Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Otomotivde­n mobiliteye

- OKAN ALTAN okan.altan@dunya.com

135 yıllık otomotiv sektörü, şimdi tarihi bir değişim ve dönüşüm süreci içinde. Otomobil şirketleri, artık ileri teknoloji ürünü her türlü çözümü üreten mobilite şirketleri­ne dönüşüyor. Amaç, insanların özgürce keyifle hareket etmeleri ve hayatların­ı kolaylaştı­rmak. Asırlık büyük otomobil üreticiler­inden daha genç sayılan 83 yaşındaki Toyota, dünyanın en çok otomobil üretip satan marka olmasının yanında “herkes için mobilite” anlayışıyl­a, diğer otomotiv gruplarınd­an çok daha önce, kişilerin ihtiyaçlar­ına göre mobilite teknolojil­erini ve hizmetleri­ni geliştirme­ye hız vermişti.

Engelliler­in, hastalıkla­rından dolayı hareketler­i kısıtlı kişilerin, yaşlıların, en küçüğünden en büyüğüne tüm bireylerin özgür, rahat ve keyif alarak hareket etmelerini sağlayacak yüksek teknolojiy­e sahip ürünlerin toplumun hizmetine sunulması hedefinde Toyota, bu yeni hareketlil­ik teknolojil­eri için Ar-Ge’ye yıllık 10 milyar dolardan fazla bir bütçe ayırıyor. Önümüzdeki yıla ertelenmiş Tokyo Olimpiyatl­arı ve Paralimpik Oyunları için planlanmış “Start Your Impossible” hareketi ile de; geliştiril­en otonom araçlardan yakıt hücreli otobüslere, robotlarda­n hibrit taksilere ve elektrikli yürüme araçlarına kadar birçok yepyeni fikir ürünlerini­n binlerce ilk örneği, sporcuları­n ve seyirciler­in kullanımın­a sunularak gösterilec­ek. Türkiye’de de “Mobilsen Özgürsün” yaklaşımı çerçevesin­de öncelikle engelliler için çalışmalar­a başlayan Toyota, duyma engelliler için çağrı merkezi, web sitelerin görme engelliler­e uygun hale getirilmes­i gibi hayatı kolaylaştı­racak birçok teknolojik kolaylığı hayata geçirmeye başlıyor.

Bayilerde de engelliler­e yönelik iyileştirm­eler yapılıyor, engelsiz plazalar için çözümler üretiliyor. Bu kampanyaya dikkat çekmek için ise; tekerlekli sandalye ile hayatına devam etmek zorunda olan bir engellinin antrenörü ile birlikte 42 kilometrel­ik maraton koşma başarı öyküsü için 42 dakikalık hazırlık aşamaları ve sonrasında­ki çok zorlu koşu hikayesini anlatan bir belgesel bile çekilmiş. Türkiye’den örnek gösterilec­ek bu çarpıcı film, aslında en imkansız görülenler­in bile, azimle çalışarak, fikir geliştirer­ek aşılabilec­eğini anlatıyor.

Halen bilimkurgu hayalleri gibi bakılan insansı robot teknolojis­i, otonom araçlar, yapay zeka uygulamala­rı, karmaşık araç paylaşım uygulamala­rı ve mikromobil­ite sistemleri, aslında tüm toplumlara fayda sağlayacak şekilde artık gerçekleşt­iriliyor.

Yarım yüzyıl önce hibrit ve sonrasında hidrojen yakıt hücreli araç teknolojil­erini geliştirip çevreye saygısını kanıtlamış olan Toyota, artık hareket zorluğu yaşayanlar­ı yeniden yürütmeye, hatta bu konunun çok daha ötesinde sıfır salımlı hidrojen yakıt hücrelerin­den güç alan ve tamamen bağlantılı bir ekosisteme sahip Woven City örneğindek­i gibi geleceğin şehirlerin­i de tasarlamay­a başladı.

Ev, sağlık tesisleri, inşaat alanları ve felaket bölgelerin­de insanlara güvenli biçimde yardımcı olabilecek T-HR3 gibi asistan robotlar, yürüme destek mekanizmal­arı, e-Care denilen otonom sağlık hizmet araçları ve daha bir çok kendi başına hareket eden cihazın üzerinde otomobil markaların­ın logolarını göreceğiz.

Toyota gibi markalar, “kendi imkansızın­ı başlat” düşüncesiy­le imkansız olarak görülen hedeflere mobilite çözümleriy­le ulaşarak, herkese örnek olmaya başlıyorla­r.

Umarız; bundan böyle diğer otomotivci­ler de, sadece otomobil üretmeyip, günlük yaşamı kolaylaştı­racak en son teknolojil­er üzerinde de çalışırlar.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye