“Tarım sektörünün modernizasyonu, gıda güvenliğini de teminat altına alır”
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Tarık Tezel, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu’nun (TGDF) düzenlediği, TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz’ün yönetiminde gerçekleştirilen “Tarımsal Üretimi Geliştirmeye Yönelik Finansman” webinarında değerlendirmelerde bulundu. Ocak ayı başından bu yana dünyada tarımsal emtiada ciddi bir rekabetin oluştuğunu kaydeden ve tarımın ekonomik kalkınmada çok önemli bir yeri olduğuna değinen Tezel, “Pandeminin etkisiyle de bu tescillendi. Tarım sektörünün modernizasyonu, gıda güvenliğini de teminat altına alacak en önemli faktör. Tarım sektöründe sağlanacak gelişmelerle elde edilecek verimlilik hem sektörün modernizasyonuna hem de paydaş sektörlere katkı sağlayabilecek potansiyeli oluşturuyor. Tarımın modernizasyonu ve sürdürülebilir yenilikçiliğe kavuşturulmasıyla sağlanacak verimlilik, toplumun beslenme ihtiyaçlarının yüksek kaliteli ve kolay erişilebilir yapıda olmasını sağlayacaktır” diye konuştu.
“Tarımsal üretimde gelişmeye giden yol modernizasyondan geçer”
Tarımsal gelişmenin tarımdaki son aşama olduğunu Türk Ekonomi Bankası (TEB) Tarım
Bankacılığı Pazarlama Müdürü Onur Terzi de “Önce tarımsal büyüme yaşanır. Bu hem ülke çapında makro hem de üretici için mikro anlamda geçerlidir. Çiftçinin cirosunun rakamsal artışı öncelikle olur, sonra tasarruf imkanı yani sermaye birikimi olması gerekir. Kalkınma aşaması ise tasarruftan gelen sermayenin yatırımlara aktarılması ve işine katkı sağlayabilmesidir. Tarımsal gelişmişlik çiftçi düzeyinde değil ülke seviyesinde yani makro düzeyde konuşulabilecek bir kavramdır” dedi. Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Güney ise şunları kaydetti:
“Pandemiye gelene kadar model aşağı yukarı bu şekilde devletler tarafından finanse edildi. Pandemiden sonra devletler buna finansman modeli olarak değil, stratejik olarak bakmaya başladı. Artık devletler ‘Kişi başı kayısı tüketimim nedir? Bunu kontrol altına almadan, insanıma yedirmeden ben bunu gelir amaçlı düşünmüyorum, doymak amaçlı düşünüyorum’ diyor. Kendi insanımızın kişi başı tüketimini bilmeden, ürün desenlerini buna göre belirlemeden, soğanda patateste bir yıl az bir yıl fazla yaparak bunun matematiğinden çıkamayız. Bu coğrafyaya ürün desenine uygun kademeli kişi başı tüketimli bir tabloyu hazırlamak kimse için zor bir şey değil.”