"ÜRETİCİNİN TALEBİ ANCAK SANAYİCİ İSTERSE GERÇEKLEŞİR"
Pamuk üreticileri, tekstil ve hazır giyim sanayicileri ve ihracatçıların bir araya geldiği video konferansta söz alan Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, “Pamuk ile ilgili sorunlar ülkemizdeki üretimi merkeze alarak ele alınmalı. Cumhurbaşkanına sunulan raporun birikimi 3 yıllık bir birikim. Üreticiler, 2018 yılından beri, Çin-ABD ticaret savaşı, dövizdeki atak, maliyetler derken çok ciddi etkilendi. Pamuktaki fiyatları bugünden kalkarak değerlendirmeyin lütfen. Pamuk ekmek istemiyor üretici, kendisini sahipsiz, desteksiz hissediyor. Sektörden bürokratlara yapılan bariz hatalar var. İthalat üreticinin fobisi. Türkiye’de çok ön planda olan bir şey ve üretici en kısa yoldan çözüm olarak onu görüyor maalesef. Bulmak istediği desteği bulamıyor çünkü. İstanbul Sanayi Odası’nın çalıştayında da konuştuk. Artık sanayicinin hammaddenin üretimi konusunda aktif olması gerekiyor. Üreticinin taleplerinin uç noktada ne olursa olsun, ancak sanayici talep ederse gerçekleşeceğini biliyoruz. Üreticilerin, çırçırcıların eksikleri var. Doğrudur. Ama kabul edelim ki, bu sektör başıboş kaldı. Sadece prim desteği ile ilgili değil, yapısal problemlerimiz var. Buralara hep beraber odaklanalım” diye konuştu.
“Destek politikaları en az 5 yıllık olmalı"
Bir süre önce kamuoyuyla paylaşılan İstanbul Sanayi Odası'nın tüm tarafların katılımıyla düzenlediği Tarladan Markaya Pamuk Çalıştayı'nı hatırlatan İzmir Ticaret Borsası Başkanı Barış Kocagöz şunları söyledi: “O çalıştayın sonuç raporunda pamukta neler yapılması gerektiği, nasıl hareket edilmesi gerektiği var. Tarladan gömleğe kadar büyük çerçevede baktık pamuğa… Ülke çıkarlarını önde tuttuk. Bu yıl çok zor bir yıl yaşıyor pamuk üreticileri. Geçen yıldan bu yana yüzde 30-35 ekili alan daralması var. Bu yıl 550-600 bin ton rekolte tahmin ediyoruz. Geçen 10 yılda yapılan çalışmalarla 1 milyon ton hedef koymuştuk. 950 bin tona ulaşmaya başladık. Ama 400 bin ton pamuk hesapsızca ithal edildi. Son iki yıldır atılan yanlış adımlarla, son 7 yılda ulaşmış olduğumuz başarı yerle bir oldu. Bunda sektörün farklı hataları da etkili oldu. Nisanda primlerin ödenmemesi en büyük sorunlardan biri. Çiftçi nisanda yeni ekime giriyor, paraya ihtiyacı var. Ayrıca destekleme politikalarının en az 5 yıllık yapılması gerek. Üreticinin 5 yıl boyunca pamuktan ne alacağını bilmesi lazım. Devletin şunu demesi gerekiyor: Ben bir milyon ton hedef koydum, buna ulaşana kadar şu kadar destek vereceğim. Hedefe ulaşınca, fazla geliyorsa o zaman desteklemeyi kısmaya başlayacak. Üretici nisan ayında ne parayı aldı ne de üreteceği pamuğun desteğini biliyor. Hasat bekliyor yine bilmiyor. Sonunda Cumhurbaşkanı'na kadar bu sorunları iletildi. İthalat yasağını savunmak ancak matematiği bilmeyenlerin işi olabilir. Mantıklı değil. Tekstil sanayisini rekabet edebilir kılmak için sıfır gümrüğü var bu ürünün... Ama üretici de canlı kalmak zorunda. Üretici ayakta kalmazsa en başta bu ülkenin sanayicisi kaybedecek. Mısır, buğday, ayçiçekte gümrük vergileri üreticiyi koruyor. En çok destek pamuğa veriliyor deniyor ama destek miktarını gümrük miktarı ile çarpın. Neyle rekabet ediyor pamuk üreticisi görün. Bu yıla gelince iplik sanayicisine de eleştirim olacak. Temmuz sonu, ağustos başı 60-70 bin ton pamuk depoda kaldı. Bu Türkiye’nin bir aylık tüketimi bile değil. Ama millet pamuk satamıyor. Herkes alıcıdan çekilmiş, iplikçinin ihtiyacı yok. Fiyatlar oldu 10,20. Bakıyorsunuz Brezilya pamuğu, 11,70. Ucuza pamuk alarak üreticiyi öldürüyorsunuz. Sadece bakanlığın değil, iplik-tekstil sanayicisinin pamuk politikası olmalı. Ucuza almak için çalışmamalı, üreticiyi de düşünmeli.”
“İthalat yasağı aritmetiğe aykırı”
Çukurova'nın 150 yıllık bir pamuk tarihi olduğunu belirten Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, “Bugün Adana’da pamuk ekim alanları, 3 milyon dekar alandan 300 bin dekara düşmüş. Pamuk üreticisi zamanında pamukla zengin olmuş. Ancak pamuk üretimi artık hem zahmetli hem de maliyetli bir haline geldi. Üretici alternatif ürünlere yöneldi. 'Bu yıl ekmedim, gelecek yıl ekerim' deme durumu yok. Biz ithalata karşı değiliz. İthalat yasağı aritmetiğe aykırı. Pamuk ithalatı serbest olmalı. Sanayici mecburen karşılamak zorunda ihtiyacını… Ama Türkiye'de pamuk üretilsin istiyorsak, stratejik ürün diyorsak ona göre hareket etmek lazım. Pamuk ekilen topraklar narenciyeye dönmeye başladı. Adana’da narenciye ekilen alanlar 3-4 yıl önce hiç yokken 3. sıraya yükseldi. Üretici para kazanamadığı zaman pamuktan kaçıyor. Para kazanırsa geri döner. Tarımda planlama eksikliğinden bazı değerleri kaybediyoruz” dedi.