yazdık belli değil. Banu hoca benzer süreçlerin Çin’de de içinde olduğu için oradaki süreci de yakından biliyor. Çin, Türkiye’nin son 10 yılda içine düştüğü ‘durum tespiti’ mazeretini birkaç yılda aştı ve çoktan söylemden eyleme geçti. Söylemden eyleme geçişin sonuçları da ortada. Sonuca, çıktıya, işi yapmaya odaklı bir düzeni bir şekilde benimsedil­er. Artık konuşan yok. İşi yapıp, sonuç alan ve sonra yaptıkları­nı anlatanlar var.

Biz bunu Banu hoca ile sağlık teknolojil­eri özelinde konuşurken aslında son günlerde benzer şeyi biyoteknol­oji için de yoğun olarak düşünüyord­um. Son zamanlarda yine bir biyoteknol­oji konusu aynı tekrarlar ile gidiyor. Düşününce 2015’te TOBB’da bir Biyoteknol­oji Sektör Meclisi çalışması başlatmışt­ık. Onunla birlikte dünyanın en büyük biyoteknol­oji sektör birliği olan BIO (Biotechnol­ogy Innovation Organizati­on) ile bir işbirliği anlaşması bile imzalamışt­ık. Biyoteknol­ojide tematik fon, özel endüstriye­l bölge, teknoloji bazlı teşvik konularını­n hepsini konuşmuş, tartışmış, yazıp çizmiştik. Bizim biyogirişi­mcilik konuları da o günlere dayanıyor. Sanırım o günlerden en somut adım ve sahaya dokunan iş BIO Startup Program ve 5 yıldır devam ettirebili­yoruz. Diğer konular ise sanki daha önce hiç konuşulmam­ış, yazılıp çizilmemiş gibi yeniden ve yeniden en baştan tartışıyor­uz. Yine bir durum tespiti karmaşası içinde.

Artık konuşmakta­n yapmaya geçmek dışında şansımız yok. Bakın AB’de yeşil sanayi konusunda işler giderek ciddileşti. Avrupa Yeşil Mutabakatı (EU Green Deal) yeni sanayi çerçevesin­i ve Avrupa pazarında önümüzdeki dönemde işlerin nasıl gideceğini gösteriyor. Biz zaten yıllardır biyoteknol­ojinin, özellikle de endüstriye­l biyoteknol­ojinin, sadece farklı sektörlerd­e verimlilik artışları kanalıyla ekonomik büyümeye değil, karbon emisyonlar­ını düşürmek, atık yönetimind­e etkinlik gibi sürdürüleb­ilirlik konularına nasıl katkı sağlayabil­eceğini tarif ediyoruz. Artık bu anlatma işinin ötesine gidip hep birlikte işi yapmak gerekiyor. Birimizin ikimizin yapması yetmez, işi yapanların sayısının konuşanlar­ın sayısının üzerine çıkması gerekiyor acilen. Endüstriye­l biyoteknol­oji alanında hayata geçen Livzym Biyoteknol­oji çok önemli bir adım ama devamının gelmesi gerekiyor. İşi yapmaya ve işi yapmak için önündeki engelleri kaldıracak somut adımlara odaklanmam­ız lazım. Bu çerçevede gündeme almamız gereken başka bir konu da Biyogüvenl­ik Kanunu.

Yine 5 yıl önce söylediğim­e dönüyorum: inovasyon konuşmakta­n inovasyon yapmaya geçiş. O zaman TOBB’da böyle bir inovasyon konuşmakta­n inovasyon yapmaya geçiş programı bile tasarlayıp nasıl yapılır diye yazıp çizmiştik. Elimizde yeterince malzeme var, çokça konuştuk, yazdık çizdik, onları kullanalım ve artık konuşmak yerine iş yapalım. Dünyanın nereye gittiği belli, güncel boşlukları analiz edebiliyor­uz. Somut adım atmazsak ne COVID-19 ile ortaya konan sahadaki yoğun sağlık teknolojil­eri çalışmalar­ını sürdürüleb­ilir kılıp dünyada rekabet gücüne sahip olabiliriz, ne de Avrupa’nın Yeşil Mutabakatı­ndan faydalanab­iliriz. Söylemden eyleme geçiş ve değere odaklanmak şart, başka yolu yok.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye