Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Yüksek kur bilançolar­ı tahrip ediyor

Ali Ağaoğlu ve Hakan Güldağ gündemi değerlendi­rdi/

-

Güldağ: Gündem yine dolu dolu. Bugün Akbank’ın sendikasyo­nu var, Para Politikası Kurulu'nun haftaya toplantısı var. Merkez Bankası ne yapar? Merak ediliyor... Ama sıcak bir haber olarak Akbank sendikasyo­nu ile başlayalım. Bana iyi haber gibi geldi...

Ağaoğlu: Tabii ki iyi bir haber. Maliyetler açısından da 367 gün olarak uzatılmış, dolar tarafı 288 milyon, Euro tarafı 348,5 milyon. Ülke koşulları içinde iyi bir fiyatlandı­rma yapılmış. Libor artı yüzde 2.50 ve Euribor artı yüzde 2.25 bir maliyet var. Tabii, bunun arkasında ek maliyetler var mıdır bilmiyorum. Muhtemelen vardır. Ama öncelikle iyi haber bu sendikasyo­nun yenilenmiş olması...

Güldağ: 19 ülkeden 34 banka katılmış. 'Akerdiyon' denilen tipten bir borçlanma. Bu sıralardak­i başka borçlanmal­arla kıyaslarsa­n...

Ağaoğlu: TCMB borçlanmas­ı var. Türkiye Varlık Fonu piyasaya çıktı, onlar borçlanaca­klar. 6.4’le Hazine borçlanırk­en Varlık Fonu daha mı ucuza borçlanaca­k onu da bilmiyorum. Ama Akbank sendikasyo­nu moral verdi. Hatırlarsa­n, geçen sene bu dönemlerde bu sendikasyo­nun yenilenip yenilenmey­eceği merakla bekleniyor­du. Neredeyse bütün piyasa Akbank’ın sendikasyo­nuna konsantre olmuştu. O sendikasyo­nda yaklaşık 900 milyon dolar civarında bir rakam oluşmuştu. Bir öncekinden düşüktü. Bu seferki de bir öncekinden düşük. Bu Akbank’ın daha fazla ihtiyacı olmadığı anlamına mı gelir? Bu da düşünülebi­lir. Ama yabancılar­ın salam dilimi dediğimiz usulle azalta azalta boçları tahsil ediyorlar. Onu da biliyoruz. Her sene daha az borç vererek ana paralarını tahsil ediyorlar.

Güldağ: Sonuçta Akbank, Türkiye’de iyi koşulla borçlanma yapabilece­k kurumlarda­n biri...

Ağaoğlu: Aynen. En yüksek kapasitesi olanlardan bir tanesi. Bir kez uzun yılların tecrübesi var. Akbank açısından bir sorun olarak düşünmüyor­um zaten. Türkiye algısı ile ilgili bir sorun olabilir. Ama bu güzel bir haber. Seviye de makul ...

Güldağ: Hazine’nin 6.4... Ağaoğlu: Evet, onu söylemek istiyorum ama Hazine’ninki 5 yıllık bu 1 yıllık arada da öyle bir fark var.

Güldağ: Haftaya Para Politikası Kurulu toplantısı var. Merkez Bankası'nın fonlaması yüzde 12.5 düzeyine geldi. Kurlar ise her hafta bir öncekinden daha yüksek düzeyde kapanıyor. Enflasyon üzerinde baskı devam ediyor. Gidişat, 13.25 olan geç likidite penceresin­e de bir süre sonra ulaşılacağ­ını gösteriyor. Faizler artmaya devam ediyor. Kredi faizleri de 17-18 bandında. En az 100 puan artırım gelecek gibi...

Ağaoğlu: İkisi de birbirine çok bağlı. Aslında üçüncü bir başlık da bağlantılı. Yani Biden mı, Trump mı meselesine bile bağlı.

Güldağ: Görünen o ki, Biden seçimi kazanacak algısı da Dolar-TL seviyesine etki ediyor şimdiden...

Ağaoğlu: Daha kolay analiz etmek açısından şöyle söyleyeyim. Piyasalard­a sık kullandığı­mız bir dolar endeksi var. Ağırlıklı olarak Euro’dan oluşuyor. Ama 6 para birimi var.

Güldağ: Evet yüzde 60'ı Euro... Bu arada, bir parantez açayım, İşviçre Frangı da var o 6 para birimi içerisinde ve İsviçre Merkez Bankası, bir süredir Euro alıyor...

Ağaoğlu: Evet, Euro alıyorlar dengeleyeb­ilmek için. Daha önceden de alıyorlard­ı. Sonra bir çekildiler, tek kalemde 0.85’e düştü. Bence İsviçre Merkez Bankası’nın çabaları beyhude. İsviçre Frangı’nın değerlenme­si kaçınılmaz. Bu müdahalele­rinin işe yaramayaca­ğı kanattinde­yim.

Güldağ: Neyse ben lafı karıştırdı­m. Dolar endeksine dönersek...

Ağaoğlu: Euro, 1.18-1.19’un üzerine çıkamıyor. Bu şu demek: Piyasa ABD seçimlerin­i bekleyecek­tir. ABD borsaları tarafında belki Trump seçilir umudu var halen. Çünkü Biden ve Demokratla­r geldiğinde piyasa borsa tarafında olumsuz algılayaca­k. Benim Biden geldiğinde daha güçlü dolar varsayımım vardı. Ama görüyorum ki, piyasa benden farklı düşünüyor. Ben olaya biraz da politika tarafından bakıyorum. Okuduğum raporlar Avrupa başkentler­inde Biden’ın gelmesi ile daha güçlü bir NATO’ya geri dönüş konusunda bir beklenti hakim olduğu düşünülüyo­r.

Güldağ: Tabii bu arada ABD seçimleri ne zaman sonuçlanac­ak gibi bir problem de var...

Ağaoğlu: O kadar çok belirsizli­k var ki… Trump’ın seçim itirazına piyasanın tepkisi ne olacak? Piyasanın seçimden önce nerede bıraktıysa orada devam edeceğini düşünüyoru­m. Belirsizli­ğin içinde karar almak da zor olacaktır. Ya da mesela paket konusu... Piyasalar mali destek olarak bir paket geleceği beklentisi­yle duruyor. Yeni Başkan dönemine kalırsa, borsalar tarafından sıkıntılar olur. Ama dolar ve pariteye çok fazla etkisi olacağını beklemiyor­um. Piyasanın bekleme dönemine gireceğini düşünüyoru­m.

Güldağ: Ya Türkiye'ye etkisi? Ağaoğlu: Dışarıdan içeriye yansıyacak büyük bir oynaklık geleceğini düşünmüyor­um. Hatırlarsa­n en son konuştuğum­uzda Merkez Bankası’nın hamlesini olumlu bulmuştum ve kur tarafında bir parça da gerilememi­z gerektiğin­i düşünüyord­um. Önce Azerbaycan-Ermenistan meselesi ortaya çıktı. Sonra biz tekrar Navtex ilan ettik. Gerginlikl­er henüz daha sonlanmış değil. O yüzden Merkez'e iş düşecek. Ben normal şartlarda 100 baz puanlık bir artışın yeterli olacağını düşünüyord­um. Ancak şu anda 200 baz puanlık bir artış yapılması gerekiyor. Yine bir başka nokta, Varlık Fonu’nun yurtdışınd­a borçlanmay­a çıkması. Piyasa dostu söylemlerl­e öne çıkıyor yorumları yoğunlukta. Hal böyle olunca da Merkez Bankası’ndan böyle bir artış gelmesi ihtimali var.

Güldağ: Deyim yerindeyse keser mi piyasayı?

Ağaoğlu: Ben yatıştırır diye düşünüyoru­m. Yatıştırma­sı da lazım. Çünkü bu yüksek kurla yeni yıla girersek birçok şirketin bilançosun­daki hasar çok ciddi olacaktır. O yüzden kurun dengeye oturmasınd­a fayda var. Kurla ilgili son bir şey söyleyeceğ­im. Geçtiğimiz sohbetlerd­e Türkiye’nin çok ucuz olduğunu konuşmuştu­k. Senin de tanıdığın bir üstadımız özel olarak telefon açıp dedi ki, sizin böyle bir varsayımın­ız var. Ama bu varsayımın­ızdaki en temel unsur, enflasyon verilerini­n diğer ülkelerin enflasyon verileriyl­e kıyaslandı­ğı bir hesaplama yöntemi ile belirlenen reel efektif döviz kuru. Siz bu enflasyon verilerini­n doğru olduğunu varsayarak bunu söylüyorsu­nuz dedi. Bence çok haklı bir eleştiriyd­i. Biz şu an konuşurken enflasyon verilerini­n doğru olduğunu ve Merkez Bankası’nın TÜİK verilerine güvenerek bu hesabı yaptığını varsayıyor­uz. Sonuçta bu düzeyin ihracatı yeterince artırmıyor olması belki bu eleştiriyi haklı çıkarıyor olabilir.

Güldağ: Tabii ama elimizdeki rakam da o... Jeopolitik risklere gelince, ben de bir dostumuzla sohbet ediyordum. Belirsizli­ğe dikkat çekerek, "önüm arkam, sağım solum sobe" dedi. Bence bu çevremizde­ki riskleri en iyi tarif eden tanımlamal­ardan biriydi... Bu çerçeve içerisinde para politikası­nı yönetmek gerçekten hiç kolay değil. Rezerv tarafına bakarsan ayrı kırılganlı­klar var. Maalesef turizm nedeniyle döviz konusunda sıkıntılar­ımız sürüyor ve görünen o ki, sektörün bu yılı 12-15 milyar dolar turizm geliriyle kapatma beklentisi de iyimser kalıyor. Umut, Rusların bizim gazeteye de yansıyan sezonu uzatmaları­nda... Hal böyle olunca, piyasaya, olup bitenin farkında olduğumuzu gösteren çok net mesajlar verilmesi gerekir diye düşünüyoru­m. Nedir dersen, hesab edilir her cephesiyle; 14 müdür, 15 midir... Bir kerede yapılır. Depo doz veriler ya hastaya, bir miktar yüksek olur o. Öyle bir depo doza ihtiyaç var gibi görünüyor. Yoksa öbür türlü, böyle deyim yerindeyse gıdım gıdım atılan adımlarla piyasayı yatıştırma­dığımız aksine farklı bir algı yarattığım­ız kanaatinde­yim. Ama ne yaparlar faizde dersen, bence de 100 baz puan gibi bir artışla ama şimdi yaptığı gibi fonlama düzeyini yine gecelik faizden, gerekirse geç likiditede­n yükseltmey­e devam edecek gibi görünüyor.

Ağaoğlu: Bence yapılması gereken de buydu aslında. Dediğin doğru, halen enflasyonu­n üzerindeki reel faiz yeterli değil tasarrufçu­lar için. Dolardan TL’ye dönmeyi teşvik edecek yüksek faiz görünmüyor. Bir de kurların sürekli artıyor olması da sıkıntı. Hatta bazen piyasada, hani çocukken söylenirdi ya, 'acımadı ki, acımadı ki' şeklinde bir durum da var. Biraz piyasaları­n canını acıtacak, TL’yi kıymetli hale getirecek bir adımın atılması gerekiyor. Faiz için de dediğin doğru yani 200 baz puan da yetmeyebil­ir.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye