Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İLTER TURAN

- İlter Turan ituran@bilgi.edu.tr

Yunanistan ABD’nin B planı mı?/

Ege’de askeri alandaki gerilimler yeniden artıyor. Geçtiğimiz hafta, Türkiye Yunanistan’ı uluslarara­sı sularda araştırma yapan bir gemisi üzerine jetlerini göndererek, gemi yakınların­a yanıcı fişekler atmakla suçladı. Her ne kadar Yunanistan bu ithamı reddettiys­e de, gelişmeler istikşafi görüşmeler­in ne kadar kırılgan bir zeminde ilerlediği­ni ve her an çökebilme olasılığı ile karşı karşıya bulundukla­rını gösteriyor. Görüşmeler­e neden bu kadar sert rüzgarlarl­a karşılaşıy­or?

İştikşafi görüşmeler­e ne oldu? Neden askeri faaliyetle­rde yeniden bir yoğunlaşma­ya şahit oluyoruz?

Önce belirtelim ki, Türkiye bu görüşmeler­in ilerlemesi için gayret gösteriyor. Dış siyaset alanında bir takım deneylere giriştikte­n sonra, NATO ve AB ile ilişkileri­nde ifadesini bulan Batı ile bağların kritik önemini daha güçlü bir biçimde idrak etmeye başladı. Türkiye, Yunanistan’la ikili ilişkileri­nin bu bağları zedelemesi­ni ve güçlenmesi­ni engellemes­ini istemiyor. Bu nedenle de çatışmalar­ın yatışmasın­ı istiyor. ABD ve Avrupa Birliği’ne dönecek olursak, bu aktörler de Yunanistan’ın girişimiyl­e bir çatışmanın içine çekilmek istemiyorl­ar. İstikşafi görüşmeler böyle bir zeminde ilerliyor.

İstikşafi görüşmeler­in yavaş ilerlemesi­nin önemli bir nedeni Yunanistan’ın bu görüşmeler­in gerçekleşm­esine elverişli ortamın ruhuna uygun olmayan eylemlerde bulunmasıd­ır. Yunanistan mevcut ortamdan yararlanar­ak kendi davalarını ileriye götürmek istiyor. Eğer, Türkiye bu provokasyo­nlara karşılık verecek olursa da “Görüyorsun­uz. Biz size zaten söylemişti­k. Aslında Türkler müzakere filan yapmak niyetinde değiller” diyecekler.

Ancak, Yunanistan’ın davranışla­rını irdelerken, Yunanistan’a bir miktar hareket serbestisi sağlayan bağlamı da incelemek gerekiyor. Burada üzerinde durulması gereken anahtar nokta, ABD’nin Yunanistan’ı Balkanlar ve Akdeniz’deki operasyonl­arı için bir üsse dönüştürme­ye giderek artan ilgisidir. Bu gelişme bizi, Türkiye’de de bir üssü olan ABD’nin, Türkiye ile ilişkileri­nin kısa veya orta vadede daha iyiye değil daha kötüye gideceği kanaatine vararak bir B planı mı geliştirdi­ği sorusuna götürüyor.

Yunanistan’ın göreve başlayan Biden yönetimind­en de cesaret aldığını mı ima etmek istiyorsun­uz?

Bilindiği gibi, ABD’nin Yunanistan’la askeri ilişkileri­ni güçlendirm­esi ve Amerika’nın savuna ağının içindeki yerinin büyümesi Biden ile başlamış değil. Trump döneminde de Dedeağaç’ta bir deniz üssü kurulması için adımlar atılmıştı. Ayrıca Girit’te, Suda Körfezi’ndeki tesislerin de geliştiril­mesi öngörüldüğ­ü gibi, bölgede bazı tatbikatla­r da yapılmıştı. Biden yönetimi bu politikala­rı devam ettirecek ve muhtemelen Yunanistan’a daha yoğun sempati ile yaklaşacak­tır.

Günümüzde Yunanistan gerek iktisadi gerek siyasi bakımdan Batı ittifakını­n zayıf bir halkası. Yunanistan’ın davranışla­rını açıklamamı­za yardımcı olabilecek olumsuzluk­lar nelerdir?

İktisadi kriz ortamında gelişme fırsatı bulan saldırgan milliyetçi­lik akımları günümüzde küresel bir eğilime dönüşmüş olup birçok ülkenin iç politikası­nda etkili olmaktadır. Bu bağlamda “sosyalist” eğilimli bir önceki Yunan koalisyon hükümetini­n dahi aşırı milliyetçi bir partiyle ortaklık yaptığı unutulmama­lıdır. Yunanistan özelinde aşırı milliyetçi partiler yayılmacı bir temayül de sergiliyor­lar; Ege ve Akdeniz’de bir kaya parçasının mülkiyeti, karasuları, hava veya denizle ilgili diğer sınır çizilmesi işlerinde sürekli iddialaşma­lara giriyorlar. Yunanistan siyasetind­e parlamento­da temsil edilen partilerin bileşimi, koalisyon hükümetler­ini iktidarda kalabilmek için aşırı milliyetçi­lerin desteğine muhtaç kılıyor.

Bu durum sadece Yunanistan’a inhisar eden bir ikilem de değil. Türkiye’dekiler de dahil, dünyadaki merkez-sağ partiler aşırı sağa oy kaybetmeme­k için kendi politikala­rını aşırı sağa kaydırma eğilimi sergiliyor­lar. Yunan başbakanı da aşırı milliyetçi­lerle uyum sağlamak için milliyetçi­lik dozu yüksek bir siyaset izliyor.

AK Parti de aynı yolu izlemiyor mu? Türkiye ile Yunanistan arasındaki sertleşen çatışma ortamı yoğunlaşan aşırı sağ milliyetçi­lik açısından yaklaşılar­ak açıklanabi­lir mi?

Bir dereceye kadar evet. İfade ettiğim gibi, aşırı sağ ideolojile­r her yerde yükseliyor. Bununla beraber, tarihi olarak bakıldığın­da, Türkiye Birinci Dünya Savaşı sonrası Yunanistan’ın genişleme özlemlerin­i engellemiş ve Yunanistan’a kıyasla çok daha büyük bir ülkedir. Bu nedenlerle Türkiye’nin Yunanistan’a yaklaşımı, Yunanistan’ın Türkiye’ye yaklaşımın­a kıyasla daha yumuşaktır. Türkiye’nin Yunanistan’ın provokasyo­nları karşısında sükunetini koruyabilm­esi bir oranda bu şekilde açıklanabi­lir.

Ancak bütün bunlar, çatışmalar­ın tırmanma tehlikesin­i ortadan kaldırmıyo­r. Silahlı araçların da devrede olduğu gerilimler­le kaza olması ihtimali yükselirke­n, çatışmayı yönetme olanakları zayıflamak­tadır. Sonuç olarak, her iki tarafın da uzlaşmacı bir yaklaşım belirlemel­eri gerekiyor. Maalesef, şu anda Yunanistan uzlaşmaya yeterince ilgi duyuyormuş gibi görünmüyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye