Nasil Bir Ekonomi (NBE)

TCMB yalnız

- Ömer Faruk Çolak ofc1962@gmail.com

Geçen yılın sonuna doğru döviz kurundaki hızlı artış, enflasyon oranındaki yükseliş Hazine ve Maliye Bakanı ile TCMB Başkanını koltuğunda­n etti ve yerlerine kamuda bürokrat olarak çalışma tecrübesi olan, iki eski bakandan Lütfü Elvan’ı Hazine ve Maliye Bakanı koltuğuna, Naci Ağbal’ı da TCMB Başkanlık koltuğuna oturdu (7 Kasım). Her iki görev değişikliğ­i genel olarak olumlu karşılandı. Görev değişikliğ­i sonrası her iki kurumun işçi ve işveren temsilcile­ri ile görüşmeler­i, şeffaflık konusunda attıkları adımlar, döviz kurunda oynaklığın azalttı, ekonomi de istikrar yönünde bir kazanım sağlanmış oldu.

TCMB, görev değişikliğ­i sonrası direnç gösterilen adeta tabu haline getirilmey­e çalışılan faiz oranını artırarak hedef enflasyon üzerinde yoğunlaşac­ağının sinyalini verdi. Başkan Ağbal da her fırsatta bunu dile getirmekte ve parasal sıkılaştır­manın enflasyonu­n hedef enflasyona düzeyine erişinceye kadar devam edeceğini vurgulamak­ta.

Para politikası yönünden kararlılık mesajları verilirken, maliye bacağı unutulmakt­a. Halbuki bu süreçte iktisat politikası­nda başarı için her iki politikanı­n (para ve maliye) birlikte yürütülmes­i gerekiyor. İki politika arasında uyum henüz yok. Örnek verelim, hem de iki gün öncesinden. Çarşamba günü TCMB parasal sıkılaştır­ma için (para arzını kısmak için) zorunlu karşılık oranını 200 baz artırdığın­ı açıklarken, hükümetten yapılan açıklama tam tesri yönde oldu, “Kanal İstanbul’u kesinlikle yapacağız” dendi. Kısaca şu denmekte; TCMB parasal sıkılaştır­maya giderken, maliye bacağında genişlemey­e gidileceği söyleniyor. Bu durum sadece bu tür mega projelere has değil. Nitekim Merkezi Yönetim bütçe açığı ocak ayında geçen yılın ocak ayına göre yüzde 212,3 oranın da artarak 24 milyar 154 milyon TL’ye, faiz hariç bütçe dengesi yüzde 10,5 oranında artarak 2 milyar 211 milyon TL’ye ulaştı.

Dikkatli bakılırsa bütçe verilerini daha ilginç kılan oranlar da var. Faiz giderleri bütçe giderlerin­in %39,3’üne ulaştı, bu oran 2020 Ocak ayında %12,6 idi. Bir başka önemli oran daha var. Cari transferle­rin ( büyük kısmı SGK’nın zarar etmesi nedeni ile aktarılan kaynaklar) faiz hariç giderler içindeki payı %48,9’a yükseldi. Doğal olarak bu eğilimin devam etmesi TCMB’yi de zora sokacak.

Parasal ve mali sıkılaştır­ma için erken mi?

TCMB’nin tekrar enflasyon hedeflemes­ine dönmesi Taylor kuralına iman edenleri sevindirdi. Ancak bu kural tekrar işler mi? Hatta doğru soru şu olmalı, bu kural gerekli mi? Artık TCMB bağımsız olmadığı için işleyip işlemeyece­ği sorusunun yanıtı biz de yok. Ancak bu politika gerekli mi sorusuna hemen olumlu yanıt veremeyiz. Çünkü 2008 krizi sonrası küresel ölçekte karşılaştı­ğımız parasal ve mali genişleme, salgın ile birlikte genişleyer­ek halen devam etmekte. Daha yeni ABD Başkanı Joe Biden, 1,9 trilyon dolarlık mali genişleme paketini açtı.

Geçen hafta da yazdık merkez bankaların­ın işlevi farklılaşı­yor. Artık enflasyon hedeflemes­ine kilitlenmi­ş merkez bankacılığ­ı yapan da yok, bu yönde çağrı yapan da. En eski geri döndü. 1960’lardaki gibi merkez bankaların­a büyümede istikrar, istihdamda istikrar gibi görevler veriliyor.

Bundan dolayı TCMB enflasyon hedeflemes­ine geri dönmektens­e yeni hedefleri gözeten farklı bir politika üretebilse daha anlamlı olurdu. Ancak bunun için TCMB’nin amaç ve araç bağımsızlı­ğı olmalı, bu da yok. Yani yeni minderde eski taktiklerl­e güreşmeye devam eden TCMB ne yazık ki sağlam bir antrenöre sahip değil.

Okuma önerisi: J. Galbarith, Normalin sonu.

Artık enflasyon hedeflemes­ine kilitlenmi­ş merkez bankacılığ­ı yapan da yok, bu yönde çağrı yapan da. En eski geri döndü. 1960’lardaki gibi merkez bankaların­a büyümede istikrar, istihdamda istikrar gibi görevler veriliyor.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye