‘Ya ithalat serbestisi ya ihracata sınırlama’
Önde gelen hazır giyim üreticisi ülkelerin, salgın sonrası döneme hazırlık için hammadde ve yarı mamul stoğuna yönelmesi ve iç piyasada artan fiyatlar, hazır giyim ihracatında sıkıntıları artırdı. Çözüm olarak, ithal ürün vergilerinin kaldırılması ya da ihracata sınır getirilmesini isteyen TGSD Başkanı Hadi Karasu, “Hepimiz aynı gemideyiz ve bu gemiyi birlikte yürütelim istiyoruz. Aksi halde yarın her şey normale döndüğünde ürün satacak sanayici bulamayacaklar” diye konuştu.
Hazır giyim sektöründeki hammadde sıkıntısı artıyor. Bu olumsuz ilerleyişin sürdürülemez boyuta geldiğini söyleyen TGSD Başkanı Karasu, “Şu an ciddi bir yokluk yaşanıyor. Hammaddesi olan ya ihracat yapıyor ya da iç piyasaya yüksek fiyattan satıyor. Ama unutmayalım ki hepimiz aynı gemideyiz, gelin bunu birlikte yürütelim” dedi.
Hazır giyim sektörünün son dönemde yaşadığı hammadde sıkıntısı artmaya başladı. Hammaddeki yüksek fiyat artışı, sektörü zora soktu. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Hadi Karasu, Türk sanayicisinin piyasada ürün bulamaz hale geldiğini belirterek, “Biz sektör olarak Çin’in ardından ikinci sıradayız ama şu an ciddi bir yokluk yaşıyoruz. Ürün bulan da çok yüksek fiyatlı alabiliyor. Üreticiler ‘zamanın ruhu, serbest piyasa ekonomisi’ diyerek ürünleri ihraç ediyor. Yurtiçinde bazı ürünlerde termin süresi 5 aya kadar çıktı. Bunlar rasyonel işler değil. Biz hepimiz bir geminin üstündeyiz ve gemiyi çatlatmayalım, üstünde beraber el ele gidelim istiyoruz. Böyle giderse yarın dünya fiyatları normale döndüğünde iplik satacak yer de bulamayacak, bu sefer de ‘bu kadar yatırımı yaptık bunlar ne olacak’ diyecekler” şeklinde konuştu.
İthalat ve ihracata öneri
Peki sektör dernekleri, üreticiler bu duruma ne diyor? Karasu, konuyla ilgili sık sık taraflar ile konuştuklarını ancak herkesin aynı fikirde olmasına rağmen ihracat konusuna kimsenin hayır diyemediğini vurguladı. Çözüm olarak ithal ürün vergilerinin kaldırılması ya da ihracata sınır getirilmesi gibi önerilerde bulunan Karasu, sektörün kamudan diğer beklenti ve önerilerini ise şöyle sıraladı: “Sektörün yurtiçi iplik talebi karşılandıktan sonra ihracata izin verilmeli. Bunun için yurtiçi arz/talep dengesi çıkarılmalı. Elyaf ve iplik ihracatında geçici vergi uygulanması bir seçenek olarak düşünülmeli. Tedarik edilemeyen ürünlere uygulanan koruma önlemleri kaldırılmalı. Yurtiçi iplik satışlarında dolar cinsinden satışlara izin verilmemeli. Fiyatlar dengelenmeli. Rekabet Kurumu yurtiçi iplik fiyatları oluşumuna ilişkin bir araştırma yapmalı.”
Sürdürülebilirlik gündemde
Karasu, Koronavirüs pandemisi ile birlikte ön plana çıkan sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konuları ile ilgili de konuştu. Sürdürülebilirliği, 2017-2018’de sektörün gündemine taşıdıklarını belirten Karasu, “Daha OSB’lerde atık kontrolü konuşulurken biz sürdürülebilirliği gündeme taşıdık. Global bağlantılarımız ile işbirliğine gittik. Konferanslarda sürdürülebilirlik konusunu işledik. Gelecek 10 yılda ne konuşulacak diye düşünülsün istedik. Avrupa Tekstil ve Hazır Giyim Konfederasyonu EURATEX'te rol aldık. Tüm çalışma gruplarına Türkleri yerleştirdik. Tribünden izleyen Türkleri EUROTEX’in kılcal damarlarına kadar soktuk. Sonra pandemi patladı. Ancak bu çalışmaları önceden yaptığımız için biz ne yapacağımızı çok iyi biliyorduk” diye konuştu.
Bangladeş stoğu gömdü
Yine yapılan çalışmalar neticesinde ABD’li satın alma gruplarını Türkiye’ye getirdiklerini anlatan Karasu, “AB’de güçlü olmak için tedarik burada olmalı dedik. Eylem planlarını biz yazdık. Pandemi döneminde markalar birdenbire ‘stokları almıyorum, paranı 6 ay sonra ödeyeceğim’ deyince bir mektup hazırladık ve uluslararası arena ile paylaştık. Kilit açıldı, paralar ödendi. Bu dönemde Bangladeş’te 2,5 milyar dolar stoğu gömen markalar, Türkiye’de pozitif ayrımcılık yaptı. Diğer ülkelerde durum fecaat” diye konuştu.
Hadi Karasu, yine pandemi döneminde maske ve medikal alanında yaptıkları çalışmalara da değindi. Karasu, bu dönemde Kişisel Koruyucu Donanım’ın (KKD) hazır giyimde bir alt sektör haline geldiğini söyledi.