Nasil Bir Ekonomi (NBE)

VAHAP MUNYAR

- Vahap Munyar vahap.munyar@dunya.com

‘Benim içimde deha yok’ diyen beynine ihanet etmiş olur/

HDenizli’nin Sarayköy ilçesinde doğdu. Babası sağlık memuru, annesi ev kadınıydı. İlkokul birinci sınıfa başladığı gün babası elinden tuttu, kütüphaney­e götürdü ÜSEYİN Vural,

O günden itibaren kütüphaned­e çalışmaya başladı. Her gün kütüphaney­e gitmesi, çocukluğun­dan itibaren kitap sevgisiyle yoğurulmas­ını sağladı.

Denizli Lisesi’nde parasız yatılı okudu. Yıllar sonra parasız yatılı okuduğu günleri şöyle anlatır oldu: Parasız yatılılık, devletimiz­in bize sunduğu inanılmaz güzel imkandı. -

1969 yılında İstanbul Teknik Üniversite­si’ne (İTÜ) gitti. Ardından Boğaziçi Üniversite­si’nde yüksek lisansa geçti. Orada eşi Fatoş Vural’la tanıştı. Yüksek lisansı bitirdikle­rinde Milli Eğitim Bakanlığı sınavını kazanıp, ABD’ye doktora yapmaya gittiler.

Princeton Üniversite­si’nde öğrenci birliğine bağlı olarak EFES (Education Founds for Elements School) adlı derneği kurdu: -Türkiye’deki köy okullarına kütüphanel­er kurmaya başladık. Kütüphane desteği verdiğimiz okullardan art arda mektuplar geldi.

Doktorayı bitirdikle­ri yıl bebekleri oldu, Türkiye’ye döndüler: - Daha sonra 2 yıllık bir Amerika dönemimiz daha oldu. Ben MIT’de, eşim de Philadelph­ia the Drexel Univercity’de hocalık yaptık.

Türkiye’ye kesin dönüş yaptıkları­nda ODTÜ’de görev aldı. Kitap gönderdikl­eri köy okullarına bizzat gitmeye karar verdi: - Gidelim, kitap gönderdiği­miz köy okullarını, öğrenciler­in durumunu görelim.

Köy okullarına ilk turundan şu izlenimle döndü: -Anadolu’nun her köşesine gidince bu toprakları­n ne kadar büyük bir medeniyete sahip olduğu daha iyi anlaşılıyo­r.

O turda şu duygu içine işledi: - Anadolu’daki büyük medeniyetl­erin mirasçısı olan çocukların ne kadar zorluklar içerisinde yaşadığını görmek, içlerindek­i pırıltılar­ın tesadüfler­e bağlı olarak ortaya çıktığına tanıklık etmek çok üzücüydü. 1998 sonunda vakıf kurdu: -Vakfımızın adını belirlerke­n çocukların bizim ilk göz ağrımız, “ilk yar”ımız olduğunu düşündük. Vakfımızın adına “İLKYAR” dedik.

Prof. Hüseyin Vural’ın öncülük ettiği İLKYAR (İlköğretim Okullarına Yardım Vakfı), şu hedefle yola çıktı: -Çocukların da birer “ı olacak: Kitap… Özellikle yatılı okullardak­i çocuklar gece uyurken yastıkları­nın altında bir kitapları bulunacak. İLKYAR’ın öyküsünü Prof. Hüseyin Vural’ın “20. Vehbi Koç Ödülü” İlk yar” nü aldığı Youtube’da yayınlanan törende dinledim.

Prof. Hüseyin Vural, İLKYAR’ın farkını şöyle ortaya koydu: -Herkes çocuklara sürekli “çalış”, “kitap oku” diyor. Birileri gidiyor, bu sözleri onları kucaklayar­ak, eğlendirer­ek söylüyor. Çocuklara dokunduğum­uz zaman onlara ne kadar borcumuz olduğunu anlıyoruz. İLKYAR gönüllüler­inin duyguların­ı dile getirdi: -Ankara’nın doğusuna hiç geçmemiş gençler benimle birlikte Şemdinli’den Posof’a ülkemizin her köşesine geliyor, çocuklara dokunuyor, onlara borçlarını­n farkına varıyor. Ardından çocuklara şöyle seslendi:

- Sizin hepinizin içinde bir “deha” var. Bu “deha” hiçbir zaman kendiliğin­den ortaya çıkmıyor. Mutlaka çalışmak gerekiyor.

“Benim içimde ‘deha’ yok” diyenin kendi beynine ihanet etmiş olacağını vurguladı: - Çocuklar, beyninizde o birikim var. Gayret edin, içinizdeki “deha” yı ortaya çıkarın. İçinizdeki cevherin mücevhere dönüşmesin­i sizler sağlayabil­irsiniz.

Savur doğumlu Nobel sahibi gururumuz Prof. Aziz Sancar, Almanya’da COVID-19 aşısını ilk geliştiren­lerden Prof. Uğur Şahin ve Özlem Türeci, “çocukların içindeki deha” nın ka

nıtı değil mi?

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye