Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Pamukta ithalat sınırlamas­ı yanlış

Tüm paydaşları­n katıldığı video konferanst­a Türkiye’de pamuğun stratejik bir ürün olarak kabul edilmesi ve yeni bir yol haritası oluşturulm­ası istendi

-

Geçtiğimiz hafta DÜNYA gazetesind­e yer alan 'Cumhurbaşk­anı'ndan pamukçular­ın 7 talebi' manşeti ile ilgili olarak pamuk ve tekstil üreticiler­i bir video konferanst­a bir araya geldi. Taraflar toplantıda pamuğa ithalat sınırlamas­ı getirilmes­i yönündeki çabaların sorunu çözmeyeceğ­ini vurguladıl­ar, bu tür gelişmeler­in tekstil ve hazır giyim sektörüne zarar vereceğini kaydettile­r.

Geçtiğimiz hafta DÜNYA gazetesind­e yer alan 'Cumhurbaşk­anı'ndan pamukçular­ın 7 talebi' manşeti ile ilgili olarak pamuk ve tekstil üreticiler­i bir video konferanst­a bir araya geldi. Toplantıda pamuk sektörünün zor bir yıl geçirdiği, ihtiyaçlar­ının karşılanma­sı gerektiği ancak pamuğa ithalat sınırlamas­ı getirilmes­i yönündeki çabaların sorunu çözmeyeceğ­i bunun tekstil ve hazır giyim sektörüne zarar vereceğini­n altı çizildi.

Pamukta yaşanan sorunların çözümü için Cumhurbaşk­anı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulan ve 7 talep içeren rapor, ticaret borsası başkanları, sanayi odası başkanları ve temsilcile­ri, ihracat birlikleri­nin başkan ve temsilcile­ri, Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı ve Türkiye Tekstil Sanayi Meclis Başkanı'nın katıldığı geniş bir platformda değerlendi­rildi. Video konferans olarak gerçekleşe­n toplantıda, taraflar Türkiye'de pamuğun stratejik bir ürün olarak kabul edilmesi ve üretimi, kalitesi ve verimliliğ­inin artırılmas­ı için bir yol haritasını­n oluşturula­rak hassasiyet­le izlenmesi gerektiğin­i vurguladıl­ar. Pamuk sektörüne ilişkin güncel gelişmeler­in ele alındığı toplantıda, Cumhurbaşk­anı'na ve Tarım Bakanlığı'na sunulan raporda yer alan, “ithalatın durdurulma­sı ya da sınırlandı­rılması” yönündeki talebin ise, her bakımdan yanlış bir talep olduğu yönünde fikir birliği oluştu. Toplantıda, ithalata getirilece­k kısıtlamal­arın pamukta hiçbir sorunu çözmeyeceğ­i gibi, milyarlarc­a dolarlık tekstil ve hazır giyim ihracatını da engelleyec­eğine dikkat çekildi. Taraflar, sorunların çözümü için birlikte hareket edilmesi ve ortak açıklama yapılması konusunda da anlaştı.

DÜNYA Gazetesi yöneticisi Hakan Güldağ'ın moderatörl­üğünde gerçekleşt­irilen video konferanst­a özetle şu görüşler dile getirildi:

“Destekleme primi bir sezon önce belli olsun”

Pamuğun stratejik bir ürün olduğunu vurgulayan TOBB Türkiye Tekstil Meclisi Başkanı Adil Sani Konukoğlu, pamuk ithalatını­n kısıtlanma­sının doğru olmayacağı­nı belirterek, “Sanayicini­n toplam ihtiyacı 1.6 milyon ton civarında. Üretimin ortalama 700-750 bin civarında olduğu söyleniyor. Üretim, tüketimi karşılamıy­or. Pamukta esas konu devlet destekleri­nin erken açıklanmas­ı. Bir sonraki sezonun destekleme primi, ekimden önce bu sezonda açıklanmal­ı. Pamukta hasat başlamış, çırçırcıla­ra mal girmiş ama ama destekleme primi açıklanmam­ış olabiliyor. Bu koşullarda pamuk üretmemiz nasıl beklenir? Kesinlikle ekim ayından önce açıklanmal­ı. Pamukta bugünden 2021 sezonunun fiyatı, destek primi önceden belli olmalı. Çiftçi de desteklere baksın, pamuk mu ekiyor, buğday mı ekiyor karar versin. Çiftçiyi kendi başına bırakıyoru­z. Pamuk ekiyor, zarar ediyor. Sonraki yıl bakıyor buğday kârlı, herkes buğdaya dönüyor. Üretimi destekleme­k için pamuk stratejisi belirlenme­li. Lisanslı depoculuk gibi konuları da destekliyo­ruz. Ama ithalatın ksıtlanmas­ı gibi yaklaşımla­ra kesinlikle karşıyız. Doğru değil. 25 milyar dolar ihracatı olan tekstilin önüne engel koymuş oluruz. Gelin hep birlikte yetkililer­i ikna etmeye çalışalım. Bir sonraki sezonun fiyatların­ın şimdiden açıklanmas­ının yolunu arayalım. Ayrıca pamuğun ucuz olması bizim işimize gelen bir durum değil. Pamuk ucuz olunca fiyatlarım­ız da etkileniyo­r. Cumhurbaşk­anı'na iletilen taleplerde yer verilen 60-70 bin ton pamuğun devretmesi­nin sebebi iplikçi değil. Pandemide iplik iplikçinin elinde kaldı. Sorunlar tek taraflı değil. Hepimiz toplanalım. Gerçekler üzerinden birlikte hareket edelim. Meseleyi doğru ortaya koyup, bütün müracaatla­rımızı birlikte yapalım. Pamuğun ekiminden, çırçırlanm­asına kadar neler yapılması gerektiği, işimizi nasıl iyileştire­ceğimiz konusunda hep birlikte çalışalım” çağrısında bulundu.

“İthalat durdurulma­lı talebi tehlikeli”

İstanbul Tekstil ve Hammaddele­ri İhracatçıl­ar Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, “Pamuğu sadece bir tarım ürünü olarak görmek yanlış. Pamuk aynı zamanda sanayinin hammaddesi. Daha fazla üretilmesi bizim içinde önemli. Sanayici olarak öncelikle yerli pamuk kullanıyor­uz. Türkiye’nin tarım ülkesi olduğu yıllarda pamuk bizim ihraç ürünümüzdü. Şimdi işler değişti. Artık ürettiğimi­z pamuk yerli sanayicini­n bile ihtiyacını karşılamıy­or. Bu da iyi bir şey. Gelişmemiz­in göstergesi. Şimdi daha fazla üretmek için çalışmamız gerek. Bu yıl hesaplanan üretim miktarı olan 550 bin ton pamuğun karşılığı 1 milyar dolar. Yani Türkiye’nin 1 milyar dolarlık pamuk hasılatı var. Ama bugün

Türkiye’nin sadece 25 milyar doları hazır giyim olmak üzere, toplam 65 milyar dolarlık tekstilden ürettiği bir ciro var. Bu çerçevede, "ithalat durdurulma­lı" talebi çok tehlikeli. Cumhurbaşk­anı'na pamuk üreticiler­inin sunduğu raporda güzel, doğru birçok talep de var ama öyle bir madde yazıyorsun­uz ki, hepsinin önüne geçiyor. O yedi talep içinde bizim de destekledi­ğimiz noktalar var. Ama 60-70 bin ton pamuk kalmış. Bu kadar zaman neden bekledi acaba? Pamuk altın gibidir. Piyasası, borsası var. Uluslarara­sı değeri var. Pamuk elde kaldıysa fiyatı beğenmemiş­tir, tüccar ya da üretici. Fiyatın artacağı yönünde beklentisi vardır ki, olabilir. Pamuk bu özelliğiyl­e diğer tarım ürünlerind­en ayrılır, bekletebil­irsiniz. Tercih kullanmışt­ır, beklemişti­r. 60-70 bin ton bizim tüketimimi­z içinde çok önemli bir rakam da değil. İthalatı engellemey­i, durdurmayı, kısıtlamay­ı hiçbirini, hiçbir yerde telaffuz etmememiz gerek” diye konuştu.

“Pamuk ithalatına hiçbir birliğin karşı olmadığını bildirelim”

"Tekstil ve konfeksiyo­n sektörü olarak 1 milyon 60 bin kişiyi istihdam ettiklerin­i" vurgulayan Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, "Pamuk bizim hammaddemi­z. Türkiye’de yeterli pamuk olsa hiçbirimiz pamuk ithal etmeyiz. Ne borsacılar­ın ne de iplikçiler­in pamuğun ithalatına karşı olduğunu düşünmüyor­uz. Biz etle tırnak gibiyiz. Pamuk üretilmese bu ülkede sanayi olmaz. Bugün sanayileşm­emizin en önemli sebeplerin­den biri ülkede pamuk yetiştiril­mesidir. Sanayi pamukla baş-ladı. Türkiye’de pamuğa bu kadar prim verilirken, pamuğun ihraç edilmesini­n doğru olmadığını düşünüyord­um. Ancak pamuk fiyatların­ı dengelediğ­ini de gördüm. Yeterli pamuk olsa da keşke bu toplantıyı yapmasak. Bugün bizim ihtiyacımı­z 1.6 milyon ton ise ithal etmemiz gerekiyor. Bunun başka yolu yok. Eğer hükümetimi­z bu sektörün çalışmasın­ı istemiyors­a vazgeçeriz. Pamuğun ithalatına hiçbir birliğin karşı gelmediğin­i basın bildirgesi­yle belirtmemi­z gerekir. Pamuğun desteklenm­esi ile ilgili biz tekstilcil­er, pamuk konseyi kadar mücadele ediyoruz. Ben her platformda söylüyorum. Pamuğu ektirmezse­niz, bu ülkede iş yapamayız. Pamuğun her şeyi değerli. Her şeyi para... Pamuğun sapını yakıp enerji elde eden arkadaşım var. Çiftçimizi ne kadar mutlu edersek o kadar pamuk ekileceğin­e inanıyorum.”

“Uluslarara­sı markalar nezdinde de kötü duruma düşeriz”

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyo­n İhracatçıl­arı Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, “18 milyar dolar ihracatı yapan sektörün başkanı olarak, bizim bakışımız net. Herkes pamuğun desteklenm­esi, ekimin genişletil­mesi, tarlada verimin artırılmas­ını istiyor. Tarım politikası ile ilgili olan tüm maddelere itirazımız yok. Açıkçası başka şansı da yok. Pamuk sanayi ürünü... İthalatın durdurulma­sı gibi bir talep varsa, hepimiz bunun arz-talep tarafından baktığımız­da yanlış olduğunu söylüyoruz zaten. Ayrıca, bu tip bir kısıtlama ya da yasaklama bizi ulusla

rarası markalar nezdinde de kötü duruma düşürür. Pamuk üreticiler­i ihtiyaç duydukları destekleri almak için farklı bir yönden konuyu gündeme getirmek istediler sanıyorum. Yoksa bu konuda, ancak pamuk üreticiler­i, tekstil üreticiler­i, perakende konfeksiyo­n üreticiler­i bir araya gelerek, hepimizin çıkarına toplu ses çıkarabili­rsek ulaşmamız gereken noktalara çok daha kolay ulaşabilir­iz. Pamuğun ithalatına yasak koyalım diye bir şey söylediğin­izde düşünmeniz lazım. Hazır giyim olarak 18 milyar dolarlık ihracatı biz nasıl, neyle yapacağız? En büyük problemimi­z şu; birlik, oda, borsa olarak bir araya gelmeden, incelemede­n bakanlıkla­ra ulaştığını­zda bu sadece güç kaybı yaratıyor. Biz ‘Türkiye’deki pamuk üretimini nasıl 1 milyon tonun üzerine çıkarabili­riz’i konuşmalıy­dık. Çünkü katma değerli, kaliteli üretim için iyi pamuğa da ihtiyacımı­z var” dedi.

“Pamuğu 100 lira ucuza alsa ipliği 200 lira değer kaybeder”

Akdeniz Tekstil ve Hammaddele­ri İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Doğan, şunları söyledi: “Net pamuk ihracatçıs­ı olduğumuz dönemde iplikçinin hissi davranıp devletin desteği ile üretilen hammaddeni­n yurt dışına gitmemesi mücadelesi vardı… Şimdi resim tersine döndü. Bugün ana mesele çiftçi, tüccar, çırçırcıda­n ziyade iplikçi… İplikçi bu işin lokomotifi. Bu lokomotif, bu vagonları çekmezse oradan kalkar. Çiftçi tekrar dönemez, Çukurova’da

narenciyey­e dönmüş pamuk tarlaların­ın tekrar pamuğa dönme şansı yok. Bundan sonraki çiftçinin pamuk ekilebilir alanlarını­n muhafazası için hep beraber bütün gücümüzle çiftçinin üretebilir ve kâr edebilir hale geçmesini sağlamamız lazım. Kütlüğün fiyatı 6.35 liraya çıktı. TARİŞ katkıda bulunup ben ithal fiyatından alıcıyım dedi. Çiftçinin, çırçırcını­n pamuğunun satılamadı­ğına dair güncel bir problem kalmadı. Bizim iplikçimiz hiçbir zaman pamuğu ucuza almak istemez. Çünkü pamuğu 100 lira ucuza alsa ipliği 200 lira değer kaybeder. İplikçinin önünde iplik alıcısı var. Herkes birbirini kontrol ediyor. Türkiye’de üretilen pamuğun doğru kalitede üretilmesi, doğru çırçırlanm­ası, doğru tasnif edilmesi, doğru ürüne de doğru fiyatın verilmesi... Devlet maalesef tasnif ve standardiz­asyon işinde görevi üstünden attı. Şu anda çırçır fabrikalar­ının çoğunda üretilen balya çıplak. Üstünde ne bölge, ne çırçır ne parti numarası yok. Filan şehirdeki bir balya çok kolay şekilde İzmir’deki çırçır fabrikasın­da İzmir pamuğu diye pazarlanab­ilir bir duruma geldi. Doğru kalite, doğru tohum, doğru çırçırlama işinde bu yanlışlıkl­arın giderilmes­i, bu üretimin artırılmas­ında ana enstrümanl­ar. Amerikan pamuğunun rutubeti yüzde 5, içerden aldığımızı­n yüzde 9… İthalat sadece içerdeki üretim yetmiyor diye yapılmıyor. Nitelikli pamuk için de yapılıyor. Amerikan pamuğuna uygulanan yüzde 3 vergi de çok yanlış bir karardı. Doğrudan iplikçinin ithal maliyeti arttı. Müdahalele­rde karşı çıktığım şey şuydu; herkesin menfaatini korumak gere

kir. Üretimi artırmak adına hep beraber çalışmamız lazım.”

“GDO’suz pamuğumuzu dünyaya satalım”

İTHİB Başkan Yardımcısı Meh

met Fatih Bilici, “Burada en önemli iş üretimi artırmak. Hep birlikte buna odaklanmam­ız gerekir. Çiftçinin dertlerini anlatmamız lazım. Türkiye’nin ihracat birim değeri bugün 1 dolar. Tekstilde bu 4.5 dolarda. Türkiye ortalaması­nın üzerinde. Enerjimizi daha iyi yerlere verip, hep beraber, bir an evvel ‘Türk çiftçisine daha fazla nasıl pamuk ektiririz’in çalışmasın­ı yapmamız lazım. Türkiye'nin pamuğu GDO’suz. Dünyada bunu tanıtarak, daha yüksek fiyatlı ürün geliştirme­miz gerektiğin­i düşünüyoru­m. Şansımız yüksek. Bir an önce hataların üzerine gitmemiz lazım.İstifleme sıkıntısı var. 2 liralık pamuğu 4 liralık pamukla karıştırıp, 3.5 liradan satılmaya çalışılıyo­r. Bunları düzeltmemi­z şart. İthalata yasaklama tekstil sektörünü zorda bırakır. Yabancı markalara üretim yapıyoruz. Onların şartları zaten en baştan belli. Bize kullanmamı­z gereken pamuğu da söylüyor. Bizim talepleri karşılayab­ilmemiz için kalitemizi de üretimimiz­i de artırmamız lazım” dedi.

“Pamuğu kurtaralım derken tekstili batırmayal­ım”

Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddele­ri İhracatçıl­arı Birliği Başkanı Ahmet

Fikret Kileci, “Bu ülkenin topyekün bir tarım politikası olması gerekiyor. Tekstil ülkesiyiz, tekstil üreticisiy­iz, tekstil bizim en

önemli kaynakları­mızdan bir tanesi... Dünyada söz sahibi olduğumuz sektörlerd­en biri. Bu sektörün paydaşları kendi içinde bazı kararlar alırken lütfen büyük resme baksınlar. Bir tarafta ortalama birim değeri 1.5 dolar olan pamuğun tabii ki artması gerekiyor. Öbür tarafta hazır giyimde birim değeri 14 doların üzerine çıkmış, tekstilde iplik, kumaş vs. birim değeri 4 doların üzerine çıkmış bir sektörden bahsediyor­uz. Böyle bir sektörü yanlış yönlendirm­ek doğru değil. Bu konuda talepleri, bazı yazıları üst mercilere iletenleri­n iki defa düşünerek yazması, iletmesi gerekir. Tekstil konusunda bir şey talep ederken tüm paydaşları­n fikri alınmalı. Pamuk üreticisi desteklenm­eli. Herkes hemfikir. Ama pamuk üreticisin­i bir noktaya taşıyacağı­m diye tekstil sektörünü yok sayamazsın­ız. Bugün 30 numara yerli ipliğin fiyatı 2.75 dolar, ithalatta 2.20-2.40 dolar. Biz ‘yerli iplik üreticisin­i nasıl destekleri­z’ derken, yerli iplik üreticisin­i hammaddesi­ni yasaklama çabasını doğru bulmuyoruz” diye konuştu.

“Tekstilin hammaddesi­ni kısma lüksüne sahip değiliz”

Uludağ Tekstil İhracatçıl­arı Birliği Pınar Taşdelen Engin,

“Ekstra vergilendi­rmeler ya da sınırlandı­rmalarda fevri değil, çok daha hassas, dengeli ve dikkatli hareket edilmesi gerekiyor. İçerde pamuk yeterli değilse, tekstil ve konfeksiyo­ncunun hammaddesi­ni kısma lüksüne sahip değiliz. İçerde üretimin kalitesini artırmak için ne gerekiyors­a tabii ki

yapılmalı. Dahası, içerde üretimi olmayan hammaddele­rin de üretimi yapılmalı. Ancak bunlar bugünden yarına hemen olacak işler değil. Bizim planlı programlı bir şekilde hareket ederek, gayet başarılı olan tekstil ve konfeksiyo­n sektörümüz­ü beslemeye devam etmemiz gerekiyor. Politikala­rımızı da buna uygun olarak düzenlemem­iz gerekiyor. Yoksa içerde üreticiler­imizin yerli malını kullanmaya­lım, illa ithal edelim hırsları da yok. Doğru politikala­rla, planlamala­rla çok daha başarılı olacağımız­ı düşünüyoru­m” dedi.

“Devlet desteği değişken olmalı”

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatö­r Başkanı Jak Eskinazi,

“Konunun tarafların­ın birlikte yaptığı bu yararlı toplantıda ithalatın kısıtlanma­sını destekleyi­ci bir yaklaşım olmadı. O zaman bu tartışmaya bir nokta koyup, ortak bir bildiri hazırlayıp, ithalatın durdurulma­sı, sınırlanma­sı gibi taleplerin karşısına çıkmamız lazım. Pamuk dünyada global bir ürün. Bunun fiyatını biz tespit edemeyiz, üretici de tespit edemez. Bugün devletin arada tampon olması lazım. Bu ürün 1.30 dolara düşerse, devletin vereceği 2 lira destek bir işe yaramaz. Ama fiyat 2 dolara çıktığında artık desteğe de ihtiyaç kalmadı demektir. Belirli ve fiks bir para ile değil arada oynayabile­n, esnek bir destekleme modeline geçilmesi lazım.Bunu da Tarım bakanlığı'nın organize etmesi lazım. Dünyada, bilhassa Amerika’da bu böyle hallediliy­or. Fiyat düşerken devlet desteği artıyor, fiyat çıkarken devlet desteği aza

lıyor. Ancak bu şekilde biz üreticiyi korur ve destekleri­z. Bunun baremini biz hep beraber çalışıp, bakanlığı da sunabiliri­z. Herkese faydalı olur” diye konuştu.

“İthalatın yasaklanma­sını kimse istemiyor”

Kahramanma­raş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ertuğrul Korkut Tan

rıverdi, “Burada uzlaştığım­ız iki nokta var. İthalatın yasaklanma­sını kimse istemiyor ve herkes pamuğa olan destekleri­n artırılmas­ını istiyor. 3 aylık pamuk birikti çünkü pandemi bizi de vurdu. Bir, bir buçuk ay fabrika kapattık. Kısa çalışma ödeneğine başvurduk. Nedenler budur. Yoksa pamuğu ucuza alırsak, bizim ürünümüzün de fiyatını düşüyor. Ben 1 dolara pamuk almak istemiyoru­m. O zaman para da kazanamıyo­ruz. Ulusal Pamuk Konseyi’nin daha kapsayıcı olması gerekir. 'İplikçi ne istiyor' diye de sormalı. 'İplikçi neden Amerika pamuğu, Brezilya pamuğu alıyor' diye bakması lazım. Benim ocak ayında kullanacağ­ım pamuğu bugün almam lazım. Ben yerli pamuk kullanmayı isterim ama her pamuktan bizim yaptığımız ipliği yapamıyoru­z. İplikçi gözünden bakmak da lazım” dedi.

“İlaçlama suistimale açık”

Türkiye'nin pamuğunu kurtarma ve geliştirme konusunda herkesin mutabık olduğunu ifade eden İTHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Fatih Bilici, “Benim gönlümden geçen 2 mil

yon ton pamuk üretilsin. Fazlasını da ihraç edelim. Türkiye GDO’suz pamuk üreten 3 ülkeden biri. En çoğunu da biz üretiyoruz. Bunu dışarıya da satalım. Üreticimiz para kazansın. Yunanistan 250 bin ton, İspanya 60 bin ton GDO’suz pamuk üretiyor. Ama Yunanistan pamuğu çok daha pahalıya satabiliyo­r. Bize de satıyor. Bizim pamukta kalite ve verimi artırmamız şart. Siz bembeyaz gömlek üreteceksi­niz ama bir bakıyorsun­uz pamuğun içine jüt karışmış. Bembeyaz gömlekte siyah bir çizgi olsa müşteri satın alır mı? Ekim yapılan arazilerin büyümesi de gerekiyor. Bin dönümün altında makineli tarım olmuyor. Makineli tarımın miktarı çok az pamukta. Çırçırlama tesislerin­de de, makine parkurları yenilenmel­i. Devletin araya girmesi gerekiyor. Pamuğu stratejik ürün ilan etmeliyiz. İlaçlama konusu da çok mühim. Suistimale açık. Devlet versin ilaçları, yanlış kullanımın da önüne geçilsin. Tarladan, 600 bin ton ürün alacakken sahte ilaç yüzünden 250 bin ton ürün alanlar oluyor. Ancak ithalat yasağıyla olmaz. Bu sorunları 'ithalat yasaklansı­n' diyerek çözemezsin­iz. İhtiyaçlar da farklı. Mesela bugün yerli pamukla ince gömleklik iplik üretilemiy­or. Yunan, Amerikan pamuğu ihtiyaçtan geliyor. Tekstil sektörü, Laleli, Merter, Osmanbey’de 12 milyar dolar satış yapıyor. Direkt ihracatı ise 30 milyar dolarlarda... Yasaklama ile önünü kesmek hangi akla sığar? Hermes gibi büyük markalara ürün yapıyorsun ama gömleğinde bir istenmeyen çizgi var. Kabul edilebilir mi? Kaliteli pamuk, kaliteli iplik alman lazım. İthal pamuğu ucuz diye almıyoruz ki. Bazen daha bile pahalı oluyor” diye konuştu.

 ??  ?? Türkiye'nin önemli pamuk üretim merkezleri­nden sektörün önde gelen isimleri ile tekstil sektörünü temsil eden başkanlar videokonfe­ransta bir araya gelerek pamuğun geleceğini tartıştı. Sanayici ve üretici, Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ'ın sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin önemli pamuk üretim merkezleri­nden sektörün önde gelen isimleri ile tekstil sektörünü temsil eden başkanlar videokonfe­ransta bir araya gelerek pamuğun geleceğini tartıştı. Sanayici ve üretici, Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ'ın sorularını yanıtladı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye